set me free

gereksiz olduğunu düşünmesem de abartılı bulduğum bir alet.
hakikaten ayarını bilmeyip de en yüksek ses seviyesinde uyursanız yan odanızda bebeğiniz osurduğunda eve tomahawk füzesi düştü diye uyanabilirsiniz.

esra erol ile izdivaç prgramından bir diyalog ailecek yere yıkılıp kahkaha atmamıza neden olmuştur.

yetmişlerindeki amcayla evlenmek isteyen hanımefendi soruyor :
-karizmatik misiniz ?
amca cevap veriyor :
-hayır,emekliyim ben.

(bkz: montla sıç) bu karikatür en manalı açıklama olacaktır.

bir insanın acısı üzerine yazdığı,çizdiği,söylediği birşeyi değerlendirmek; güzel olmuş ya da kötü olmuş demek hep garip geldi.
bu feryat gerçekten de sadece feryattır.
kişiye özeldir.

’saçmalayıcı 3.0 daha iyi başlıklar açıyor’ dediğim başlık oldu.

http://tinyurl.com/mvc2w8

hep biz insanlar olacak değiliz ya...

bilmem ne yapayım derken bilmem ne yapanlar.
şunun şöyle olmasından nefret edenler.
esmer isterken sarışınla yetinmek zorunda kalanlar.
hedesinin hödösünü ebesinin bilmem neresinden görenler.

bu liste böyle uzayıp gidiyor. her gün birileri, üye oluyor buralara. 10 numara muhabbetler dönüyor gerçekten. tam olarak yapılması gereken şey ise o penis büyütücü reklamlardan kurtarıp, sağ çerçeveyi bilgi sözlük reklamları ile donatmaktır. gelsinler de adam gibi takılsınlar; efendi efendi.

götüyle kapak açanlar var. acaba şişenin kapağı yerinde miydi çıkardıklarında yoksa değil miydi merak ediyorum.

sakız edilmiştir ağıza. kelimelerin içini bilmeden kullanmakta üstümüze yok zaten.
asaf demiş ya :
-tüm renkler aynı hızda kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.- aynı o hesap; her tarafımıza bulaştı da, en çok edebiyata değdi.

inanılmaz keyif vericidir. standlarda bulunan tüm kitapları alıp okuyabilecek kadar ne para ne de zaman vardır. ama elinize alıp sayfalarını karıştırdığınızda, e biraz da merakla bakıyorsanız içlerine, hepsiyle ilgili küçük küçük fikir sahibi olursunuz.

sözlükte herkesin çamaşırlarını annesine yıkattığı için mi yoksa kuru temizlemecilerin sayısının artmasından mütevellit kimsenin uğraşmadığından mı bilemem ama bugüne kadar yazılmadığına göre yazarlarımızın elbiselerini bok götürüyor olabilir.bu duruma hemen müdahale etmeli ve gereken detay verilip yazarlarımızı tertemiz etmeliyiz.
sevgili yazar arkadaşlarım,
iç giyim ve dış giyim olmak üzere iki başlık altında incelenebilecek elbiselerimizi, gün içerisinde kirlenmekte olan vücudlarımız gibi temizlemeye ihtiyaç duymalıyız. yaz vakti ter kokusu gibi ağır kokuların üstesinden gelebilmek için günlük olarak tshirt gömlek ve diğer üst giyim eşyalarımızı değiştirmeli tertemiz etmeliyiz.
gerek merdaneli gerekse otomatik çamaşır yıkama makinaları bu işin erbabı olarak 1800 lü yıllardan beri kullanılmaktadır.
yalnız yaşıyor iseniz, düzenli bir hayatın temel kurallarından birisi çamaşır yıkamaktır lakin makinalanabilecek durumda değil iseniz 1800 öncesi gibi elmatik ile yine bu ihtiyacı gidermek durumundasınız.
sabunu koydum leğene gör başıma ne gele türküsü eşliğinde el-matik ile yapıldığında oldukça keyifli bir hal alan çamaşır yıkama eylemi sıkma ve silkme hareketlerinin ardından güneş gören bir alana elbiselerin serilmesi ile kurutma aşamasına geçmekte; ütülenmesi ve katlanmasının ardından ertesi gün giyilecek kıvama gelmektedir.
iç giyim ile ilgili olarak açıklamada bulunmak istemiyorum.bu konu biraz kirli kalmış olabilir.

kadir inanır
kutahyanin testisi bursanın travestisi


sümme haşaa.
sizin klavyeniz ne yazar arkadaşlar.

9 aylık yeğenim sayesinde trt çocuk kanalını izlerken sesini duyup a$ık olduğum elma ağacında ya$ayan kurtçuk.seslendirmesini $ebnem bozoklu’nun yaptığnı öğrendiğimde ise hayal kırıklığına uğradım.ben böyle özgü namal tadında birisini bekliyordum nedense.

ben gircem ben gircem ben gircem dediğim başlık.

edit : yaşasın, yupppiiiiiiiii

kocaman bir kase ev yapımı vişne suyu duruyor ki önümde
aman allah, entrylerin tadı bir değişik gelmeye başladı daha içmeden.

bu geceyarısı dünyaya 34,65 milyon mil uzaklıktan göz kırpacaktır.herhangi bir teleskoba ihtiyaç duymadan dolunay gibi izleyebileceğiz marsı.bu kadar yakın olacağı bir sonraki tarih 2287 yılı olacakmış.
meali : kaçırmayalım o kadar vaktimiz olmayabilir

çok şirin bir avril lavigne şarkısıymış bu. zaten çellolar yetti bana.

well, i couldn’t tell you
why she felt that way? she felt it everyday
and i couldn’t help her
i just watched her make the same mistakes again

what’s wrong, what’s wrong now?
too many, too many problems
don’t know where she belongs
where she belongs?

she wants to go home but nobody’s home
that’s where she lies
broken inside with no place to go
no place to go to dry her eyes
broken inside

open your eyes
and look outside find the reasons why
you’ve been rejected
and now you cant find what you’ve left behind

be strong, be strong now
too many, too many problems
don’t know where she belongs
where she belongs?

she wants to go home but nobody’s home
that’s where she lies
broken inside with no place to go
no place to go to dry her eyes
broken inside

her feelings she hides, her dreams she can’t find
she’s losing her mind, shes fallen behind
and she can’t find her place, shes losing her faith
she’s fallen from grace, shes all over the place, yeah

she wants to go home but nobody’s home
that’s where she lies
broken inside with no place to go
no place to go to dry her eyes
broken inside

she’s lost inside, lost inside
she’s lost inside, lost inside

bugüne kadar dinlediğim en güzel iron maiden şarkılarından birisi.1998 vırtual 11 albümünde dört numaralı şarkı. -no we cant let them take anymore- diye bağırmıyor mu bruce abi...


wake alone in the hills
with the wind in your face
it feels good to be proud
and be free and a race
that is part of a clan
and to live on highlands
and the air that you breathe
so pure and so clean

when alone on the hills
with the wind in your hair
with the longing to feel
just to be free

it is right to believe
in the need to be free
it’s time when you die
and without asking why
can’t you see what they do
they are grinding us down
they are taking our land
that belongs to the clans

not alone with a dream
just a want to be free
with a need to belong
i am a clansman ....freedom

it’s time wrought with fear
it’s a land wrought with change
ancestors could hear
what is happening now
they would turn in their graves
they would all be ashamed
that the land of the free
has been written in chains

and i know what i want
when the timing is right
then i’ll take what is mine
i am the clansman

and i swear to defend
and we’ll fight to the end
and i swear that i’ll never
be taken alive
and i know that we’ll stand
and we’ll fight for our land
and i swear that my brains
will be born free

and i know what i want
when the timing is right
then i’ll take what is mine
i am the clansman

no, no we can’t let them take
anymore
no we can’t let them take
anymore
we’ve the land of the free ....
freedom

it is right to believe
in the need to be free
it’s time when you die
and without asking why
can’t you see what they do
they are grinding us down
they are taking our land
that belongs to the clans

and i know what i want
when the timing is right
then i’ll take what is mine
i am the clansman

and i know what i want
when the timing is right
then i’ll take what is mine
i am the clansman

sinemalarımızda gösterime girmediğini duyunca oturup izleyesim geldi.böyle bilinmedik bişeylerin bilgisine vakıf olma arzusuyla yandım tutuştum.kafa yormuyor,aksiyon da yerinde ve bundan biraz da fazlası var filmde.
italyan işi ve özellikle transporter filmlerinden tanıdığımız jason statham başroldedir.