sen ne yazar eysin oyle

15 yasında evlendirdiler beni diye baslar kız.doguda bir köyde.. "beni babam 15 bin ytl ye bilmem kimin ogluna vermiştir.ogul dedigim de hakkaten oglandır.daha 17 yasında.onun evlenmesine karar veren de yine beni satın alan babasıdır.al der tepe tepe kullan.hem de yanımda demistir bunu.dokuz ay on gün sonra kucagıma vermistir oglan oglunu.helal olsun erkek adamın erkek oglu olur dediler de bana hiç sormadılar nasıl dogurdum diye.aradan zaman gecer kocam artık olmus adam devletin gözünde ama benim gözümde hala bir oglandır o.askere cagrılır.halaylarla ugurladık.benim kucagımda 1 yasında bir bebe kayınbabanın evindeyim.sabah ezanından önce kalkarım.bi kere uyanamamıstım da sobanın yanındaki odunla dövmüstü kayınbabam.bak koluma bu iz ondan kalma.kaynanam kalkmadan önce kahvaltıyı hazırlarım.kayınbabam içeri girince ben cıkarım.yasaktır aynı yerde oturmak.yaklasık bir 6 ay gecti.bir gece ben uyurken bacagımda birsey hissettim.kayınbabanın eli.sus dedi bana gebertirim allahıma dedi.yanımda oglum benim ırzıma gecti.sonra da ne dedi iananırsınız? senin atesini almazsam baskalarına bakarsın oglumun namusunu kirletirsin dedi.ırzıma gecmesinden daha kötü koydu bu bana.aglayamadım da yanımda oglum vardı uyuyordu.uyanmasını istemedim.iki dişim kırılmıs cenemi sıkmaktan.sabah acamadım cenemi.cocugumu alıp babamın evine dönmek istedim.kaynanam bahcenin kapısında yakaladı.dedi nereye gidiyorsun?dedim babamın evine.bana atesin dagları almıs gitmis.evin beyi söndürmüs iyi de etmis.gidersen babanın evine buraya cesedin gelir.o an hatırladım dogru söylüyordu babam o evden ancak cesedin cıkar demişti.bu eve canlı gelme demişti.gidemedim.yaklasık bir ay o herifin bıyık altından gülmesini ve artık yalama olmus bir halde her hafta benim üzerimden gecmesini igrenerek seyrettim.su an yasıyorsam sadece su bebe için yasıyorum.cok sey istemiyordum ki ben razıydım sabahın köründe kalkmaya bir ömür bir oglana karılık yapmaya.ırzıma geçilmeseydi yeterdi bana.

velhasıl bizim buralarda hiçkimse kendi tercihine göre yasayamaz.burda sadece tercihine göre ölünür."

bazıları da baskalarının tercihlerine göre yasar

e:askım sana bir süprizim var
k:benim de sana söylemek istedigim bir sey var
e:önce sen anlat
k:bugün sirketten cok büyük bir teklif aldım.kariyerim için cok önemli bir adım olacak.
e:nedir bu teklif?
k:beni güney amerika koordinatörlügüne atamak istediklerini söylediler.
e:.....
k:bunu 2 hafta önce söylemişlerdi.o günden beri düşünüyorum.sonunda gitmeye karar verdim.
e:peki ne kadar sürecek bu?
k:belli degil ama bana söylenen önümüzdeki en az 3 yıl orda olmamı istedikleri.
e:bu ayrılmamız demek.
k:3 yıl uzun bir süre degil.atlatabiliriz.
e:bu söylediginden sen de emin degilsin degil mi?
k:hayatımda karsıma gelebilecek belki de ilk ve tek sans.bunu geri cevirmek istemiyorum.içimde keskelerle yasamak istemiyorum.
e:anlıyorum......
k:bunu söylemek benim için..
e:tamam anladım dedim.
k:sende benimle gelebilirsin.
e:herseyimiz burda ve sen bırakıp gidelim diyorsun.sanmıyorum gelebilecegimi.
k:...senin söylemek istedigin neydi?
e:senin asla takmayacagın alyansını almıstım..hem de daha dün cok begendim askım dedigini...
k:özür di..
e:leme

+hangi marka margarin alalım?becel ister misin?
-yok ben sana seviyorum
+peki ondan alalım.

1.telefon numarasını silecegim.
2.telefon numarasını silmeyecegim.
3.telefon numarasını silecegim.
4.telefon numarasını silmeyecegim.
5.telefon numarasını silecegim.
.
.
.
.
.

gazeteler buna iyi bir örnektir.gazete okumanın haricinde bircok ise yarar.yemek yerken masa örtüsü olarak tekelde şiseleri sarmak için kazada ölenlerin üzerini örtmek için perde olmayan camlara yapıstırarak perde olarak kullanmak için ve aklıma gelmeyen bir cok yerde kullanılmaktadır.

corbaya bir sinek düştü.herkesin midesi bulandı.gece yarısı kafayı bulmus birisinin herkesin zevkinin içine etmesine en iyi örnek.ne yazık ki bu dünyada bu tüp insanlar var.kanser hücresi.o kadar kişinin tüm nesesi kactı.adam olun biraz.insan taklidi yapın.

kısaca asktır.kim ne derse desin askın temelinde yatan budur.yeni isimler yeni sıfatlar koymak bu gerçegi degiştirmez.sevgiyle askı ayıran da budur zaten.sevgi bir nevi alıskanlıktır.yoksunlugun rahatsız etmesidir.yasamında belirgin bir biçimde bir insanın yer alması ve bu varlıktan duyulan zevk ve mutluluktur.ask biter.cok da cabuk biter.cok da cabuk atlatılır.sevgi öyle degildir.cabuk bitmez cabuk atlatılmaz.bosalttıgı yer dolmaz öyle kalır.

erkegi daha üretken ve çalıskan olmaya yönlendirebilecek bir dürtüdür.kız arkadaslıgı kabul etsin ya da etmesin neticede onun ilgisini cekmek için bile yapılacak akıl oyunları kişinin entellektüel anlamda bir basamak daha yukarı cıkmasını saglayabilir.kızın arkadaslıgı kabul etmemesi durumunda bu entellektüel deniz yolculugu en yakın limanda biter.oldu ki kabul etti bu erkek kişinin ruhsal ve entellektüel gelişiminde yeniden bir okula yazılması demektir.tüm yasam karsı cinsin ilgisini cekme üzerine kuruldugu için (nasıl kadınlar için güzel giyiniyor, parfümler alıyor ve dişimizi fırçalıyorsak) akıllı bir kadının ilgisini cekmek için de aklımıza ruhumuza güzel kıyafetler alır parfümler sıkar dişlerimizi fırçalarız.

10 dakikada pantolon begenip almak.

kara mizah denir bu ödüle..o kadar insanı sömür ac birak öldür, kır geçir..sonra bu insanlara yardim ediyor diye birilerine ödül ver..bu ödül ancak ne zaman bir anlam kazanir biliyor musunuz? bu ödülü vermeye gerek kalmayacak bir dünya yaratacak birisine verildigi zaman. yani ileride olması cok düşük bir ihtimal olmakla birlikte müstakbel bir abd baskanina verildigi zaman..

baslık açarken imla kurallarına ve kelimelerin doğru yazılışına dikkat edersek güzel olur bence.malum türkçemiz seksten önce gelir.

bir bakıma dogru bir sözdür. vektörel anlamda olaya bakılırsa giden kişi giderken aslında kalan kişiye göre gidiyordur.ama kalan kişi de giden kişiye göre vektörel anlamda eksi yönde gidiyordur. yani sunu söyleyebiliriz: referans alınan kişi kimse aslında digeri gidiyordur..yani terk ediyordur. siz dogal olarak kendinizi referans aldıgınıza göre terk eden gidendir. ama giden acısından terk eden kalandır. yani kimin terk ettigi tamamen görecelidir. bu yüzden iki sevgili ayrıldıgında hep "ben terk ettim" denir..yalan gibi görünebilir ama bilimsel acıdan dogrudur..

-ben basbakan olsam...bik bik bik...aziz yıldırım da geri geli.... bik bik bik....dünyanın cevresi 1500000 km imiş içimden oha... bik bik bi....abi gecen gazetede okudum insan kalbi dakida 3 ton kan pompalıyormus ohaaaaaa ...bik bik....sıhhatler olsun abi

eger sözlügün iyiligi için yapılıyorsa sadece zevk amaclı olmayan içinde bir amac barındıran hadise

bir aşcı için meslek, bir ev kadını için yorucu günde cekilmez bir azap, bir sevgili için güzel bir hediye, gönül alma yolu, cogu kimse için bir işim olmaz hayatta abi faaliyeti ama sonuc olarak herkes için bulasık yan etkili yasamsal faaliyet hazırlıgı

tanrının insanlastırılması üzerine kurulu enrtryler.tanrıyla muhabbet, tanri iett otobüsüne binerse, onu yaparsa bunu yaparsa..gibi insan zekasının üretkenligini yitirdiginde acılacak baslıgın öznesi olarak tanrıyı secerek kolaya kacma.verimsizlik, yaratıcılıktan yoksunluk, kalbin kan pompalama islevindeki beyin faktörünü es gecmesi tüm kanı mideye pompalaması durumunda olusacak kısa süreli travmaların sanal sonucları.

tanrı hepimizin yardımcısı olsun, orjinal baslıklarda yeniden bulusmak üzere simdilik hoscakalın.

zaman bir nevi maddedir.gelecek zaman gaz hali simdiki zaman sıvı hali gecmiş zaman da katı halidir.gelecek vardır ama hissetmesi cok zordur havadadır.su an yasanılır hissedilir sekil verilebilir.geçmiş ise katıdır. hangi halde katılasmıssa o sekilde kalır.bir daha sekil veremezsin.olusan sekle göre ya övünürsün mükemmel olmus dersin ya da böyle seklin içine tükürürüm dersin.

türkiye nüfusunun 7000 kişi hariç geri kalanı.kaynak milli egitim bakanı hüseyin çelik.türkiye nüfusunun sadece 10 binde biri düzenli ve sıklıkla kitap okuyor.atatürk üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi iktisat bölüm başkanı prof. dr. muammer yaylalı başkanlığında dokuz öğretim üyesi tarafından gerçekleştirilen ’üniversite gençliğinin sosyo-ekonomik profili araştırması’ na göre sürekli ve sıklıkla kitap okuyan üniversiteli arkadaslarımızın oranı ise %57,8.ya arkadaslar üniversiteyi bitirdikten sonra kitap okumayı bırakıyor yada bu işte bir terslik var.su an üniversitede okuyan insanların bile yüzde 57,8 i 7000 den cok daha fazla.

demek ki ne yapıyormusuz yalan söylüyormusuz yurt genelinde 60 devlet ve vakıf üniversitesinde öğrenim gören 3 bin 551’i kız 7 bin 568 öğrenciye 41 sorunun yöneltildiği ankete katılan öğrencilerin yüzde 24.7’sini eğitim, yüzde 20’sini fen edebiyat, yüzde 19.8’ini mühendislik, yüzde 18.9’nu iktisadi ve idari bilimler, diğerlerini ise yedi ayrı fakültenin öğrencileri oluşturuyor.

ankete katılan öğrencilerin yüzde 96.4’ü devlet, yüzde 3.6’sı vakıf üniversitesinde eğitim görürken, yüzde 21.1’i ikinci öğretimde eğitimlerini sürdürüyor.

tüm askın tadını birkac dakikaya sıgdırmaya çalısmak.sevgilinizin yumusaklıgını hafızanın tüm hücrelerine kazımak.

hayatımda gördügüm en asagılayıcı en igrenc en sacma sapan slogan.bir insanın kapanması için gösterilebilecek en kötü neden.nedir kıymetli olan?gögüs kalca ve bacaklar mı?bunlar mı kıymetli olan?kadınlara bakıs acılarını bu kadar özetleyen bir slogan olamazdı.olamaz da.peki düşünceler onların düşünceleri kıymetli degil mi?kıymetliyse sakın konusturmayın onları kimse duymasın.duyarsa bir degeri kalmaz.

burda ben kapanıp kapanmamanın tartısmasını yapmıyorum.herkes ne istiyorsa giyer kimse de karısamaz.

ama acıkca densin ki biz eslerimizi dinimiz geregi seriat kurallarına göre giydiriyoruz.

takiye yapayım derken karılarını kızlarını küçük duruma düşürmesinler.