yorulmaz savasci

med ve pers erkeklerini arpa gibi biçen,karılarıyla da mercimeği fırına veren,bu sebeble firdevsi’nin şehname’sinde küçük gösterilmeye çalışılan ulu turan hükümdarı.

orhan pamuk’un romanları.

(bkz: bi siktir git çay koy)

18.08.1999 ( 7.4 ) yunan ta nea gazetesinden küçük bir haberi hemen hemen her eklediği iletiye kaynak gösteren,yunanların türk sevgisiyle yanıp tutuştuğunu,aramızda ezelden gelen kardeşliğin olduğunu ve bu kardeşliğin hiçbir şekilde bozulamayacağını anımsatmak isteyen yazar.kendisinden youtube’ye girmesini, arama bölümüne "greek,turkish,cyprus" yazmasını ve arattırmasını istirham ediyorum.sonra da görüntüleri izlemesini...sonrası malum.

"ermeniyim,kürdüm,buyum,şuyum" demeyi insan olmanın bir tezahürü olarak görenlerin, ancak "türküm" diyemeyenlerin kendileri ile çelişmelerini sağlayan söylem.turnusol kağıdı gibi iş gören bir söylem.

burs olayında aşmış olan üniversite.

(bkz: sözlükteki insanlar)

norveçli bir hatunu bağımlısı yaptığım insanüstü insan.severek dinliyoruz.

insan dinlenmek için uyur,ancak 17 saat uyursa uyumaktan yorulur vesselam.

geviş getire getire "hepimiz ermeniyiz" diye salya sümük haykıranların nedense içine sindiremediği bir söylem.bu kişilerin ince zekalarıyla "söylemeyen" ile "söyleyemeyen" sözü arasındaki farkı anlayamamaları da ilginçtir.

bazı yönetilen,sürülen koyunlar tarafından kaldırılması istenen maddedir.tabi bu sürülen,yönetilen kişiler hallerinden bihaber bir şekilde yayılmaktadır ortalıkta.türklüğe hakaret etmek de düşünce özgürlüğüdür bu kişilere göre.ancak bu kişiler, başka milletler hakkında olumsuz küçük birşey söylendiğinde,olumsuz şeyi söyleyen kişiyi hemen "faşist" ilan ederler.bunlara göre hiçkimse farklı düşünemez.bunlar düşünce özgürlüğü vs. derler ,ancak kendilerinden farklı düşünenleri engizisyon mahkemelerinde hemen yargılarlar.yargı sonuçları da hiç değişmez.
türkler de millet olmasına rağmen yine de türklüğe sövmeyi özgürlüğün tezahürü,söveni de düşünce özgürlüğünün savunucusu olarak görürler.hülasa, bu maddenin kaldırılmasını savunanların ne zaman neyi savunacakları belli olmaz.

kendisi türk ırkçısı olmayı şeref bilmiştir.reha oğuz türkkan’ın kendisiyle yaptığı bir röportajda reha oğuz şöyle sormuştur:"size dünyanın en ırkçı insanı diyorlar,ne diyorsunuz bu öneriye"...kendisi:"dünyanin en ırkçı kişisi olmayı şeref bilirim", şeklinde cevap vermiştir.yazılarından ırkçı olduğu anlaşılıyor diyenlere, açık bir şekilde cevap vermiştir bir anlamda.
atsız’a saldıranların aslında pek malzemesi yoktur.mesela lafı bel altına getirip öne geçmeyi arzulayanlar tarafından ahlaksızcabir şekilde "kendisi türk değil"denilmektedir.bu söze sadece gülünür.tabi sözün dizilişine değil,karşı tarafın kullanacak malzeme bulamayıp işi çirkefliğe dökmesine.

dininin ne olduğunu kimsenin ilgilendirmediğini açık açık söylemiştir.kendisi de kimsenin diniyle,orucuyla,namazıyla ilgili birşey söylememiştir.kimseyi dininden,mezhebinden dolayı yargılamamıştır.zaten din konusuna girmemesi; birçok dine,mezhebe inanan türkler arasında ayrımcılık olabilir düşüncesindendir.
kendisine şamanist diyenlerin, şamanizm hakkında birşey bilmediklerini yüzlerine vurmuştur.şamanizm din değildir.
türklerin kurttan türediğini iddia etmeyen,efsaneler,destanlar,mitolojiler hakkında birşey bilmeyenlere aşina olmayan biridir.
azınlık ırkçılığının çok yaygın olduğu,ortalığı kasıp kavurduğu günümüzde yine bu azınlık ırkçıları ırkçılığı kötüleme yönünde propaganda yapmaktadır.burada gördüğünüz gibi bir tezat vardır.bu bir anlamda yahudi ırkçılığına benzer.yahudiler tarihin her devrinde ırkçı olmuşlardır.ancak ırkçılığa karşı en çok propaganda yapan,ırkçılık karşıtı propaganda yapanlara maddi manevi destek verenlerin de büyük çoğunluğu yahudidir.ırkçılık diyince hitlerin yahudilere yaptığı soykırım akıllara gelir.nedense yahudilerden çok daha fazla çingene,polonyalı vs. öldüğü halde bu toplulukların soykırımlarını kimse ağzına almaz.çünkü malzeme yahudiler tarafından ele geçirilmiştir.bu tezatlar gün gibi ortadadır.herkes kendi ırkçılığını somut bir şekilde yaparken aynı zamanda profesyonelce bir şekilde sözde ırkçılık karşıtı da olabilmektedirler.atsız ise açıkça ben ırkçıyım demiştir.samimi olması ve ne düşündüğünü açık açık söylemesi onun hedef gösterilmesini sağlamıştır.
bazıları demokrasi yaygınlaştırmak adına dünyayı metrekaresi metrekaresine bombalarken aynı anda demokrasi savunucu olabilmektedir.
günümüz dünyasında kimlikler,düşünceler belli kalıplara göre dışa vurulmak zorundadır.böyle hileci kişiler iyilik timsali,dürüstlük sembolü olarak görünmektedir,daha doğrusu gösterilmektedir.bu da ne olduğunu açık açık söyleyenler ile gerçek kimliğini paravanlarla örtenler arasındaki kişilik farkını göstermektedir.dürüstlük ise bazılarına göre kötü bir şeyi savunmasına rağmen kendisini,dürüstü kucaklar.

türklüğe hakaret etmekle ifade özgürlüğü arasındaki derin farkı bile bile anlamak istemeyen,aydıncılık oyunu oynayıp bilmişlik taslayan,ab’nin ve abd’nin türkiye’deki etki ajanlığına soyunan,türklüğe düşmanlık etmek ortak paydaları olan bir çeşit güruh tarafından sanki nefes almayı yasaklayan bir maddeymiş gibi lanse edilen,dünyanın demokrasi havariliğine soyunmuş devletlerin bile benzerleri kapı gibi ceza yasalarında mevcut olan bir maddedir.benim tarafımdan da eleştirilen yönü maddelerin açık bir şekilde yazılmamasıdır.bu madde üzerinde bir çalışma yapılacaksa maddeleri açıklayıcı paragraflar eklenerek yapılmalıdır.maddenin tamamen kaldırılması türkiye’nin çok daha kötü durumlara düşmesini sağlayabileceği düşünülürse yanlıştır.

yüzbinlercesi yüksek tiraj göstermek için cemaat üyelerine ücretsiz olarak dağıtılan,etyen mahçupyan gibi ermeni ırkçısı bir yazarı da çok uzun bir süre kadrosu içinde bulundurmuş olan (kendisi hrant dink’ten boşalan agos gazetesinin genel yayın yönetmenliğine geçmiştir),elif şafak gibi dini batı mistizmini örnek alarak yorumlamaya çalışan bir yazarımsıya sahip olan,fetullah gülen’in vaazlerine kürsü bölümünde yer veren,avrupa ve amerika propagandacısı olduğu yayın politikasından ve yazarlarının profillerinden anlaşılan,abd’nin ılımlı islam projesi çerçevesinde kullandığı ve kullanmaya devam edeceği belli olan nur cemaati’nin yayın organıdır.aydın doğan gazetelerinden daha kaliteli olduğu,bazen bilgilendirici yazılara yer verdiği için en azından internetten okunması gereken gazetedir.

tahminen üç beş makale,üç beş popüler olmayan kitap okumuş olan, sonra kendisini çok farklı,bilge bir kişi gibi hissettiği yazılarından anlaşılan,halbuki ne gayet bilgili, ne de sıradan olmayan sözlük üyesidir.
ben sözlüğe üye olmadan önce meydanı boş bulup,olur olmaz şayler hakkında atıp tutmuş olan biridir.artık meydana ben de geldim.atıp tutmak,yanlış bilgilerle insanları yönlendirmeye çalışmak eskisi gibi kolay olmayacak.selam ediyorum kendisine.

2820 sayılı yasa’nın kullanılamayacak parti adları ve işaretler başlıklı 96. maddesi son fıkrası “komünist, anarşist, faşist, teokratik, nasyonal sosyalist, din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasî partiler kurulamaz veya parti adında bu kelimeler kullanılamaz” hükmünü içermektedir.o halde bu ismi kullanması yasalara aykırıdır.

bilgi’nin silah olduğu günümüzde, "at avrat silah" üçlemesindeki silahın yerini bilgi almıştır.

genellekile son olamayan "bir kezdir".

açılışı sırasında tayyip’in siyasi şovuna maruz kalacağımız tüneldir.

sırf diyarbakırlı olduğu için kürt sanılan,
türkçülük’e fikri yönden saldıracak malzemeleri olmayan cahil cühela tarafından güya tüm tezlerini,temellerini çürütmek adına kürt ilan edilen,
sosyoloji bilimini kuran durkheim’den alıntı yapmasına,durkhem’i bazı konularda referans göstermesine "karalama malzemesi çıktı" diye bakanlara her şeyin açık olduğunu anlatacak eserler bırakmış olan çok değerli bir aydınımızıdr.
cumhuriyetin kurulmasında fikri yönden muazzam katkılarını görmezden gelenlere onlarca kitabıyla seslenmektedir.popüler kültürün etkisiyle orhan pamuk gibi şişirilmiş balonların kitabını ellerinden düşürmeyenlere hitap etmemesi normaldir.
aydın olmanın sorumluluğunu bilen,sırf isim yapmak için değerlerine saldırmayan,geri kalmışlığın temellerine inen ve çözüm için yol gösteren bir aydınımızıdır.türkiye’de sosyoloji biliminin ders olarak okutulmasına vesile olmuş olan aydınımızdır.sindirilmiş,fikri yönlerden ayağa kalkması engellenmiş türkleri fikri yönden kalkındırmış olan aydınımızdır.
iki üç kitap okuyup kendini bir bok zannedenlere akıllarını çalıştırırlarsa anlatacak çok çeyi olan yazar.
kendisine kürt diyenlere şöyle naçizane bir dörtlükle cevap vermektedir:

türklük hem mevkurem hem de kanımdır
sırtımdan alınmaz çünkü kürk değil
türklük hadimime türk değil diyen
soyca türk olsa da piçtir,türk değil...

umarım gerekli cevap alınmıştır.