benduruyorumsebagitti

öğrenci arkadaş o ay evden iki defa para istemiş ve hepsini de bitirmiştir. mecburen aramış gene, utanıyo para istemeye.
-baba telefon hangi elinde, demiş.
+sağ elimde.
-sol eline alsana onu.
+aldım.
-şimdi sağ elinin baş parmağıyla işaret parmağını birleştirip birbirine sürt.
+
+telefon hangi elinde oğlum.
-?
-sağ elimde baba.
+sol eline al şimdi onu.
-aldım.
+elinin parmaklarını birleştirip, avuç içini yüzüne doğru tut.
-tamamdır.
+yala evladım yala.

kız olsam verirdim diyenler, ya yakışıklı görmemişler, ya dayak yememişler ya da...

tamam bu devirde dede korkut falan yok ama isim konusunda biraz hassasiyet istemek de hakkımız. ne bu böyle tekerleme gibi.

(bkz: öğrenci öğretmen monologları)

öğretmen: ne kadar çok sigara içiyorsun sen
öğrenci: ??
öğretmen: gerçi, dinime küfreden bari müslüman olsa
öğrenci: ... iç ses: hay ağzını öpeyim.



aydınlatan edit:

tdk’nın güncel türkçe sözlüğüne göre monolog:
1- bir oyunda, kişilerden birinin kendi kendine yaptığı konuşma.
2- tiyatro bir kişinin dinleyicilere anlattığı, genellikle güldüren olay.
3- (mecaz) çevresindekilere fırsat vermeden bir kimsenin yaptığı konuşma.

genelde öğrencinin meee pozisyonunda olduğu, karşılıklı duran iki kişiden biri konuşurken diğeri ağzı açık beklediğinden diyalog gibi görünmesine rağmen basbayağı monologdur.

1 nisan-15 mayıs tarihleri ile 12:00-20:00 saatleri arasında, ürünün içindeki şifreyi ilk dakikada gönderen kişiye 10-20-40 ytl verecektir.

tüm operatörlerden tek numayla gönderilmesi güzel de, her mesaj 4 kontör alıyor.
http://www.crunch.com.tr den de katılınabiliyor. denemek lazım.

kötü bir şaka gibi durmasına rağmen böyyüklerimizin ciddi ciddi düşündükleri şeydir.
sebebi, bazı aramalara açık olmasıymış.

http://www.stargazete.com/index.asp?haberid=149554

8 nisan tarihli sayısında, türkiye’nin doğusunu sınırlarımız dışında gösterip, "türkiye’nin bir kısmı türklerindir" diye eleştirilen, hatasını fark edip özür dileyen büyük gazetemizdir.

http://yenisafak.com.tr/gundem/?t=10.04.2008&c=1&i=110576

dayınız varsa, 35 almanız yetecek sınavdır. yoksa, 85 de alsanız işe yaramaz.

belki sen ellerin olayım diye sevmedin ama sen sevdiğin için ellerin olmuş olamaz mıyım? diye cevap verilmesi muhtemel ağıttır.

titreşim özelliğiyle birlikte, tüm uyarı seçeneklerini devre dışı bırakarak çevrimiçi olunduğunda, hiç de rahatsız etmeyecek durumdur.
"...size titreşim gönderdi" yazısı dışında.

dördüncü ölüm yıldönümünde (bugün), adana’daki sabancı merkez camii’nde kendisine mevlid okutulacak; girişimciliği, hayırseverliği ve güleryüzlülüğüyle gönüllerde taht kurmuş rahmetli işadamımızdır.

rusya federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyet’tir. 11 ekim 1991’de özerkliğine kavuşmuştur.

yüzölçümü :143.600km2
nüfusu : 3.944.000
başkenti : ufa

başkır özerk cumhuriyeti güney urallardan batıya doğru belaya ve kama nehirlerine kadar uzanır. 1552’de kazan hanlığının yıkılmasından sonra her iki türk boyu (tatar-başkır) ruslara karşı birlikte ayaklanmış ancak, xviii yy’ın sonlarında rus egemenliğine girmek zorunda kalmışlardır. başkırlar her zaman tatarlarla iç içe yaşamışlardır. başkırtça daha çok konuşma dilinde kullanılmıştır. 1926’da ise ilk başkırtça kitap yayınlanmıştır. etnik yapı olarak tatarlara yakındıriar. îlk kez 1919’da s.s.c.b. içihde başkırt ssc kurulmuştur. tarihi kaynaklara göre tatar-başkır ilişkileri tahmini bin yıl önceden başlamıştır.

başkırların dili tatarcaya yakın olup türk dilinin kıpçak bulgar alt grubunu oluşturur. başkırların % 68’i özerk başkırdistan’da yaşamakta olup, geriye kalan % 32 si ural bölgesindedir. başkırlar daha çok kentsel yörelerde değil kırsal bölgelerde yerleşiktirler. başkır halkının yaşamında mitolojinin ve destanların ayrı bir yeri bulunmakladır. ural batır destanı bunların en önemlileridir. başkırdistanın dışında, başkırlar, kazakistan, türkmenistan, özbekistan, tacikistan, kırgızistan, ukrayna ve rusya federasyonu’nun diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar. ülke asya ile avrupa’nın birleştiği bölgedir.

ekonomik durum

baçkırdistan’ın ekonomik yapısı tarıma, hayvancılığa vç sanayi’ye dayalıdır. ülkede 647 kolhoz ve 95 sovhoz bulunmaktadır. başlıca tarım ürünleri, çavdar, yulaf, darı, keten, şeker pancarı, patates, ayçiçeğidir. başkırdistan, petrol, doğalgaz ve boru hatlarına sahiptir. rafinerler ve petrokimya fabrikaları ana ekonomiyi saglur. ayına, köıııür, bakır, boksit, altın, manganez krom vardır. yılda 40 milyon ton petrol, 3.5 dm3 doğal gaz üretilmektedir. îmalat sanayi’yi gelişmiş olup, petrol, doğalgaz, demirçelik, kömür, elektrik, çimento, şeker, kereste, pamuklu ve yünlü dokuma ekonomi de önemli yer tutmaktadır. uçak imalatı, gübre, deri, tütün, gemi inşa, demir ve karayolu taşıtları yapılmaktadır.

enerji

ufa, sterlitamak, îsinbay, kumertau, karmavoua’da büyük enerji santralleri bulunmaktadır.

ulaştırma

demiryolu, denizyolu, karayolu, hava yolu ile ve boru hatlanyla sağlanmaktadır.

eğitim

başkırdistan’da, diğer türk cuınhuriyetleride olduğu gibi eğitim gelişmiştir. eğitim rus ve başkır dillerinde yapılmaktadır. ana okullan ve 10 yıllık orta okulları bulunmaktadır.
anaokul :71adet, 65.000 öğrenci ortaokul :3175 adet, 563.00 öğrenci üniversite : 9 adet, 54.000 öğrenci okumaktadır.

paranız çıkışmadığında, canın sağolsun diyen en asil duygunun insanları da vardır içlerinde.

rus emanetçisinin, kontrolünde bulundurduğu hisseleri telia sonera’ya devredip, sahipliğini değiştirmeye çalıştığı yerli payı en yüksek tek iletişim şirketimizdir.

putin abi imdat! medvedev mi deseydim. yok yok, putin doğrusu.

hakkında 301. maddeden dava açılmasına, en güzel tepkiyi ufuk uras vermiştir: "301’e hakaret"

kılık kıyafet kanunu’nda türban-başörüsü yasağı yoktur!

(bkz: insaf)

ama şapka kanunu diye bir kanunumuz vardır ve hala da yürürlüktedir. buna göre herkes şapka takmak zorundadır. hapis-para cezası bile vardır. uygulanmamaktadır.

(bkz: eğitim şart)

1997’de üniversitelerde uygulanmaya başlanan türban-başörtüsü yasağı, hiçbir kanun maddesine dayanmaksızın, ben yaptım oldu mantığıyla uygulanmıştır. uzlaşma felan da aranmadan! laiklik bildiğimiz kadarıyla 1997’de anayasa’ya girmedi!

(bkz: hukuk) kanun değil!

aynı anayasa, bağlılık ve saygı istenen anayasa: "anayasa mahkemesi yeni hüküm oluşturacak yorum yapamaz" diyor. ama yapıyor.

peki bu konuda ne yapacaksın?

yine aynı anayasa: "özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir" ve "hiç kimse anayasa’dan almadığı bir yetkiyi kullanamaz" diyor. hani o yasağı getiren kanun maddesi?

(bkz: yok)

yasağa gerekçe gösterilen yök yasası ek 17. madde: "yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde kılık kıyafet serbesttir" diyor. serbest kelimesinden yasak çıkaran hukuku ve vicdanı öpüyorum.

iyi ki aynı dili konuşuyoruz yoksa anlaşamayacaktık!

artık bilgi sozluk ilköğretim okulu olması gereken başlıktır. sekiz yıllık kesintisiz eğitim dolayısıyla...

rahat koltuğunda solculuk oynayan birinin değil; eylemse eylem, söylemse söylem...
bir zamanların sıkı solcusu hadi uluengin’in bugünkü yazısı, geçmişte duygusal birlikteliği olan birinden, toz pembe gözlükleri kıran bir küba ve fidel portresi sunuyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8590067.asp?yazarid=22&gid=61&sz=36471