confessions

tralier

- Yazar -

  1. toplam entry 349
  2. takipçi 1
  3. puan 49569

sağda ölecek var

tralier
istanbul-kadıköy deyim.

mecidiyeköy’e gitmek üzere dolmuşa biniyorum.kulağımda mp3 player gözümü kapatmış,başımı cama yaslamış oturuyorum.arkadaki teyze resmen saçımı çeke çeke şöföre para uzatmamı istiyor, uzattıktan sonrada ’ah bu zamane gençleri’ diye başlıyor dırdıra.sineye çekiyorum...o sırada telefon çalıyor, valide hanım ’ne işin var istanbul’da’ tarzı konuşmalara başlıyor, bir yarım saat onu dinliyorum ve telefon ’yok sana para’ şeklinde bir söz ile kapanıyor.sineye çekiyorum... tam tekrar dalacakken trafiğin halini görüyorum ve arkadaşı arayıp geç kalacağımı söylüyorum, bir ton laf yiyorum.sineye çekiyorum... yaklaşık 1 saat sonra dolmuş cevahirin önünden geçerken eski aşkımı yeni sevgilisi ile görüyorum,çıldırıyorum... ineceğim yere vardığım zaman paramı uzatıyorum ve 20 milyon bozuğu olmayan şöförden azar işitiyorum.

tamam kaptan tamam, üstü sende kalsın sağda ölecek var.

system of a down

tralier
son kliplerinde şarkının nakaratında ’killer’,’liar’,’demon’ nakaratında atatürk’ün resminin gösterilmesi ile analarına babalarına küfretmeme sebep olmuş gruptur.

politika köpekleri...

unutulmayan eski sevgilinin başkasını bulması

tralier
her insanın içinde bulunan melankoli özentiliğinin had safhaya çıkmasını sağlayan bahanedir.

çok sevip de, o insanın sizi bırakması insanda ki narsist duyguları ortaya çıkarır ve ’ben terkedilcek bir insan mıyım’ tarzı sorular ile içinizdeki nefrete doğru orantılı olarak sevgi katlanır. ta ki o başkasını bulana kadar... o zaman içinizde ki herşey bitmiştir,ona karşı hiç birşey hissetmemeye başlarsınız. herşeyin ilacı zamandır ve sevdiceğiniz başkası ile çıkmaya başlayarak bu süreci sizin için kısaltır.

yaptığı, farklı bir bakış açısı ile iyiliktir. artık asla olmayacağını daha kolay kavramanızı sağlar.

ilk başta şerefsizlik olarak gelir. onu başkalarının kolları arasında yada onunla beraber sevişirken hayal ettiğinizde, içinize bitmeyen bir acı saplanır.1-2 ay melankolik takılırsınız ama sonra hepsi geçer. ne kadar çok sevmiş olsanızda...

başka bir hatun/erkek bulduğunuzda herşey biter onunla alakalı. bazen bir kaç anı akla gelir o kadar, sonra da hafif bir tebessüm oluşur yüzünüzde.

kurtlar vadisi

tralier
ölüm nedir bilmeyen, acı nedir tatmamış olan, babalarından aldıkları harçlıkla hayatlarını sürdüren insanlar topluluğudur.

enselerinden tutup bir mafya hesaplaşmasının sonucuna sokmak gerekir suratlarını.

o zaman görürler bomboş bakan bir cesedin gözleri nasılmış,

kurşun sadece minik bir kırmızı delik mi bırakırmış yoksa girdiği yeri paramparça mı edermiş,

nasılmış yanık insan teninin iç bulandıran kokusu.

göstermek gerekir, bıçaklanan insan o dizideki gibi "aah" diye mi düşermiş direk ölür müymüş, yoksa her kalp atışında düzenli olarak kan fışkıran yarasını elleri ile kapatarak kıvrana kıvrana mı ölürmüş.

o "offf ne kuvvetli, yakın mesafeden ne etkili" diye hayran oldukları pompalı tüfekle başından vurulmuş bir mafya üyesini zorla göstermek gerekir bu gençlere.

bakalım sadece beyin gerçekten kırmızı mıymış, yoksa üzerinden dumanlar tüten yanık ve gri et parçaları mı kalırmış üzerinde. nasılmış hala üzerinde saçlar bulunan kırık kafatası parçalarını görmek.

sonra saçlarından tutup bomba yerleştirilen bir arabanın enkazına götürmek gerekir bu genci,

acaba o filmlerde görüldüğü gibi sadece bir ateş topu ve yangın mı oluyor,

yoksa diri diri yanmış cesedin son çabalarıyla, bir ölüm kavrayışı ile tuttuğu direksiyon hayallerdekinden biraz daha mı farklı?

efendim? gencimiz ağlamaya ve kusmaya mı başladı?

şimdi tutup o öldürülen mafya adamının ailesinin evine gidelim. sadece bağıra bağıra, kuru kuru ağlamıyorlar değil mi evdekiler?

gencecik eşinin kül gibi suratını, ısırıp kanattığı dudaklarını, avuç içlerine batırdığı tırnaklarını, uykusuz gecelerini, sevdiği adamın saptığı kötü yol yüzünden duyduğu pişmanlığı, aşkı yüzünden terkedemeyişini, hayat boyunca duyacağı pişmanlığı, babasız kalan çocuklarını gösterelim...

ne oldu, o siyah pardesüsünü çıkardı değil mi?

geç ama..

türban

tralier
turban dini bir esas değildir.turban takmayan namussuzdur diye bir ayet geçmemektedir.ama bazı siyasi ideolojiler sayesinde durum bu safhaya getirilmiştir.insan istediğini yapar bu bir ozgurluktur ama laik bir cumhuriyete ters dusmektedir.hele turbanı bas ortusu olarak tanımlamak yanlıştır çünkü baş örtüsü türk kadının taktığı geleneksel bir örtüdür türbanla uzaktan yakından alakası yoktur.bazı siyasilerimiz olayı özgürlüğe çeksede türbanın özgürlük kısıtlayıcı bir olay olduğu aşikardır.

yazarların aslında söylemek istedikleri

tralier
bilgiç : peach

demek istedikleri : ben öyle bir adamım ki beni göt ettiğini kullanarak bile seni göt edebilirim.ayrıca çok eğlenceli bir yazarım o kadar eğlenceliyim ki mesaj olarak söyleyemediğim(çünkü kimse görmicek bu sayede itibarım artmıcak)şeyleri entry olarak yazarım ki herkes görsün.sonrada bana eleştiri gelince derim ki bu yazar kendi adını duyurmak istiyor.tabii ben bunları hiç yapmam bakın hiç yapıyor muyum?

(bkz: herkesi kendi sanmak)

muse

tralier
in your world gibi muhtesem bir şarkı yapmış grup.istanbula geldiklerinde gördüğüm kadarıyla sahne performansı da güzel.eee albumleride güzel daha ne isteyelim bir gruptan ?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol