susurluk kazasından sonra susma sustukça sıra sana gelecek diyenler, aydınlık için bir dakika karanlık eylemlerine destek verenler bugünlerde üç maymuna eşlik ediyor.
umur talunun dediği gibi:
"...
cumhuriyetçi olmadan cumhuriyetçi, demokrat olmadan demokrat, hukuk ilkesi olmadan hukukçu, her hakikati talep etmeden hakikatçi olunabilen "kolay" bir sahne bu.
o yüzden bu kadar zor.
o yüzden bu kadar cehennem.
o yüzden maymun dolu!
o yüzden maymunlar sevimli değil!
o yüzden maymunlar maymundan bile öte!"
ergenekon operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan kişilerden. serbest bırakıldı. işadamı diye biliniyor.
sahte ya da gerçek yeşil olduğunu söyleyenler var.
mesut yılmazın söylediğine göre bir dönem genelkurmaya ait bir mercedesle geziyormuş, ankaradan araç geri istenince üç ay kadar da mehmet ağar kullanmış. elazığda seçim gezisinde! bir süre de ağarın eşi kullanmış da öyle iade edilmiş.
sahte ya da gerçek yeşil olduğunu söyleyenler var.
mesut yılmazın söylediğine göre bir dönem genelkurmaya ait bir mercedesle geziyormuş, ankaradan araç geri istenince üç ay kadar da mehmet ağar kullanmış. elazığda seçim gezisinde! bir süre de ağarın eşi kullanmış da öyle iade edilmiş.
demokrasiden yana taraf
haktan yana taraf
hukuktan yana taraf
bir bırakmadılar ki milleti, partileri, sendikaları, medyayı... herşey kendi olağan mecrasında aksın. muhalefet yapılacaksa onu da biz yaparız zihniyeti, kim ne derse dersin, bugünkü olayların asıl sebebidir.
bir numaralı akp muhalifi olacak/olabilecek kişiler, kurumlar akpyi desteklemek zorunda kaldı. haktan hukuktan feragat ederek onların da akpye vurması isteniyor. bazıları ilkeliliki, ilkellik diye anlıyor galiba.
düşmanında olsa, haktan yana olacaksın. nokta.
haktan yana taraf
hukuktan yana taraf
bir bırakmadılar ki milleti, partileri, sendikaları, medyayı... herşey kendi olağan mecrasında aksın. muhalefet yapılacaksa onu da biz yaparız zihniyeti, kim ne derse dersin, bugünkü olayların asıl sebebidir.
bir numaralı akp muhalifi olacak/olabilecek kişiler, kurumlar akpyi desteklemek zorunda kaldı. haktan hukuktan feragat ederek onların da akpye vurması isteniyor. bazıları ilkeliliki, ilkellik diye anlıyor galiba.
düşmanında olsa, haktan yana olacaksın. nokta.
#803769 engin ardıçtan, türk faşistlerine iki çift laf
"küçük rol yoktur, küçük oyuncu vardır!" sözünün sahibi, büyük oyuncu.
(bkz: günaha davet)
robert de nironun başrolünü oymadığı, orijinal ismi:a bronx tale olan 1993 yapımı filmin, türk pazarına uygun görülen isim.
ayrımcılık ruhuna işlemiş birey(cik)lerin kavrayamayacağı evrensel bir anlayıştır. rte: erkek dese, "ne erkeği lan ibneyim ben" diyecek birileri, o derece yani...
abdde avrupada (bir tarafı) sıkıyorsa bir patron böyle bir laf etsin.
belçikada başı örtülü olduğu için işinden atılan türk asıllı bir vatandaş tazminat kazandığı gibi, kral arayıp özür diledi.
velev ki, bak velev ki diyorum, muhafazakar bir işadamı: "yanımda başı açık çalıştırmam" deseydi ne diyecektiniz kuzucuklar?
hala vicdanınız varsa koyun elinizi oraya da cevaplayın, ne diyecektiniz?
pek çağdaş, çok modern takılıyorsunuz, olabileceğinizce de coolsunuz... ama insaf be canlar... yapmayın, etmeyin güzel kardeşler insanları şöyle böyle, şucu bucu diye ayırmayın. savunduğunuzu söylediğiniz herşeyle ters düşüyorsunuz.
abdde avrupada (bir tarafı) sıkıyorsa bir patron böyle bir laf etsin.
belçikada başı örtülü olduğu için işinden atılan türk asıllı bir vatandaş tazminat kazandığı gibi, kral arayıp özür diledi.
velev ki, bak velev ki diyorum, muhafazakar bir işadamı: "yanımda başı açık çalıştırmam" deseydi ne diyecektiniz kuzucuklar?
hala vicdanınız varsa koyun elinizi oraya da cevaplayın, ne diyecektiniz?
pek çağdaş, çok modern takılıyorsunuz, olabileceğinizce de coolsunuz... ama insaf be canlar... yapmayın, etmeyin güzel kardeşler insanları şöyle böyle, şucu bucu diye ayırmayın. savunduğunuzu söylediğiniz herşeyle ters düşüyorsunuz.
oyakbankın satışından elde ettiği geliri, avrupa ve amerikada enerji yatırımlarına harcayacağını açıklayan kuruluş. türkiye istikrarsızmış ve şu anda yatırım için uygun değilmiş.
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=695951
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=695951
türk silahlı kuvvetlerinin kara unsurlarının bağlı bulunduğu komutanlık.
vatansever kuvvetler güç birliği hareketi genel başkanı.
emekli bir kuvvet komutanına ait günlüklerin (em.ora. özden örnek), nokta dergisinde yayımlanmasıyla başladı herşey... aslında bugünkü cumhurbaşkanı ve başbakan dahil ankara’da birçok kişi, gazeteciler 2004’te neler olduğunun/oldurulmaya çalışıldığının farkındaydı.
gazetecilik refleksleri bu olanları yazmaya yetmedi, yeterli değildi belki de. yetkili makamlarda olanlar da "aman atlattık işte, elleşmeyin" diye düşündüler belki.
birileri öyle düşünmedi.
danıştay’a, islamcı soslu saldırgan saldırdığında oyak güvenlik’in güvenliğini sağladığı(?) binadaki güvenlik kameraları çalışmıyordu! ve ortalıkta güvenlikçi de bulunmuyordu.
saldırgan alparslan aslan tesadüfen yakalandı. oyun kurucular, bir faili meçhul olarak yazmışlardı senaryoyu. saldırgan kaçacak; başbakan ve akp kışkırtmış, vakit gazetesi hedef göstermiş ve daire üyeleri başıörtülü bir okul müdiresinin okul dışında da başını örtemeyeceği kararını verdiği için saldırıya uğramış olacaktı.
olmadı...
"heyhat, attın ama vuramadın" diyen tevfik fikret gibi, birileri de: "vurdun ama kaçamadın" diyerek boşlukları yamamaya çalıştılar.
gene olmadı...
(o zaman unvanı buydu sanırım) danıştay başkan vekili tansel çölaşan (emin çölaşan’ın eşi olur kendileri):"allah’ın askeriyiz, allahu ekber dedi ateş etti" diye açıklama yaptı kameralara. hemen duyarlı vatandaşlarımız protesto eylemlerine başladı. saldırıda ölen daire başkanının cenazesinde hükümet üyelerine saldırıldı. genelkurmay başkanı büyükanıt:"bu tepki, bir günle sınırlı kalmamalı" dedi. başbakan:"yetkili makamlarda olan herkes, sözlerinin nereye gideceğini hesap ederek sorumlu konuşmalı" diye cevap verdi. ortaya...
saldırıdan yaralı olarak kurtulanlar, tansel çölaşan’ın söylediği gibi sözleri saldırganlardan duymadıklarını söylediler. tansel çölaşan: "o anın heyecanıyla öyle anlamış olabilirim" gibi bir açıklama yaptı.
saldırgan aslan yakalandı. dairenin başörtüsü kararına tepki olarak saldırıyı gerçekleştirdiğini, üyeleri vakit gazetesindeki resimlerinden tanıdığını söyledi.
aslan’ın emekli ilköğretim müfettişi babası idris arslan, oğlunun böyle birşey yapayacağını, kandırıldığını açıkladı.
saldırgan aslan’ın üzerinden (başkanı şu anda ergenekon operasyonundan gözaltında ya da tutuklu bulunan em. alb. fikri karadağ) vatansever kuvvetler güçbirliği hareketi’nden (vkgb) aldığı kimlik kartı çıktı. bu arada hiç alakasız bir yerden bir intihar haberi geldi. em. yüzb. muzaffer tekin intihar etti! bir bıçağı kendisine saplayarak...
cumhuriyet gazetesi’ne peşpeşe el bombaları atıldı. atılan bombaların (bir kısmının) mke yapımı, (tamamının) kara kuvvetleri komutanlığı (kkk)envanterine ait olduğu belirlendi. kkk, envanterindeki bu bombaların kullanılmış gözüktüğünü açıkladı.
ümraniye’de bir gecekonduda, aynı seriden ve yine kkk envanterine kayıtlı el bombaları bulundu.
nokta dergisi, em. ora. özden örnek’in günlüklerini: "2004’te iki darbe atlatmışız" başlığıyla yayımladı. özden örnek iddiaları reddetti ve alper görmüş ile nokta dergisi aleyhine dava açtı. dergi sahibi yayını durdurdu. alper görmüş yargılandığı davadan beraat etti. yayınlanan günlüklerin, özden örnek’e ait bilgisayardan çıktığı emniyet raporuyla belgelendi.
danıştay davası başörtüsü saldırısı gibi görüldü ve karar bu şekilde verildi. em. tuğg. veli küçük ile danıştay saldırısı faili alparslan aslan’ın bakü’de çekilmiş fotoğrafları ve vkgb bağlantısı derinleştirilmedi, derinleştirilmesine gerek görülmedi.
saldırganın babası ilk günkü şaşkınlığını atarak ilginç çıkışlar yaptı, oğlu gibi... ibda c’nin yayın organı olarak bilinen ve son günlerdeki gözaltılarla ilgili: "vatansever insanlar gözaltına alınıyor" değerlendirmeleri yapan bir dergiye mülakat verdi.
...
cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde "çankaya yoluna barikat kuracağız, tayyip’i oraya çıkartmayacağız" diyenler 30 milyon dolara kanallarını sattı.
"atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum" diyen, "ulusal para, ulusal onurdur" diye kampanyalar yürütenlerin evinden 2,5 milyon euro çıktı. euronun üzerinde atatürk yok bildiğimiz kadarıyla ve euro, halihazırda ulusal paramız da değil!
ab fonlarından yararlanan kişi ve kurumları vatanı satmakla suçlayanların, ab fonlarıyla proje yürüttükleri ortaya çıktı. (ki ab fonlarını kullanmak değil, kullanmamak yanlış. türkiye her yıl milyonlarca euro yatırdığı fonlardan, ödediği para kadar bile kaynak kullanmıyor!)
...
herşey bir anda başlamadı. sadece bir kısım medya aylarca bu olayları görmezden geldi. cumhuriyet gazetesi bile, sadece gazetecilik yaptığı, sadece gazete verdiği söylenen cumhuriyet gazetesi bile, avukatı aracılığıyla mahkemeden, gazeteye atılan bombaların kkk’den nasıl çıkartıldığının araştırılmasını istedi de... okuyucusuna, bombaların menşei hakkında açıklama yapmaktan kaçındı.
madalyonun bir yüzüne bakarak hayat sürenler; gazetelerini, televizyonlarını da ayırdıkları için bazı gelişmelerden haberdar olamadı.
2004’teki söz konusu girişimler sırasında kendisiyle görüşülen bir büyük medya patronunundan da (kim acaba) destek istendiği yansıdı medyaya. bu sitede de bir iki gün önce fatih altaylı aracılığıyla dillendirildi ismi.
vestel’in veezy model bilgisayarının reklamıydı sanırım, yaşlı bir teyze: "daha ne istiyonuzzzz????" diye bağırıyordu.
sahi daha ne istiyorsunuz?
bir sabah uyandığınızda...
neyse...
siz hele bir uyanın da!
gazetecilik refleksleri bu olanları yazmaya yetmedi, yeterli değildi belki de. yetkili makamlarda olanlar da "aman atlattık işte, elleşmeyin" diye düşündüler belki.
birileri öyle düşünmedi.
danıştay’a, islamcı soslu saldırgan saldırdığında oyak güvenlik’in güvenliğini sağladığı(?) binadaki güvenlik kameraları çalışmıyordu! ve ortalıkta güvenlikçi de bulunmuyordu.
saldırgan alparslan aslan tesadüfen yakalandı. oyun kurucular, bir faili meçhul olarak yazmışlardı senaryoyu. saldırgan kaçacak; başbakan ve akp kışkırtmış, vakit gazetesi hedef göstermiş ve daire üyeleri başıörtülü bir okul müdiresinin okul dışında da başını örtemeyeceği kararını verdiği için saldırıya uğramış olacaktı.
olmadı...
"heyhat, attın ama vuramadın" diyen tevfik fikret gibi, birileri de: "vurdun ama kaçamadın" diyerek boşlukları yamamaya çalıştılar.
gene olmadı...
(o zaman unvanı buydu sanırım) danıştay başkan vekili tansel çölaşan (emin çölaşan’ın eşi olur kendileri):"allah’ın askeriyiz, allahu ekber dedi ateş etti" diye açıklama yaptı kameralara. hemen duyarlı vatandaşlarımız protesto eylemlerine başladı. saldırıda ölen daire başkanının cenazesinde hükümet üyelerine saldırıldı. genelkurmay başkanı büyükanıt:"bu tepki, bir günle sınırlı kalmamalı" dedi. başbakan:"yetkili makamlarda olan herkes, sözlerinin nereye gideceğini hesap ederek sorumlu konuşmalı" diye cevap verdi. ortaya...
saldırıdan yaralı olarak kurtulanlar, tansel çölaşan’ın söylediği gibi sözleri saldırganlardan duymadıklarını söylediler. tansel çölaşan: "o anın heyecanıyla öyle anlamış olabilirim" gibi bir açıklama yaptı.
saldırgan aslan yakalandı. dairenin başörtüsü kararına tepki olarak saldırıyı gerçekleştirdiğini, üyeleri vakit gazetesindeki resimlerinden tanıdığını söyledi.
aslan’ın emekli ilköğretim müfettişi babası idris arslan, oğlunun böyle birşey yapayacağını, kandırıldığını açıkladı.
saldırgan aslan’ın üzerinden (başkanı şu anda ergenekon operasyonundan gözaltında ya da tutuklu bulunan em. alb. fikri karadağ) vatansever kuvvetler güçbirliği hareketi’nden (vkgb) aldığı kimlik kartı çıktı. bu arada hiç alakasız bir yerden bir intihar haberi geldi. em. yüzb. muzaffer tekin intihar etti! bir bıçağı kendisine saplayarak...
cumhuriyet gazetesi’ne peşpeşe el bombaları atıldı. atılan bombaların (bir kısmının) mke yapımı, (tamamının) kara kuvvetleri komutanlığı (kkk)envanterine ait olduğu belirlendi. kkk, envanterindeki bu bombaların kullanılmış gözüktüğünü açıkladı.
ümraniye’de bir gecekonduda, aynı seriden ve yine kkk envanterine kayıtlı el bombaları bulundu.
nokta dergisi, em. ora. özden örnek’in günlüklerini: "2004’te iki darbe atlatmışız" başlığıyla yayımladı. özden örnek iddiaları reddetti ve alper görmüş ile nokta dergisi aleyhine dava açtı. dergi sahibi yayını durdurdu. alper görmüş yargılandığı davadan beraat etti. yayınlanan günlüklerin, özden örnek’e ait bilgisayardan çıktığı emniyet raporuyla belgelendi.
danıştay davası başörtüsü saldırısı gibi görüldü ve karar bu şekilde verildi. em. tuğg. veli küçük ile danıştay saldırısı faili alparslan aslan’ın bakü’de çekilmiş fotoğrafları ve vkgb bağlantısı derinleştirilmedi, derinleştirilmesine gerek görülmedi.
saldırganın babası ilk günkü şaşkınlığını atarak ilginç çıkışlar yaptı, oğlu gibi... ibda c’nin yayın organı olarak bilinen ve son günlerdeki gözaltılarla ilgili: "vatansever insanlar gözaltına alınıyor" değerlendirmeleri yapan bir dergiye mülakat verdi.
...
cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde "çankaya yoluna barikat kuracağız, tayyip’i oraya çıkartmayacağız" diyenler 30 milyon dolara kanallarını sattı.
"atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum" diyen, "ulusal para, ulusal onurdur" diye kampanyalar yürütenlerin evinden 2,5 milyon euro çıktı. euronun üzerinde atatürk yok bildiğimiz kadarıyla ve euro, halihazırda ulusal paramız da değil!
ab fonlarından yararlanan kişi ve kurumları vatanı satmakla suçlayanların, ab fonlarıyla proje yürüttükleri ortaya çıktı. (ki ab fonlarını kullanmak değil, kullanmamak yanlış. türkiye her yıl milyonlarca euro yatırdığı fonlardan, ödediği para kadar bile kaynak kullanmıyor!)
...
herşey bir anda başlamadı. sadece bir kısım medya aylarca bu olayları görmezden geldi. cumhuriyet gazetesi bile, sadece gazetecilik yaptığı, sadece gazete verdiği söylenen cumhuriyet gazetesi bile, avukatı aracılığıyla mahkemeden, gazeteye atılan bombaların kkk’den nasıl çıkartıldığının araştırılmasını istedi de... okuyucusuna, bombaların menşei hakkında açıklama yapmaktan kaçındı.
madalyonun bir yüzüne bakarak hayat sürenler; gazetelerini, televizyonlarını da ayırdıkları için bazı gelişmelerden haberdar olamadı.
2004’teki söz konusu girişimler sırasında kendisiyle görüşülen bir büyük medya patronunundan da (kim acaba) destek istendiği yansıdı medyaya. bu sitede de bir iki gün önce fatih altaylı aracılığıyla dillendirildi ismi.
vestel’in veezy model bilgisayarının reklamıydı sanırım, yaşlı bir teyze: "daha ne istiyonuzzzz????" diye bağırıyordu.
sahi daha ne istiyorsunuz?
bir sabah uyandığınızda...
neyse...
siz hele bir uyanın da!
katılınamadığına yanılacak eylemdir. yüreğimiz orada...
bazen isteyerek, bazen mecburen. hayvanına göre değişen durumdur.
ekonomi, ab-abd gibi çerez konular bir yana; yabancı yatırımın alıp yürüdüğü, uluslararası tahkimin kabul edildiği bu şartlarda, konjonktürün müsade etmediği olaydır. yoksa çoktan görürdük.
ayrıca, hakkındaki düşüncelerin açıkça yazılamadığı olaydır.
(bkz: büzük)
ayrıca, hakkındaki düşüncelerin açıkça yazılamadığı olaydır.
(bkz: büzük)
(sanırım) 1945teki seçimde, misal bir ilin 5 milletvekili varsa 7 aday göstererek, tek parti içinden vatandaşa adaylar arasında seçim yapma imkanı verildiğinde, milletvekili ve adaylardan :"ne yani bizi haso huso mu seçecek" tepkileri gelmiştir.
tek parti döneminde bu tepkilerin gelmesi doğal, ancak 2008 türkiyesinde tıbbi vakadır.
tek parti döneminde bu tepkilerin gelmesi doğal, ancak 2008 türkiyesinde tıbbi vakadır.
#75705
inşallah
inşallah
1980 öncesi mhpli. 12 eylül darbesinden sonra mhp davasından yargılanmış, hapisten çıkınca eski ideolojisine yüz çevirmiş, islamcı olmuştur. o günleri için "faşisttim" demiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?