cem adrian’ ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünden bir parcası.
hep aynı sessizlikle geliyor gece…
hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine…
hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde…
anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime…
sen benim yarım kalan cümlelerimsin…
hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim…
sen benim hiç ısınmayan ellerimsin…
hiç unutamayan, unutmayan o kalbim…
sen benim eksik kalan yerimsin…
kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim…
sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin…
kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim…
sen benim terk ettiğim şehirlerimsin…
düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim…
sen benim kovulduğum cennetimsin!
eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.
hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine…
hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde…
anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime…
sen benim yarım kalan cümlelerimsin…
hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim…
sen benim hiç ısınmayan ellerimsin…
hiç unutamayan, unutmayan o kalbim…
sen benim eksik kalan yerimsin…
kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim…
sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin…
kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim…
sen benim terk ettiğim şehirlerimsin…
düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim…
sen benim kovulduğum cennetimsin!
eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.
bir sabah uyandığında göğsünün ortasında kara bir delik…
büyük bir yara…
ve aynaya baktığında yüzündeki çizgilerin arkasında kayıp bir çocuk…
büyük bir yama…
hep yalnız uyuyup, yalnız uyanınca…
yalnız bitirip, yalnız başlayınca…
yalnız boğulup, yalnız kurtulunca içinde…
yalnız kırılıp, yalnız onarınca…
yalnız vurulup, yalnız kanayınca…
yalnız arayıp, yalnız kaybolunca içinde…
kalbin bir katilin ellerinde!
bir ölüm sessizliği yüzünde…
bölük pörçük, delik deşik, kırık dökük, paramparça…
kaybolup gidiyorsun…
kaybolup gidiyorsun!
büyük bir yara…
ve aynaya baktığında yüzündeki çizgilerin arkasında kayıp bir çocuk…
büyük bir yama…
hep yalnız uyuyup, yalnız uyanınca…
yalnız bitirip, yalnız başlayınca…
yalnız boğulup, yalnız kurtulunca içinde…
yalnız kırılıp, yalnız onarınca…
yalnız vurulup, yalnız kanayınca…
yalnız arayıp, yalnız kaybolunca içinde…
kalbin bir katilin ellerinde!
bir ölüm sessizliği yüzünde…
bölük pörçük, delik deşik, kırık dökük, paramparça…
kaybolup gidiyorsun…
kaybolup gidiyorsun!
cem adrian ın 2010 aralık tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan parçası.
cem adrian a ait olan parça için sözler şu şekildedir;
ben şimdi burada böyle tek başıma dikerken söktüğün yerleri..
sen orda yine öyle tek başına ararken bende kaybettiğini..
niye görmüyorsun.. niye görmüyorsun.. niye..
gülümseyerek can veriyorsun önümde..
yine üşüyorsun.. hissetmiyor musun yine..
parçalarımdan uzun bir yol var önünde..
sen şimdi kayıp bir çocuksun..
karanlıkta yürüyorsun..
kalbim senin..
yollar senin..
bensiz mi büyüyorsun.
ben şimdi burada böyle tek başıma dikerken söktüğün yerleri..
sen orda yine öyle tek başına ararken bende kaybettiğini..
niye görmüyorsun.. niye görmüyorsun.. niye..
gülümseyerek can veriyorsun önümde..
yine üşüyorsun.. hissetmiyor musun yine..
parçalarımdan uzun bir yol var önünde..
sen şimdi kayıp bir çocuksun..
karanlıkta yürüyorsun..
kalbim senin..
yollar senin..
bensiz mi büyüyorsun.
cem adrian ın 2010 aralık tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan parçası.
http://tinyurl.com/23c8tyq adresinden kulak verebilirsiniz. kahveniz ya da çayınız yanınızda olsun, eğer sevgiliniz elini tutabilecek, kendisini sarabilecek bir mesafede değilse.
afiyet olsun.
afiyet olsun.
bir great lake swimmers parçası. hüzünlü, böyle pencere kenarı, sevgilinin sıcaklığının arandığı, ancak elleri ısıtan kahvenin fincanından başka bir ısı kaynağının bulunmadığı ortam şarkısı.
oh wake me please when this is over
oh when the ice is melted away
and the hunger returns
i will be the same, but older
and maybe twice the bear
that i thought i was
where have you been,
and what have you done?
i’ve been under the ground
eating prayers from this old book i found
under the ground
saving it up, and spending it all
on moving pictures
silent films
moving pictures
silent films
or is this the dream i’ve been saving?
oh where the heart beats slower and slower
to almost nothing
almost nothing
almost nothing
i took it for love
or at least something beautiful
out there in the spotlight
but i turned around suddenly,
turned around squinting
and saw
that it was headlights
and then the truth, the truth was unbearable
oh, and imminent
bearing down on these two shadow animals
caught painting a dotted line
caught painting a dotted line
caught painting a dotted line
where have you been?
and what have you done?
i’ve been under the ground
eating in prayers from this old book i found
under the ground
saving it up
and spending it all
on moving pictures
silent films
moving pictures
silent films
oh wake me please when this is over
oh when the ice is melted away
and the hunger returns
i will be the same, but older
and maybe twice the bear
that i thought i was
where have you been,
and what have you done?
i’ve been under the ground
eating prayers from this old book i found
under the ground
saving it up, and spending it all
on moving pictures
silent films
moving pictures
silent films
or is this the dream i’ve been saving?
oh where the heart beats slower and slower
to almost nothing
almost nothing
almost nothing
i took it for love
or at least something beautiful
out there in the spotlight
but i turned around suddenly,
turned around squinting
and saw
that it was headlights
and then the truth, the truth was unbearable
oh, and imminent
bearing down on these two shadow animals
caught painting a dotted line
caught painting a dotted line
caught painting a dotted line
where have you been?
and what have you done?
i’ve been under the ground
eating in prayers from this old book i found
under the ground
saving it up
and spending it all
on moving pictures
silent films
moving pictures
silent films
içindekiler;
kayıp
bir katilin ellerinde
sen benim
bana ne yaptın
herkes gider mi
unutursun
ağladıkça
o kirpik hala bende sevgilim
ıslak kelebek
yarım
benden sonra
tanrı aslında sever hepimizi
kayıp
bir katilin ellerinde
sen benim
bana ne yaptın
herkes gider mi
unutursun
ağladıkça
o kirpik hala bende sevgilim
ıslak kelebek
yarım
benden sonra
tanrı aslında sever hepimizi
(bkz: kayıp çocuk masalları)
cem adrian ın 2010 aralık tarihli albümünün adı.
cem adrian ın kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan bir ağıt.
bir sabah yalnız uyanınca
duymayacaksın, o sesi başucunda
bir sabah olup uyanınca
anlayacaksın, dört duvar arasında
eninde sonunda yalnızsın
yalnız kalacaksın
kalbindeki çiçekler kuruyup dökülecekler
eninde sonunda yalnızsın
yalnız kalacaksın
yüzündeki baharlar
sararıp solacaklar
ve bir sabah,
yalnızlığın soğuk kollarında
tarifi mümkün olmayan,
anlatamadığın bir rüyadan sen
yapayalnız uyandığında,
güneş eskisi gibi öpüp seni,
kirpiklerinde parlamadığında
ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini
ve affedemediğinde artık tanrı bizi,
sevmediğinde,
konuşmadığında
biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk
ah kalbim bir ıslak kelebek
nasıl da uçuyor sana
nasıl da duymuyor beni
eninde sonunda zaman
bir çocuğun katili
nasıl da geçiyor ama
nasıl da silmiyor seni
içimden dışımdan
hayat yalanın ta kendisi
nasıl da dönüyor dünya
nasıl da vermiyor geri
elimde yüzümde yalan bir masalın izleri
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
kalbim bir ıslak kelebek
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
bir sabah yalnız uyanınca
duymayacaksın, o sesi başucunda
bir sabah olup uyanınca
anlayacaksın, dört duvar arasında
eninde sonunda yalnızsın
yalnız kalacaksın
kalbindeki çiçekler kuruyup dökülecekler
eninde sonunda yalnızsın
yalnız kalacaksın
yüzündeki baharlar
sararıp solacaklar
ve bir sabah,
yalnızlığın soğuk kollarında
tarifi mümkün olmayan,
anlatamadığın bir rüyadan sen
yapayalnız uyandığında,
güneş eskisi gibi öpüp seni,
kirpiklerinde parlamadığında
ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini
ve affedemediğinde artık tanrı bizi,
sevmediğinde,
konuşmadığında
biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk
ah kalbim bir ıslak kelebek
nasıl da uçuyor sana
nasıl da duymuyor beni
eninde sonunda zaman
bir çocuğun katili
nasıl da geçiyor ama
nasıl da silmiyor seni
içimden dışımdan
hayat yalanın ta kendisi
nasıl da dönüyor dünya
nasıl da vermiyor geri
elimde yüzümde yalan bir masalın izleri
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim ( bir ıslak kelebek )
kalbim
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
kalbim bir ıslak kelebek
nasıl da inanıp sana
nasıl da ölüyor yine
hah alinin bir taxi driver olmadığı kalmıştı onu da oldu tamam.
hatun olsam ben bu yengeyi yolarım. sözlüğün hatun popülasyonuna sesleniyorum allah rızası için bi yolun şu adi kansızı. valla sevaptır. cennetlik olursunuz.
bunun perakende imalatına başlayacağım. sırf sevgilim öyle bir geçer zaman ki isimli dizide parlak beyaz türk bebelerinin söylediği parçaya meftun diye. evet ailecek izliyoruz.
entryme son verirken, tüm sevenler için geliyor;
helvacı helva,
şeker etc. helva,
sipsili helva ...
entryme son verirken, tüm sevenler için geliyor;
helvacı helva,
şeker etc. helva,
sipsili helva ...
bir gülten akın şiiri.
yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi
utanırız tadına varmaktan içkilerimizin
biri bütün güneşleri toplar, vermeye bekletir
üşümekten değil korku, ısınır olmaktan
yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi
tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklar
biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi
düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız
yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi.
yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi
utanırız tadına varmaktan içkilerimizin
biri bütün güneşleri toplar, vermeye bekletir
üşümekten değil korku, ısınır olmaktan
yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi
tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklar
biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi
düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız
yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi.
bir turgut uyar şiiri. yky den bütün şiirleri alt başlığı ile yayımlanan büyük saat isimli kitabında yer alır.
yorgundum yoktum inip çıkardım denizlerde sabahlara göre değil siz gelenedeğin
güçsüzdüm isteksizdim kötülüklerle ölümle adamlarla güçsüzdüm savaşmaya
o kırallara benzerdim ki uyruğu dağılmış utancında acısında yenilmenin
ülkesi basılmış atları öldürülmüş karınları büyük özlemli çocuk yapmaya
siz osunuz ki sizi ancak cayılmaz en yerinde sözler biçimler anlatır
ilk çağların bakır kuşakları gibi sağlam savaşlar gibi önünde durulmaz delici
ozanların kadınlarına bulup söyledikleri o katıksız özdenlik yüzyıllardır
tükenmiş tahtlara denizleri üfleyen ipekten aşk ölümünden kandan inci
yıldızım benim, kaybolmuş gecelerimi sizin usta elleriniz buluyor
kırlardan büyüyen çimenlerden çocuklardan bir gülden ayrı düşünemiyorum sizi
dünyada bir sizin baktığınız taylar büyüyor bir sizin uyuduğunuzda sabah oluyor
kızışmış kayalarda ısırganlarda eskitiyor çağları güneş ısıtıp ısıtıp eski denizi
bir gün bu güzel sizden bu benden ateş kalmayınca ayak sesi kalmayınca
size yazdığım şiirlerde duyacaklar gözlerinizi kapayıp gülümsediğinizi
yorgundum yoktum inip çıkardım denizlerde sabahlara göre değil siz gelenedeğin
güçsüzdüm isteksizdim kötülüklerle ölümle adamlarla güçsüzdüm savaşmaya
o kırallara benzerdim ki uyruğu dağılmış utancında acısında yenilmenin
ülkesi basılmış atları öldürülmüş karınları büyük özlemli çocuk yapmaya
siz osunuz ki sizi ancak cayılmaz en yerinde sözler biçimler anlatır
ilk çağların bakır kuşakları gibi sağlam savaşlar gibi önünde durulmaz delici
ozanların kadınlarına bulup söyledikleri o katıksız özdenlik yüzyıllardır
tükenmiş tahtlara denizleri üfleyen ipekten aşk ölümünden kandan inci
yıldızım benim, kaybolmuş gecelerimi sizin usta elleriniz buluyor
kırlardan büyüyen çimenlerden çocuklardan bir gülden ayrı düşünemiyorum sizi
dünyada bir sizin baktığınız taylar büyüyor bir sizin uyuduğunuzda sabah oluyor
kızışmış kayalarda ısırganlarda eskitiyor çağları güneş ısıtıp ısıtıp eski denizi
bir gün bu güzel sizden bu benden ateş kalmayınca ayak sesi kalmayınca
size yazdığım şiirlerde duyacaklar gözlerinizi kapayıp gülümsediğinizi
"cinsel cahilliğimiz taş devri insanınkinden pek farklı değil.
rahatsız da oluyoruz böyle şeyleri konuşmaktan. oysa her birimiz penisin ucundan çıkıp vajinanın içinde bizi diğer yarımızla buluşturan 10 santimlik yolculuğu yaptık. ilk "evlerimiz" sayılabilecek bu yerler hakkındaki bilgisizliğimiz ve utangaçlığımız ibret verici."
gündüz vassaf’ ın kimliğimi kaybettim hükümsüzdür isimli kitabından.
rahatsız da oluyoruz böyle şeyleri konuşmaktan. oysa her birimiz penisin ucundan çıkıp vajinanın içinde bizi diğer yarımızla buluşturan 10 santimlik yolculuğu yaptık. ilk "evlerimiz" sayılabilecek bu yerler hakkındaki bilgisizliğimiz ve utangaçlığımız ibret verici."
gündüz vassaf’ ın kimliğimi kaybettim hükümsüzdür isimli kitabından.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?