confessions
  1. toplam entry 3425
  2. takipçi 1
  3. puan 66414

kimler var

rumuz pilis tiray egen
ben ali ağaoğlu. burası internet bilgi sözlük. burada 3 milyonluk yeni bir sosyal ortam kuruyoruz. %87si hatun olacak, içinde sarışınlar bile olacak. hep hayal ederdim sanal alemdeki sözlüğüm moderasyonu olur mu? yaptım olacak! çünkü bu internette herkes karılı, kızlı sözlüğü hak ediyor burada binlerce entrylik bir sözlük kuruyoruz. burada bilgiçler var, bitanesin şeyi tam 2.5 metre. burada yemekler var, içkiler var, herşey var burda bi yaşam var. burası bit ini kendi üretecek, internet %20 daha ucuz olacak. bu yeni sözlük projemizde 10 entry giren herkes bilgiç olacak. çömezleri aldık bile.

bilgi sözlük ailesi

rumuz pilis tiray egen
indy: sofrayı kim kurcak
mutan: ben kurarım siz yemekleri yapın
mitili: ekmekleri ben getiririm
tasarım: yemeği ben yaparım
rumuz pilis: ben çok güzel yerim
goshenit: ben sofrayı toplarım
nys:ben çayları koyarım
kartalkalkar: kurabiyeler benden
orqn: sessiz film oynayalım mı
bütün aile: oynayalım
epikuros: nerdesniz lan iki saattir niye telefonu açmıyosunuz
atacamadesert: yanlış evi aradın lan onlar istanbul da evdeler
sipsi:eyy beni çağıran muminler geldim ve iki kere tıkladım
biskuvit: bi ses duydum sanki
isyankarmuhabir: kapıyı açsın biri
lauthres:hoşgeldiniz
okaryot:hoşbulduk
oksit:hoşbulduk...

edit: esrakesh:ya hadi açın şu ps3 de tozumuzu atalım...

bilgi sözlük erkekler birliği

rumuz pilis tiray egen
bilgiç arkadaşlarımızın başına gelebilecek her hangi bir hadise karşısında, gerilla usulü saldırı, pusu, çapraz koşu v.b. şekillerde operasyon düzenleyebilen özel birim.

işte italyan işi filmindeki gibi yetenekli adamlarımızın görev dağılımı.

reis: independence

tetikçi:isyankarmuhabir

heykır:greyfurt

bomba uzmanı:mutant

karambolcü:rumuz pilis tiray egen

zırhlı araç şoförü:kasım demirkaya

keskin nişancı:mitili

erketeci:orqn

uluslararası istihbarat ajanımız:nerobianco

helikopter şoförümüz:epikuros

not: bildiğim ve aklıma gelen erkekler bunlar. sizde erkekseniz ve birimimize katılmak istiyorsanız çok zorlu bir testten geçtikten sonra biz sizi buluruz ve alındınız falan deriz. oh ye.

eski sevgilinin facebook hesabı

rumuz pilis tiray egen
ayrıldığınız sevgilinizin kullandığı facebook hesabıdır.

ne yazık ki bir zaman sonra o sayfada yeni sevgilisi ile resimlerini görürsünüz. ne yazık ki çok acıdır. ne yazık ki arkadaş bile değilsinizdir facebookta. ve ne yazık ki o aramalarda fotoğraflarıda göstermektedir. ve ne yazık ki acı çekiceğinizi bile bile iki de bir açıp bakarsınız o sayfaya... zaten yakışıklıda değildir ibne.

sevginin bittiğini anlamak

rumuz pilis tiray egen
sevgili tarafından sevilmediğini anladığın an dır.

alt başlık: menemen olayı.

yıl 2007

[aylardan kasım hatta, kasımın son günleri, beşiktaş’tan otobüse binmiş, fatih’te oturan sevgilinin evine doğru gitmektedir genç. çok hünerli bi kız arkadaşı vardır, anaçtır, kalbe giden yolları bilir. otobüs kabataş civarlarındayken genci arar...]

o:aç mısın bitanem? bişeyler hazırlıyım mı?

[gencinde canı menemen çekmiştir, hem mütevazi bir yemektir hem sevgiliyi yormaz falan filan diye ince ince düşünürekten]

genç: menemen yap bitanem ya, ekmek yoksa ben alıyım gelirken...

o: bitane al canım. sucuklu mu yapıyım peynirli mi?

genç: sucuklu yap hayatım ya ohh burnumda tüttü...

o: öptüm canım görüşürüz...

[genç eve gelir menemenini afiyetle yer, sevişilir v.s.]

yıl 2009

[aylardan ekim, galata’da bir cafe de oturmaktadırlar. 1.5 senelik bir ayrılık girmiştir araya, araya başkaları bile girmiştir hatta... bunun üzerine uzunca konuştuktan sonra barışıp tekrar başlamaya karar verirler. kolay mı 7 senedir beraberler...]

[genç, kız’a ilişkiye tekrar başlamadan önce sorar...]

genç: şimdi biz 1.5 senedir ayrıyız canım, hani araya başkaları girdi falan ya. hani benim salaklığım yüzünden ayrılmıştık ya...

o: off hani bi daha bu konuyu konuşmıycaktık...

genç: ya tamam konuşmıycaz söz. son bir soru sorucam ve bir daha biticek bu mevzu...

o: tamam ama bak son soru bu. söz verdin.

genç: tamam... bak sen tam benden vazgeçtiğin bir zamanda ben geri döndüm ve ben geri dönerken sana olan sevdamın farkında olarak kilolarca tonlarca pişmanlıklarla döndüm... korkum o ki artık beni sevmiyor olman. lütfen tek bi kere ve dürüstçe cevap ver. beni seviyo musun?

(kız ezbere bir dille)

o: evet evet evet. seni seviyorum. ve bu konuda hiç bir şüphem yok lütfen artık seninde olmasın...

genç: seni çok seviyorum...

o: bende...

[aylardan kasım hatta, kasımın son günleri, beşiktaş’tan otobüse binmiş, fatih’te oturan sevgilinin evine doğru gitmektedir genç. otobüs kabataş civarlarındayken çocuk telefonuna bakar arayan yoktur, otobüs karaköy’de dir yine arayan yoktur, unkapanına gelir, yine arayan yoktur, yavuz selim’de iken bu sefer genç kendi arar.]

genç: canım geldim ben bi durak kaldı. bişey lazım mı?

o: yok canım.

genç: yiycek bişey var mı evde kahvaltıyla duruyorum...

o: pek yok canım ya gel sipariş veririz olmadı.

genç: e menemen yapsan ya özledim hem...

o: ya canım bu mevsimde domatesler güzel olmaz ki boşver sen menemeni gel pizza falan söyleriz...

genç:_____________


[telefonu kapadıktan sonra durakta iner, melun melun etrafa bakıp...]

genç: vay be!

[...der ve zaten bir hafta sonra bir daha görüşmemek üzere ayrılırlar...]



bu kısa hikayenin anlatılış amacı sadece basit bir "bitiş"i göstermekti. gösterebildiysek ne ala.

bilgiçlerin şiirleri

rumuz pilis tiray egen
bir kız var
burada istanbul’da
esmer hanım hanımcık bir kız
şöyle bir yürüse deprem olur
bir baksa dağlar erir gözünde
hani o derece güzel bir kız
hep banyodan yeni çıkmış gibi
pırıl pırıl tenli, esmer bir kız
şiirler yazdırmış kendine
vakti zamanında sevmiş bile
herkes gibiymiş sevdası
kumaşına bakmadan
yün fiyatına alınan sevdalardan
yandı bitti kül oldu diyor kendi
o derece yanmış yani.

geçti benden böyle sevdalar kız
sustu boynunu büktü belki de küstü kız
esmer kız kimseye kanma dedim gece gece
şöyle bi baktı
güldü
gitti kız.

kızların da sıçtığı öğrenildiginde yaşanan üzüntü

rumuz pilis tiray egen
günlerden pazartesiydi yani ilk iş günü. otobüste çişim gelmiş ofise kadar tutmuştum. o kadar sıkışmıştım ki adete penisim 3 katı fazla büyümüştü. hatta bi ara böyle kalmayı ömür boyu işememeyi düşünmeye başlamıştım. bir hışımla girdiğim ofiste masama çantamı koyup kendimi tuvalete atmam sanırım 1 saniyemi almıştır. fakat sonrasında yaşadığım acıyı hiç unutamam...

yaklaşık iki sene önce şirkette işe başlayan ölçüleri 89-60-91 olan esmer güzeli taş hatuna ilk gördüğüm andan itibaren hasta olmuştum. kendisi için ne şiirler, ne şarkılar yazmışımdır da bi kere yüzüne karşı okuma cesareti bulamamışımdır. onun her gün sürdüğü parfümü adeta bünyemde afrodizyak etkisi yaratıyor, kendimi sürekli erekte olarak gezen bir ergen gibi hissediyordum. hatta bir keresinde fotokopi makinasının başında kalçalarına yanlışlıkla dokunmuştum da bir hafta kendime gelemeiştim. o kadar güzeldi ki tanrının yarattığı en özel varlık en harikulade kadındı. onun değil sıçtığını düşünmek, işediğini bile aklımdan geçirmezdim. o başkaydı. o bu dünyadan değildi. işte hayatımın en lüks ve özel kadının benim için bitiş hikayesidir bu...

tuvalete vardığımda tuvalet doluydu. ofis küçük olduğu için tek bir tuvaletimiz vardı. yani kadın erkek herkes burayı kullanıyordu. bir kaç dakika bekledikten sonra. kapı açıldı. aman allahım ateş parçası kadınım tuvaletten çıkıyordu. yüzü kızarmış (kasmaktan sanırım) masumca bana günaydın diyordu. masumca kandım bu duruşuna ve o gittikten sonra kendimi tuvalete attım. aman allahım bu koku. evet evet taze bok kokusu. inanamıyordum. işemeyi bırakıp ağlamaya başlamıştım. tanrım bu bir kabustu ve kendimi çimdikleyince biticekti. çimdikledim bitmedi. utancımdan tuvaletten çıkamadım. kapıda 4 kişi sıra bekliyordu biliyordum ama insan içine çıkacak yüzüm yoktu. artık ateş parçası hatunumun yüzüne nasıl bakardım. ya kazara benimle konuşursa? nasıl kaldıracaktım bu durumu... intihar etmeyi düşündüm ama sonra vazgeçtim. yapmam gereken tek bir şey vardı o da işi bırakmak. tuvaletten çıkar çıkmaz sıra bekleyenlerin yüzüne bile bakmadan masamdaki eşyaları toplamaya koşmuştum. toparlanmam bir kaç dakika mı aldı. sornasında kendimi ofisin dışına attım. sokaklar, binalar üstüme üstüme geliyordu. telefonu elime aldım ve patronu aradım. ben artık yokum dedim. nedenini sordu. cevap veremedim. nasıl cevap verilirdi ki.

sekse davet diyalogları

rumuz pilis tiray egen
-hanııım
+hııı
-uyudun mu
+şunu kıçımdan çekersen uyuycam
-hanımcım ya canım çok istiyo
+başım dahil her yanım ağrıyo desem
-kredi kartımı versem sana
+post cihazı mı sandın lan popomu
-uvv güzel gidiyosun devam et süper fantezi
+allah belanı versin ilhami
-küfür et bana daha çok küfür et
+imdaaaat....

kadınlar

rumuz pilis tiray egen
yeni nesil genç ve orta yaş grubunun, sözüm ona entellektüel, farklı, beyaz türk, (halk arasında ekşici) diye adlandırabileceğimiz tiplerine bir kaç sözüm var.

sizin için, kimsenin bilmediği müzikleri dinlemek, cihangir de fiskos sonrası (ay şurda şunun partisi var amanın çok farklı ve farklıyız hadi gidelim) tasarlanan bar/house partilere gitmek, ay bak bu bize özel diyerek o partilerin tadını çıkartmak, hande yener kliplerindeki erkekler gibi giyinen yine sözüm ona farklı tiplerle takılmak, galata ve tünel kültürünü piç edip popülerize etmekten öteye gitmeyen, tünel ve asmalımescit takılmacaları, ortam yapmacaları... vs. vs. vs. ne kadar güzelse, benim için o kadar alay konusu...

evet önyargı gibi gözükse de uzaktan, bende zaman zaman böyle ortamlar da bulunmuş ve gözlemlemiş biriyim en nihayetinde. inanın bana dalga geçtikleri, alt sınıf, üst sınıf diye ayırdıkları insanlardan tek farkları, sadece ingilizce biliyor olmaları. (yine bilmeyen de vardır içlerinde elbet) bana göre apaçi dedikleri neyse, onların dünyasındaki insanlarda o.

kısacası, her şeyi tüketme çılgını bu kadınlar, gerçek entellektüelleri taklit ettiklerinin ne yazık ki farkında da değiller. bu kızcağızlarımız yüzünden, garip duygulara kapılır olduysam ben, cihangir’de, tünel’de bok’ta püsür’de kendimi dışlanmış hissetmeye başladıysam, emin olun ki bir "çingeneler zamanı" resitali başlıyor demektir. korkuyorum sözlük. beni de tüketmeye, bir yanımı sürekli eksik göstermeye çalışan bu güruhtan korkuyorum. onlara verecek tek bir tavsiyem yok. mümkün mertebe, ezber bilgileriyle, (duymuş bi yerden, okumuş, tüketmiş, üstüne kendi yorumunu katmamış) benimle laf yarışına girmesinler, yan masamdaysalar bana bakmasınlar ve alçak sesle konuşsunlar. gerçekten boş konuşuyorlar. he ben çok mu iyiyim? tabi ki hayır ama normal bi adamım en azından...

bilgi sözlük

rumuz pilis tiray egen
diyelim ki ekşidesiniz. ortam binlerce troll kaynıyo. olsun çekersiniz. diyelim ki incidesiniz, herkes troll ama zevkli. maksat zaten trollük. diyelim ki vs. sözlüklerde trollerle mutlu mesut yaşıyorsunuz. yaşayın. ama bilgi sözlük trollerle yaşamaya pek uygun bi yer değil. niye mi?

(bkz: bilgi sözlük ailesi)

yapmayın etmeyin. komşusunun saadetini kıskanan piç komşu olmayın. ne gerek var. bu sözlük bir büyür bir küçülür. göt gibi de olur eşek pipisi gibi de. ne olursanız olun gelin de, şu sahiplenme güdümüzle dalga geçmeyin. beni de hababam sınıfında ki ahmet karakteri gibi konuşturmayın. mucks.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol