xerxes

süper diye tabir edilen bir led zeppelin şarkısı.

hey, girl, stop what you’re doin’!
hey, girl, you’ll drive me to ruin.
i don’t know what it is about you,
but i like it alot.
oh, let me hold you,
let me feel your lovin’ charms.

communication breakdown,
it’s always the same,
i’m having a nervous breakdown,
drive me insane!

hey, girl, i got something i think you ought to know.
hey, babe, i wanna tell you that i love you so.
i wanna hold you in my arms, yeah!
i’m never gonna let you go,
yes, i like your charms.

(bkz: onur)

kaka, milan’da oynayan süper bir brezilyalı ofansif orta saha oyuncusudur. bok ise boktur adı üstünde...

bizim nothelle kişisinin ilerde voliyi vurup zengin olacağı zaman hilton otellerini satın alması ve hotel ya da otel ismi yerine kendi adını koymasıyla oluşacak hadise...

sibel gökçe kişsinin bir zamanlar pek meşhur ettiği cümlesi. 900’lü hatlar modaydı o zamanlar ve reklamda bu cümleyi söylüyordu. kim boyadı belli değildir...

başlıkları tersten okumak cümlesinin tersten yazılışı...

yıldız tilbe kişisinin söylediği bir türkü.

karpuz getir yiyeyim
aç odanı gireyim
uyan uyan sar beni
yar olduğun bileyim

karpuzlar yenmez oldu
sıcaktan benzim soldu
bir yar sevdim o dahi
gittide gelmez oldu

karpuzun al dilimi
nettin benim yarimi
gülümü koklayanlar
göze alsın ölümü

karşıda elmalıklar
suda oynar balıklar
ne böyle sevda ola
ne böyle ayrılıklar

karşıdan görünürsün
çarşafa bürünürsün
ipek çarşaf içinde
ne güzel görünürsün

karpuz kestim sulandı
yedim başım dolandı
kırılası kollarım
ince bele dolandı

(bkz: karpuz getir yiyeyim)

- kız arkadaşından göz kale mi istiyorsun galiba.
- evet
- bence göz kale fa alsan daha iyi olur. mi’den giremezsin.
- öyle mi dersin?
- hayır, öyle fa derim...

ilhan irem’in, dostlarına dinleyicilerine hitap şeklidir sevecen. ayrıyeten bir şarkısıdır ilhan irem’in...

ışıklı bir ağaç gibi
bakışıyor gözlerin
öyle nazlı... öyle sıcak
sevecen......

bir başka dünyasın sen
bağrında milyonlarla
öyle büyük... hoşgörülü
sevecen......

bembeyaz bir dünyada
senle yaşamak varken
böyle uzakta kalmak
gücüme gidiyor...

senin verdiklerini
senle paylaşmak varken
seni sensiz yaşamak
içime sinmiyor...

gel sevecen
dön sevecen...
sevmeyi senden öğrendim ben...
gel sevecen
gör sevecen

sevmesini öğrendim ben...
bir deli dere gibi
akıp gider gururum
öyle güçlü... öyle yüce
sevecen......

en büyük zamansın sen
görünmeyen gücünle
öyle ağır... öyle sırlı...
sevecen......

damar diye tabir edilen bir ilhan irem şarkısı. depresif bir şarkıdır kanımca.

hatırlarmısın bilmem yıllar geçti üstünden
yağmurlu bir akşamdı söyledim sevgimi ben
belki yağmurdu bilmem süzülen gözlerinden
utanmış, kızarmıştın, kaçmıştın gözlerimden
yarınlar... yarınlar... bizim demiştin
yarınlar... yarınlar... bizim demiştin
yazık oldu yarınlara avunurum anılarla
hani nerde ümitlerim hepsi sanki bir rüya
hani biz bir bütündük su ile toprak gibi
döküldük dile düştük bir solmuş yaprak gibi
tanrıdan dileğim bu sevenler sevilenler
yarını bekleyenler olmasın bizim gibi
yarınlar... yarınlar... bizim demiştin
yarınlar... yarınlar... bizim demiştin
yazık oldu yarınlara avunurum anılarla
hani nerde ümitlerim hepsi sanki bir rüya

harika bir ilhan irem şarkısı.

bir şey anladın mı bunca seneden
bir gün gibi geçti hemen
güneşli yollarda koştururken
sanki akşam oldu birden
şimdi sen böyle bir köşede
küsmüşsün gerçeklere
gözlerinde eski hatıralar
dönmüşsün geçmişlere
inan gidenler gelmiyor geri
yok dünyada kederin yeri
ver elini gel seninle
unutalım herşeyi
inan gidenler gelmiyor geri
üzmekle böyle kendini
ver elini gel seninle
unutalım herşeyi
bizden öncekiler ne gördüler
ne umdular ne buldular
rüyalar bitince elde kalan
kırık dökük hatıralar
ne güzel gözlerin bak gülünce
geçmişi silince
hiçbir derdin kalmaz inan bana
hayatı sevince

(bkz: sevmekten kim usanır)

çok güzel bir ilhan irem şarkısı.

bir koğuş kalk komutu inince gözlerime
her şey rüyada kalır gelmişim ben askere
devleşen hasretliğim dizildikçe günlere
daha bir bakar oldum, mektuplarla resmine

geligeliverse tezkere, gidigidiversek evlere
ayrılık balyoz gibi, vuruyor beyinlere
geligeliverse tezkere, gidigidiversek evlere
dertler yıldızlar kadar, sığmıyor gecelere

atışlarda dizilir sıra sıra hedefler
hedeflerde gizlidir, sevgililer, bebekler
sanki mermi değilde, yürekleri sızlatır
yar diye sarılıpta yattığımız tüfekler

nöbetlerde süngüye takılınca anılar
yetmez olur şarkılar, yakılan sigaralar
bir bir çıkar takvimler, karalanır çarpılar
tezkereye aylar var, kilitlenir dudaklar

gözlerin mavi mavi, uzakta bir hedef gibi
gözlerim gözlerinde, göklerde güneş gibi
uzaklarda içiçeyiz, iki deli ateş gibi
geligeliverse tezkere, gülügülüversem ben gine
günler yağmurlar gibi yağıyor gözlerime

güzelim gözlerine, yağmurlar inmesin
sen benim düşlerimde günlük güneşliksin
yine geldi ilkbahar, kavuşmak yaklaşıyor
dönüşümü düşünüp her zaman gülmelisin

zeki müren’in 1990 yılında çıkan bir albümüne ismini veren şarkı. hüseyni makamında ve bilge özgen bestesi...

bu bir dilek çesmesi dediler bana
oturdum yosun tutmuş ıslak taşına
anlattım neler geldi dertli başıma
uzattım ellerimi seni diledim

bir bilsen seni nasıl yürekten sevdim
bu bedende can değil candan öteydin
gece gündüz demedim dualar ettim
uzattım ellerimi seni diledim

küçücük bir umitsin içimde benim
sen ey dilek çeşmesi duy beni dedim
gönlümdeki bu hasret bitsin istedim
uzattım ellerimi seni diledim

bu ses aşkla yanan kalbimin sesi
hüzünlü gönlümün içli nefesi
onsuz yaşamakta yoktur hevesi
duamı kabul et dilek çeşmesi

sessiz akışında devalar gizli
nazlı sularında dualar gizli
uykuya sığmayan rüyalar gizli
duamı kabul et dilek çeşmesi

(bkz: gönül yazar)

show tv’de cuma geceleri yayınlanan ve iddaa oynayanlara yönelik futbol programı. deniz gökçe denen ayaktopu uzmanı, gürkan kubilay ve ogan tarhan’ın yorumlar yaptığı program.

ha programda bir de bir kız var tabii. giydiği mini etekle bacaklarını sergiliyor. programın başından sonuna kadar can sıkıntısından patlıyor o kızcağız. adının zeynep evrim aydın olduğunu öğrendiğim bu kızcağız zaman zaman maç anonsu yapar. zaten çok isteyerek orada oturduğunu da sanmıyorum. bazen kameraman o kızın bacaklarına zoom yapıyor ve ortaya rezil bir durum çıkıyor...

türk televizyonlarında kadın bedeni nasıl pazarlanır, yurdum abazan maç hastası türk erkeklerine nasıl sunulur, rezilliğin alası nasıl olur?

işte bu programda bu soruların yanıtını bulacaksınız...

bir zamanlar benim için çok şey ifade eden ama gerçek aşkın ne olduğunu kafasında henüz tanımlayamayacak olgunlukta olan eski kız arkadaşımın bana doğumgünümde armağan ettiği patrick süskind romanı...

şimdi bu kitap bana acı veriyor dostlar...

bir an önce bitirip hayatımdan çıkarmak istiyorum o kitabı...

çünkü bana acı veriyor, onu hatırlatıyor...

bitsin bu işkence...

msn’de tek kelime etmeyen hanım kızımız. mesela o bana "merhaba n’aber?" der msn’de ben de "hah bugün herhalde muhabbet edeceğiz" diye düşünürken bir bakmışım ki hanım kızımız "bir işim çıktı gelcem birazdan" der ve olay biter...

(bkz: seni yakacaklar)