son provokasyon, son oyun olsaydı keşke...
sağlı sollu, alevili sünnili.. tüm bu korkunç olayların sorumluları, birarada barış içinde yaşayan insanlar değil.
önyargıların, korkuların üzerine provakasyon inşa edilmesi bu kadar ucuz olmamalıydı artık, bu kadar kolay...
edit:#803510
bol miktarda postal sevicinin olduğu ülkemizde, demokrasi sevicileri arttırmasını ümit ettiğimiz operasyondur.
1960 darbesi döneminin genelkurmay başkanı. darbeyi onaylamadığı ve katılmadığı için o da yargı(?)lanmış ceza almıştır.
bugünkü yazısında yine, 1960’ta genelkurmay başkanı olan org.rüştü erdelhun hatırlatması yapmış gazeteci kişiliktir.
genelkurmay eski bşk. em.org. hilmi özkök döneminde ve yakın dönemde de ara ara erdelhun hatırlatması yapmıştı.
hiç şaşırmadım.
genelkurmay eski bşk. em.org. hilmi özkök döneminde ve yakın dönemde de ara ara erdelhun hatırlatması yapmıştı.
hiç şaşırmadım.
başıma bir şey gelmeyecekse
bir - ergenekon soruşturmasının ikinci gözaltı dalgasının babalarından ato başkanı sinan aygün, "atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum" diye bir açıklama yapmış... benim aklıma ise "başıma bir iş gelmeyecekse atatürk’ü sevmiyorum" diyen türbanlı kızımız geldi... ikisini bir arada düşündüğümde "ne iş yahu? atatürk’ü sevmek de suç, sevmemek de" şeklinde bir özet geçiyorum, başıma bir şey gelmeyecekse...
iki - hani cem yılmaz’ın, "vizontele" filminde "zeki müren de bizi görecek mi?" şeklinde sorduğu tarihi sorunun bir benzerini, "abdurrahman yalçınkaya da gözaltına alınacak mı?" diye sorabilir miyiz? hadi diyelim ki sorduk... başımıza bir iş gelir mi?
üç - "sevgili günlük... bugün de darbeyi yapamadık" şeklinde günlük tutan emekli oramiral özden örnek paşa gözaltına alınan paşalar arasında yer almadı... başıma bir şey gelmeyecekse sormak istiyorum: neden?
dört - gözaltına alınan iki paşadan biri olan hurşit tolon paşa, türk popüler kültür tarihine "sezen aksu’ya posta koyan paşa" olarak geçmişti... sezen aksu’nun bir 30 ağustos günü rumca şarkı söylemesine itiraz eden hurşit paşa, "30 ağustos’ta rumca şarkı söylemek terbiyesizliktir" demişti... hurşit paşa’nın en zor gününde bu vakayı anımsattığım için başıma bir şey gelir mi? mesela bana en hafifinden "zalim" der misiniz?
beş - cumhuriyet gazetesi’nin ankara temsilcisi mustafa balbay’ın, her ne kadar acayip sekter görüşlere sahip olsa da, "fırlamalık yapan bir yeniyetme" tavrının yol açtığı sevimlilik nedeniyle "gözü dönmüş darbeci" olacağına zerre kadar inanmıyorum... inanamıyorum... bu inancımı korumak istiyorum, tabii başıma bir iş gelmeyecekse...
alti - gözaltına alınanlar arasında yer alan erol mütercimler’in bir zamanlar fethullah gülen ekibine yakın durduğunu, hatta stv’de programlar yaptığını anımsatmak isterim... tabii başıma bir şey gelmeyecekse...
yedi - mehmet altan abimiz bana "ahmetçiğim, darbecilere karşı mücadele ve direnişte yumuşama olmaz" demeyecekse... ve tabii başıma bir iş gelmeyecekse... raconu şöyle kesiyorum: ergenekon davasında bir yıldır iddianamenin ortaya çıkmamasını ve neyle suçlandıklarını bilmeyen insanların bir yıldır "mahpushane türküleri" söylemek durumunda kalmasını insani açıdan kabul edilemez buluyorum...
sekiz - ergenekon soruşturmasında gözaltına alma saatinin birkaç saat ileri alınması, polisin ve savcının insafa gelmesi olarak mı yorumlanmalı? yoksa "deve dişi gibi paşalara kıyak" olarak mı yorumlanmalı? sorduğum için başıma bir iş gelir mi?
dokuz - başbakan tayyip erdoğan’ın eski özel doktoru ve eski özel kalem müdürü turhan çömez de hedefteymiş! başıma bir iş gelmeyecekse sormak istiyorum: turhan çömez, sorguda sırf gıcıklık olsun diye "tayyip erdoğan da ergenekoncu’dur" dese, erdoğan da gözaltına alınır mı?
on - bu memlekette "paşalara dokunulmaz" tarzında bir yargının var olduğunu belirtsek ve dünkü "gözaltı dalgası" ile en azından bu yargının tepetaklak olduğunu yazsak... başımıza bir iş gelir mi?
ahmet hakan
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9329161.asp?yazarid=131&gid=61&sz=34352&hid=9330679
bir - ergenekon soruşturmasının ikinci gözaltı dalgasının babalarından ato başkanı sinan aygün, "atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum" diye bir açıklama yapmış... benim aklıma ise "başıma bir iş gelmeyecekse atatürk’ü sevmiyorum" diyen türbanlı kızımız geldi... ikisini bir arada düşündüğümde "ne iş yahu? atatürk’ü sevmek de suç, sevmemek de" şeklinde bir özet geçiyorum, başıma bir şey gelmeyecekse...
iki - hani cem yılmaz’ın, "vizontele" filminde "zeki müren de bizi görecek mi?" şeklinde sorduğu tarihi sorunun bir benzerini, "abdurrahman yalçınkaya da gözaltına alınacak mı?" diye sorabilir miyiz? hadi diyelim ki sorduk... başımıza bir iş gelir mi?
üç - "sevgili günlük... bugün de darbeyi yapamadık" şeklinde günlük tutan emekli oramiral özden örnek paşa gözaltına alınan paşalar arasında yer almadı... başıma bir şey gelmeyecekse sormak istiyorum: neden?
dört - gözaltına alınan iki paşadan biri olan hurşit tolon paşa, türk popüler kültür tarihine "sezen aksu’ya posta koyan paşa" olarak geçmişti... sezen aksu’nun bir 30 ağustos günü rumca şarkı söylemesine itiraz eden hurşit paşa, "30 ağustos’ta rumca şarkı söylemek terbiyesizliktir" demişti... hurşit paşa’nın en zor gününde bu vakayı anımsattığım için başıma bir şey gelir mi? mesela bana en hafifinden "zalim" der misiniz?
beş - cumhuriyet gazetesi’nin ankara temsilcisi mustafa balbay’ın, her ne kadar acayip sekter görüşlere sahip olsa da, "fırlamalık yapan bir yeniyetme" tavrının yol açtığı sevimlilik nedeniyle "gözü dönmüş darbeci" olacağına zerre kadar inanmıyorum... inanamıyorum... bu inancımı korumak istiyorum, tabii başıma bir iş gelmeyecekse...
alti - gözaltına alınanlar arasında yer alan erol mütercimler’in bir zamanlar fethullah gülen ekibine yakın durduğunu, hatta stv’de programlar yaptığını anımsatmak isterim... tabii başıma bir şey gelmeyecekse...
yedi - mehmet altan abimiz bana "ahmetçiğim, darbecilere karşı mücadele ve direnişte yumuşama olmaz" demeyecekse... ve tabii başıma bir iş gelmeyecekse... raconu şöyle kesiyorum: ergenekon davasında bir yıldır iddianamenin ortaya çıkmamasını ve neyle suçlandıklarını bilmeyen insanların bir yıldır "mahpushane türküleri" söylemek durumunda kalmasını insani açıdan kabul edilemez buluyorum...
sekiz - ergenekon soruşturmasında gözaltına alma saatinin birkaç saat ileri alınması, polisin ve savcının insafa gelmesi olarak mı yorumlanmalı? yoksa "deve dişi gibi paşalara kıyak" olarak mı yorumlanmalı? sorduğum için başıma bir iş gelir mi?
dokuz - başbakan tayyip erdoğan’ın eski özel doktoru ve eski özel kalem müdürü turhan çömez de hedefteymiş! başıma bir iş gelmeyecekse sormak istiyorum: turhan çömez, sorguda sırf gıcıklık olsun diye "tayyip erdoğan da ergenekoncu’dur" dese, erdoğan da gözaltına alınır mı?
on - bu memlekette "paşalara dokunulmaz" tarzında bir yargının var olduğunu belirtsek ve dünkü "gözaltı dalgası" ile en azından bu yargının tepetaklak olduğunu yazsak... başımıza bir iş gelir mi?
ahmet hakan
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9329161.asp?yazarid=131&gid=61&sz=34352&hid=9330679
gündüzleri çok sıcak (insanları çok soğuk), geceleri pek serin olan ilimizdir.
"...kendi içinde başlı başına bir paradoks ama, sözgelişi bir “milliyetçi beynelmilel” veya “nasyonal (sosyalist) enternasyonal” örgütü olsaydı dünyada, orada hiç yadırganmadan, bu ideolojinin dünyadaki başka örneklerine göre “fazlası var, eksiği yok” bir tavırla orada yer alabilirdik..."
murat belge’nin 01/08/2008 tarihli taraf’taki köşesinden...
http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?id=69
murat belge’nin 01/08/2008 tarihli taraf’taki köşesinden...
http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?id=69
agos gazetesi yazarı, muhalif diye nitelenen yazar. son günlerde, eşinin üzerine bir kavanoz dışkı dökmesiyle gündeme gelmiştir. agos çalışanı 13 kişi, gazetenin genel yayın yönetmeni etyen mahcupyanın tavrını protesto ederek istifa etmiştir.
ergenekon operasyonu kapsamında, gözaltına alınmak için aranan eski akpli siyasetçi... dil eğitimi için gittiği ingiltereden döner dönmez havaalanından alınacakmış.
dünkü gözaltıların ardından, bugünkü tirajında bir kıpırdanma olacak gazetedir.
ergenekon operasyonu kapsamında dün gözaltına alınanlardan...
central treaty organisation.merkezi anlaşma örgütü.
1955te türkiye ile ırak arasında imzalanan anlaşmayla kurulan bağdat paktının devamı niteliğinde bölgesel işbirliği örgütü. aynı yıl ingiltere, pakistan ve iran pakta üye oldu.
abd, arap ülkelerinin tepkisini çekmemek için pakta üye olmadı ama üye devletlere askeri teknik ve ekonomik yardımda bulunacağını belirterek paktın güçlenmesine çalıştı.
ırak, 1958 darbesi sonucu pakttan çekildi(1959). aynı yıl paktın merkezi ankaraya taşındı. bu olayın ardından bağdat paktı, cento adını aldı.
centonun ilk toplantısı, 7-9 ekim 1959da washingtonda yapıldı. örgüt, aslında savunma amacıyla kurulmuş olmasına rağmen; faaliyetlerini, üyeler arasında ekonomik, kültürel ve teknik işbirliği konularına yöneltti.
abd, örgüte daha fazla destek vermeye başladı. bu şekliyle 20 yıl devam eden örgüt, 12 mart 1979da pakistanın ve iranın ayrılması ile dağılma noktasına geldi. türkiye, 13 mart 1979da, bu devletlerin centodan ayrılması kararlarını saygıyla karşıladığını ve bu durumda centonun bölgedeki işlevini fiilen kaybettiğini, örgütün ilgili anlaşma hükümleri gereğince sona erdirilmesi için gerekli işlemlerin yapılacağını açıkladı.böylece, bağdat paktının bir devamı şeklinde olan cento, hukuken olması bile fiilen sona ermiş oldu.
"http://tr.wikipedia.org/wiki/cento"dan alındı
1955te türkiye ile ırak arasında imzalanan anlaşmayla kurulan bağdat paktının devamı niteliğinde bölgesel işbirliği örgütü. aynı yıl ingiltere, pakistan ve iran pakta üye oldu.
abd, arap ülkelerinin tepkisini çekmemek için pakta üye olmadı ama üye devletlere askeri teknik ve ekonomik yardımda bulunacağını belirterek paktın güçlenmesine çalıştı.
ırak, 1958 darbesi sonucu pakttan çekildi(1959). aynı yıl paktın merkezi ankaraya taşındı. bu olayın ardından bağdat paktı, cento adını aldı.
centonun ilk toplantısı, 7-9 ekim 1959da washingtonda yapıldı. örgüt, aslında savunma amacıyla kurulmuş olmasına rağmen; faaliyetlerini, üyeler arasında ekonomik, kültürel ve teknik işbirliği konularına yöneltti.
abd, örgüte daha fazla destek vermeye başladı. bu şekliyle 20 yıl devam eden örgüt, 12 mart 1979da pakistanın ve iranın ayrılması ile dağılma noktasına geldi. türkiye, 13 mart 1979da, bu devletlerin centodan ayrılması kararlarını saygıyla karşıladığını ve bu durumda centonun bölgedeki işlevini fiilen kaybettiğini, örgütün ilgili anlaşma hükümleri gereğince sona erdirilmesi için gerekli işlemlerin yapılacağını açıkladı.böylece, bağdat paktının bir devamı şeklinde olan cento, hukuken olması bile fiilen sona ermiş oldu.
"http://tr.wikipedia.org/wiki/cento"dan alındı
"eleştiriye neden saldırı diyorlar?" normal, demokratik bir ülkede sorulması gereken asıl soru olmalıydı. öyle olmaya çalıştığımız için bu sıkıntılar...
içki içmekle, yabancı şarkı dinlemekle, alt yazılı film izlemekle, yabancı dil bilmekle, serbest cinsel yaşamla... istediğiniz kadar uzatabilirsiniz listeyi çağdaş olduklarını sanıyor birileri, "çağdaş değerler"i kabullenmeden...
12 eylül darbesi olduğunda abd’de konuşulan "our boys"u bilir misiniz? her darbe sonrası yapılan: "nato’ya cento’ya bağlıyız" açıklamalarını...?
netameli konular ve malum, burası türkiye!
kesmek en iyisi.
içki içmekle, yabancı şarkı dinlemekle, alt yazılı film izlemekle, yabancı dil bilmekle, serbest cinsel yaşamla... istediğiniz kadar uzatabilirsiniz listeyi çağdaş olduklarını sanıyor birileri, "çağdaş değerler"i kabullenmeden...
12 eylül darbesi olduğunda abd’de konuşulan "our boys"u bilir misiniz? her darbe sonrası yapılan: "nato’ya cento’ya bağlıyız" açıklamalarını...?
netameli konular ve malum, burası türkiye!
kesmek en iyisi.
düşünmek taraf olmaktır sloganıyla türk medyasına yeni bir soluk ve hareket getiren, gündem oluşturan gazete.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?