draftta üst sıralardan seçilmesi beklenen rakiplerinin birer birer çekilmesi üzerine artık 3. sıradan seçilmesine garanti gözüyle bakılıyor.
hemen herkesin listesinde 3. sırayı kapmış maşallah;
http://tinyurl.com/3mhgsso
tom thibodeau (born january 17, 1958) is an american basketball coach who is currently the head coach of the chicago bulls. he previously served as an assistant coach with the boston celtics.
as a defensive coach, he helped the houston rockets rank among the top 5 in the league in scoring defense and field goal percentage defense from 2004 to 2007, and has helped his team finish in the leagues top 10 in team defense 15 times. he coached in 87 playoff games and was part of the 1999 nba finals as an assistant coach with the new york knicks prior to joining the celtics, with whom he won the 2008 nba championship.
as a defensive coach, he helped the houston rockets rank among the top 5 in the league in scoring defense and field goal percentage defense from 2004 to 2007, and has helped his team finish in the leagues top 10 in team defense 15 times. he coached in 87 playoff games and was part of the 1999 nba finals as an assistant coach with the new york knicks prior to joining the celtics, with whom he won the 2008 nba championship.
9 milyon 800 bin $ la, bir senede en çok para kazanan türk sporcusu olmuş kendisi.
senede 9800000 $ ayda eder; 816666 $
o da günde; 27222 $ eder.
bunu da türk parasına çevirirsek; bu adam günde yaklaşık 40000 tl para kazanıyor.
bu para bitmez. son bir saattir bu kadar param olsa ne yaparım diye düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum... düşündüğüm her şeyi yapıyorum yine de bitmiyor para. zenginlik de zor vallahi.
fakat şunu da söylemeden edemeyeceğim; kazandığı her kuruşu hak ediyor bu adam. güle güle harcasın. seviyorum kendisini.
senede 9800000 $ ayda eder; 816666 $
o da günde; 27222 $ eder.
bunu da türk parasına çevirirsek; bu adam günde yaklaşık 40000 tl para kazanıyor.
bu para bitmez. son bir saattir bu kadar param olsa ne yaparım diye düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum... düşündüğüm her şeyi yapıyorum yine de bitmiyor para. zenginlik de zor vallahi.
fakat şunu da söylemeden edemeyeceğim; kazandığı her kuruşu hak ediyor bu adam. güle güle harcasın. seviyorum kendisini.
nba de bir sezonu geride bırakmıştır. chicago uzunlarında bir sakatlık ya da benzeri bir durum olmazsa playofflarda pek kayda değer süre alacağını zannetmiyorum. zaten daha ilk tur itibariyle, karşılarında indiana pacers gibi zayıf uzunlara sahip bir takım olmasına rağmen tom thibodeau süresini iyice kısmış durumda.
öncelikle nba kariyerinin ona fiziki açıdan kazandırdıklarından bahsetmek gerek. ömer 2.13 boyu ve inanılmaz kulaç genişliğiyle zaten boy konusunda bir sıkıntı yaşamıyor, aksine karşısındakilere büyük sıkıntı yaşatıyordu. fakat fenerbahçe günlerinde ince uzun bir pivotken, artık o ince sıfatından kurtulmaya başlamış. fiziki gelişimi gözle fark edilir boyuta ulaşmış. karşısında takımlarının en iri yarı oyuncuları olacağını düşünürsek bu alanda onlarla boy ölçüşebilmesi için mutlaka ama mutlaka kalın ve güçlü bir oyuncu olması lazım. tabi ki bu saatten sonra kimse ondan baby shaq gibi olmasını beklemiyor ama en azından zayıf bir oyuncu olarak anılmamalı.
basketboldan biraz anlayan kime sorarlarsa sorsunlar ömer için en ideal takımın chicago bulls olduğunu söyleyecektir.( thibodeau dan dolayı tabi ) dahil olduğu takım onun için bulunmaz nimet. savunma anlamındaki yeteneklerini, bunlar istatistiklere yansımasa bile, görebilecek ve değerlendirebilecek bir koçla çalışıyor. öte yandan chicago lu oyuncular arasındaki diyaloglar, takım içerisindeki ortam da dışarıdan görüldüğü kadarıyla fevkalade. çaylak sezonunda takımla alakalı bir problem yaşamaması onun nba kariyerinin başlangıcı için olumlu bir etki yaratacaktır kuşkusuz. ayrıca daha şimdiden çalışkanlığı ve azimli yapısıyla gerek takım arkadaşlarının gerekse staffın gönlünü kazanmış durumda.
gelelim parke üzerindeki duruma;
şimdi bir şeylerin ayrımını çok iyi yapmak lazım. ömer den beklenen ne?
en azından bu sezon için ondan beklenen; kenardan gelip pota altını karartması, faul problemine girmemesi( başlarda bu alanda çok iyi olmasa da ligin devamında kendini korumayı bildi), savunma ve hücum reboundlarını kovalaması, devamlılık( takımının 82 maçında da sahadaydı), takım arkadaşlarının işini kolaylaştıracak perdelemeler yapması ve pota altında boşa düşen topları alıp içine vurması. yani kimse ondan mükemmel bir hücum performansı falan beklemiyor. tabi bu saydıklarım bu sezon için asgari beklentiler. ve eğer biz ömer in bu sezonki performansına bir not vereceksek sadece bu saydıklarımı göz önünde bulundurup not vermeliyiz. ömer in bu konularda başarılı olduğu çok açık. yani gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki; ömer aşık çaylak sezonunda nba de başarılı olmuştur.
o nun nba kariyerinin devamı için bazı eleştiriler yapmak gerekirse o zaman başka konulara da değinmek lazım;
mesela serbest atışlar. ömer fiziği itibariyle inanılmaz bir eşleşme problemi yaratıyor. ayrıca boyundan beklenmeycek bir ayak çabukluğuna sahip. hal böyle olunca rakipleri onun ani sıçrayışlarını sadece faul yaparak durdurabiliyor. ve bu bütün basketbol kariyeri boyunca da böyle olacak. eğer bu alanda kendini geliştiremezse skor potansiyelinin üçte birini kaybeder. bu sene normal sezonda % 50.3 le faul attı. bu sayıyı en azından % 70 lere çekerse hem oyun sonlarında kenarda oturmak zorunda kalmaz, hem de bize bol bol 3 sayılık hücumlar izletebilir.
üzerine kafa yormak gereken diğer konu; hücum performansı. nba de sadece savunma yaparak ya da sadece hücum yaparak ayakta durabilmek çok kolay değil. son yıllarda bir tek ben wallace ı hatırlıyorum bu şekilde oynayan. o da eşi bulunmaz savunma sezilerine sahip bir oyuncuydu. buna rağmen üst düzey bir pota altı oyuncu olarak sadece 3 sene oynayabildi. yani mutlaka ömer in hücumuna bir şeyler katması lazım. en azından o hep bahsettiğimiz boy avantajını kullanıp bir yarım hook atabilmeli. ya da mutlaka post up tan bir şeyler üretebilmeli. sadece pota dibine düşen topları ya da penetre eden oyuncunun ona son anda çıkardığı pasları içine vurmakla bir yere varamaz. ben bu alanlarda kendini geliştireceğini ve en azından her maç 8-10 sayı atabilen bir pivot olabileceğine inanıyorum.
ömer in kısa vadede basketbol kariyerinde odaklanması gereken noktalar bunlardır. devam etmekte olan playoffları hiç hesaba katmadım farkındaysanız. çünkü yazının başında da belirttiğim gibi ömer in en azından bu sene için playofflarda süre alabileceğini düşünmüyorum. ama olur ya bir iki maçta süre alır ve bu süre içerisinde başarılı bir performans gösterirse bu onu 1 adım daha ileri taşır. ama asıl ondan beklentiler olan yer milli takım. yazın milli takımda göstereceği performans da kesinlikle onun nba kariyerini etkileyecektir.
umarım bu başarılı başlangıç çok daha başarılı geçecek bir nba keriyerinin habercisidir. ve umarım herhangi bir sakatlık problemi yaşamadan uzun yıllar boyunca, hangi takımda olursa olsun katkı verebilen bir oyuncu olarak anılır ömer.
öncelikle nba kariyerinin ona fiziki açıdan kazandırdıklarından bahsetmek gerek. ömer 2.13 boyu ve inanılmaz kulaç genişliğiyle zaten boy konusunda bir sıkıntı yaşamıyor, aksine karşısındakilere büyük sıkıntı yaşatıyordu. fakat fenerbahçe günlerinde ince uzun bir pivotken, artık o ince sıfatından kurtulmaya başlamış. fiziki gelişimi gözle fark edilir boyuta ulaşmış. karşısında takımlarının en iri yarı oyuncuları olacağını düşünürsek bu alanda onlarla boy ölçüşebilmesi için mutlaka ama mutlaka kalın ve güçlü bir oyuncu olması lazım. tabi ki bu saatten sonra kimse ondan baby shaq gibi olmasını beklemiyor ama en azından zayıf bir oyuncu olarak anılmamalı.
basketboldan biraz anlayan kime sorarlarsa sorsunlar ömer için en ideal takımın chicago bulls olduğunu söyleyecektir.( thibodeau dan dolayı tabi ) dahil olduğu takım onun için bulunmaz nimet. savunma anlamındaki yeteneklerini, bunlar istatistiklere yansımasa bile, görebilecek ve değerlendirebilecek bir koçla çalışıyor. öte yandan chicago lu oyuncular arasındaki diyaloglar, takım içerisindeki ortam da dışarıdan görüldüğü kadarıyla fevkalade. çaylak sezonunda takımla alakalı bir problem yaşamaması onun nba kariyerinin başlangıcı için olumlu bir etki yaratacaktır kuşkusuz. ayrıca daha şimdiden çalışkanlığı ve azimli yapısıyla gerek takım arkadaşlarının gerekse staffın gönlünü kazanmış durumda.
gelelim parke üzerindeki duruma;
şimdi bir şeylerin ayrımını çok iyi yapmak lazım. ömer den beklenen ne?
en azından bu sezon için ondan beklenen; kenardan gelip pota altını karartması, faul problemine girmemesi( başlarda bu alanda çok iyi olmasa da ligin devamında kendini korumayı bildi), savunma ve hücum reboundlarını kovalaması, devamlılık( takımının 82 maçında da sahadaydı), takım arkadaşlarının işini kolaylaştıracak perdelemeler yapması ve pota altında boşa düşen topları alıp içine vurması. yani kimse ondan mükemmel bir hücum performansı falan beklemiyor. tabi bu saydıklarım bu sezon için asgari beklentiler. ve eğer biz ömer in bu sezonki performansına bir not vereceksek sadece bu saydıklarımı göz önünde bulundurup not vermeliyiz. ömer in bu konularda başarılı olduğu çok açık. yani gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki; ömer aşık çaylak sezonunda nba de başarılı olmuştur.
o nun nba kariyerinin devamı için bazı eleştiriler yapmak gerekirse o zaman başka konulara da değinmek lazım;
mesela serbest atışlar. ömer fiziği itibariyle inanılmaz bir eşleşme problemi yaratıyor. ayrıca boyundan beklenmeycek bir ayak çabukluğuna sahip. hal böyle olunca rakipleri onun ani sıçrayışlarını sadece faul yaparak durdurabiliyor. ve bu bütün basketbol kariyeri boyunca da böyle olacak. eğer bu alanda kendini geliştiremezse skor potansiyelinin üçte birini kaybeder. bu sene normal sezonda % 50.3 le faul attı. bu sayıyı en azından % 70 lere çekerse hem oyun sonlarında kenarda oturmak zorunda kalmaz, hem de bize bol bol 3 sayılık hücumlar izletebilir.
üzerine kafa yormak gereken diğer konu; hücum performansı. nba de sadece savunma yaparak ya da sadece hücum yaparak ayakta durabilmek çok kolay değil. son yıllarda bir tek ben wallace ı hatırlıyorum bu şekilde oynayan. o da eşi bulunmaz savunma sezilerine sahip bir oyuncuydu. buna rağmen üst düzey bir pota altı oyuncu olarak sadece 3 sene oynayabildi. yani mutlaka ömer in hücumuna bir şeyler katması lazım. en azından o hep bahsettiğimiz boy avantajını kullanıp bir yarım hook atabilmeli. ya da mutlaka post up tan bir şeyler üretebilmeli. sadece pota dibine düşen topları ya da penetre eden oyuncunun ona son anda çıkardığı pasları içine vurmakla bir yere varamaz. ben bu alanlarda kendini geliştireceğini ve en azından her maç 8-10 sayı atabilen bir pivot olabileceğine inanıyorum.
ömer in kısa vadede basketbol kariyerinde odaklanması gereken noktalar bunlardır. devam etmekte olan playoffları hiç hesaba katmadım farkındaysanız. çünkü yazının başında da belirttiğim gibi ömer in en azından bu sene için playofflarda süre alabileceğini düşünmüyorum. ama olur ya bir iki maçta süre alır ve bu süre içerisinde başarılı bir performans gösterirse bu onu 1 adım daha ileri taşır. ama asıl ondan beklentiler olan yer milli takım. yazın milli takımda göstereceği performans da kesinlikle onun nba kariyerini etkileyecektir.
umarım bu başarılı başlangıç çok daha başarılı geçecek bir nba keriyerinin habercisidir. ve umarım herhangi bir sakatlık problemi yaşamadan uzun yıllar boyunca, hangi takımda olursa olsun katkı verebilen bir oyuncu olarak anılır ömer.
tankerlerde, taşınan yükün( ki gemi tanker olduğuna göre taşınan yük de bu durumda 1. derece yanıcı bir madde oluyor ) tutuşup felakete yol açmasını engellemek için yükün üzerine basılan gazdır.
genelde azot türevleri kullanılır bu işlem için. basılan gazın içerisindeki oksijen oranı %2 ila 4 arasındadır. böylece ortamdaki oksijen oranını düşürerek olası bir yangın riskini minimuma indirir.
inert gaz sıcaklığı deniz suyu sıcaklığından 5 derece fazla olmalıdır. ayrıca 20 000 tonun üzerindeki bütün tankerlerde inert gaz sistemi bulunması zorunludur.
genelde azot türevleri kullanılır bu işlem için. basılan gazın içerisindeki oksijen oranı %2 ila 4 arasındadır. böylece ortamdaki oksijen oranını düşürerek olası bir yangın riskini minimuma indirir.
inert gaz sıcaklığı deniz suyu sıcaklığından 5 derece fazla olmalıdır. ayrıca 20 000 tonun üzerindeki bütün tankerlerde inert gaz sistemi bulunması zorunludur.
mini eteksiz kıza bilardo öğretmekle aynıdır. zira bilardo oyuncuların kılığına kıyafetine göre kuralları değişiklik gösteren bir oyun değildir. amacından sapan hareketler statüsüne sokmayalım lütfen bir eylemi. bilardo öğretmek için oradaysak bilardo öğretir ve gideriz. her şeyin bir yeri zamanı var ama di mi.
saçma bir duygudur.
sabah kalkınca kahvaltı yaparsınya, ve hani bu sana hiç tuhaf gelmez; işte tam olarak bu saçmalıkta. yok yok aslında daha da saçma. tam olarak entrynin şu ana kadar olan kısmının saçmalığında bir duygudur bu.
mesela film seyretmek deyince herkesin kafasında farklı farklı kareler canlanır; çoğunluğun gözüne bir sinema salonu gelir, içerisinde benim de bulunduğum azınlığın aklına evde tv karşısında seyredilen dvdler gelir... ya da yemek yemek deyince mutfaktan tutun da bir ayak üstü lokantasına kadar türlü türlü fotoğraflar canlanabilir insanların kafasında.
ama bir insana alışmak durumu söz konusuysa eğer, kafanızda canlanan her karede o da yer edinir kendine. evde film seyretmeyi hayal ederken ya da sinemada ya da herhangi başka bir yerde, neresi olursa olsun mutlaka yanınızda onu da hayal edersiniz. ve isteyerek yapmazsınız bunu. mutfakta kahvaltı yapmayı hayal ederken içtiğiniz çayı o yapmıştır mutlaka. bunları düşünmeye bile gerek. o çayı hep o yapar çünkü.
ve en kötüsü; o alıştığınız kişi bir şekilde çıkarsa hayatınızdan ne bir şey yemeyi, ne bir şey seyretmeyi... hiç bir şeyi hayal edemez olursunuz.
sabah kalkınca kahvaltı yaparsınya, ve hani bu sana hiç tuhaf gelmez; işte tam olarak bu saçmalıkta. yok yok aslında daha da saçma. tam olarak entrynin şu ana kadar olan kısmının saçmalığında bir duygudur bu.
mesela film seyretmek deyince herkesin kafasında farklı farklı kareler canlanır; çoğunluğun gözüne bir sinema salonu gelir, içerisinde benim de bulunduğum azınlığın aklına evde tv karşısında seyredilen dvdler gelir... ya da yemek yemek deyince mutfaktan tutun da bir ayak üstü lokantasına kadar türlü türlü fotoğraflar canlanabilir insanların kafasında.
ama bir insana alışmak durumu söz konusuysa eğer, kafanızda canlanan her karede o da yer edinir kendine. evde film seyretmeyi hayal ederken ya da sinemada ya da herhangi başka bir yerde, neresi olursa olsun mutlaka yanınızda onu da hayal edersiniz. ve isteyerek yapmazsınız bunu. mutfakta kahvaltı yapmayı hayal ederken içtiğiniz çayı o yapmıştır mutlaka. bunları düşünmeye bile gerek. o çayı hep o yapar çünkü.
ve en kötüsü; o alıştığınız kişi bir şekilde çıkarsa hayatınızdan ne bir şey yemeyi, ne bir şey seyretmeyi... hiç bir şeyi hayal edemez olursunuz.
hayatında yaptığı en güzel şey aşk denizi olan şarkıcıdır.
özlenen dizidir. komedi alanında elle tutulur tek bir iş bile yok şu anda televizyonda. ama zannediyorum yazın gelişiyle birlikte avrupa yakası nın gece tekrarları yayınlanmaya başlayacaktır.
bir adet taş ve bir adet halkadan oluşan yüzüktür.
ayrıca sonundaki yüzük kelimesi atılıp tek taş olarak da söylenir.
ayrıca sonundaki yüzük kelimesi atılıp tek taş olarak da söylenir.
(bkz: kevin love)
2010-2011 sezonunun en çok gelişme kaydeden oyuncusu seçilmiştir.
kevin wesley love (d. 7 eylül 1988), amerikan profesyonel basketbol oyuncusu. nba takımlarından minnesota timberwolves takımında kariyerini sürdürmektedir. love, santa monica, kaliforniya’da dünyaya geldi. eski nba oyuncusu stan love’un oğludur. 3 kardeşlerdir. amcası the beach boys gurubunun üyesi mike love’dur. teyzesi, kathleen mccartney eski bir triatlettir.
2008 nba seçmeleri’nde o.j mayo’nunda bulunduğu sekiz kişilik bir takas karşılığında minnesota timberwolves’a geçti. 12 kasım 2010’da new york knicks’e karşı oynanan maçta 31 sayı 31 ribaund alarak 28 yıl sonra ilk defa bir oyuncu 30 sayı 30 ribaund ve üstü bir başarıya imza atmış oldu. 1982 yılında, eski nba yıldızı houston rockets oyuncusu moses malone, 38 sayı, 32 ribaund’lık bir istatistik elde etmişti. kevin love aynı zamanda charles barkley’in 1996 yılında 33 ribaund almasından sonra ilk defa bir oyuncu 14 yıl sonra 30 ribaund ve üzeri bir performons sergilemiş oldu. böylelikle love kulüp rekoruda kırmış oldu.
amerika basketbol milli takımı ile 2010 dünya basketbol şampiyonasında altın madalya almıştır.2011de yao mingin yerine all-star seçildi.
2008 nba seçmeleri’nde o.j mayo’nunda bulunduğu sekiz kişilik bir takas karşılığında minnesota timberwolves’a geçti. 12 kasım 2010’da new york knicks’e karşı oynanan maçta 31 sayı 31 ribaund alarak 28 yıl sonra ilk defa bir oyuncu 30 sayı 30 ribaund ve üstü bir başarıya imza atmış oldu. 1982 yılında, eski nba yıldızı houston rockets oyuncusu moses malone, 38 sayı, 32 ribaund’lık bir istatistik elde etmişti. kevin love aynı zamanda charles barkley’in 1996 yılında 33 ribaund almasından sonra ilk defa bir oyuncu 14 yıl sonra 30 ribaund ve üzeri bir performons sergilemiş oldu. böylelikle love kulüp rekoruda kırmış oldu.
amerika basketbol milli takımı ile 2010 dünya basketbol şampiyonasında altın madalya almıştır.2011de yao mingin yerine all-star seçildi.
an itibariyle ntv spor da canlı yayında.
üzülerek söylüyorum ki bu adamda zerre kaptanlık vasfı yok.
üzülerek söylüyorum ki bu adamda zerre kaptanlık vasfı yok.
müthiş sakin ve huzur verici bir yer burası.
ama gece hayatı gibi çok önemli bir eksiği var işte maalesef. halbuki şöyle limanın o taraflara sessiz sakin, bir yandan içip bir yandan da manzarayı izleyebileceğimiz bir yer yapsalar ne güzel olur.
ama gece hayatı gibi çok önemli bir eksiği var işte maalesef. halbuki şöyle limanın o taraflara sessiz sakin, bir yandan içip bir yandan da manzarayı izleyebileceğimiz bir yer yapsalar ne güzel olur.
süperman gibi bir adamdır kendisi.
içki içmenin bir başlangıç evresi olduğu gibi bir de bitiş evresi olduğunu anlaması lazım artık. durduramıyoruz efendim.
bu gece indyle birlikte bir test sürüşüne çıktık bu barda. mekan tek kelimeyle harikulade. gerek servis olsun, gerek mezelerin kalitesi olsun her şey mükemmel. zirvede 10 numara bir konfor bizi bekliyor.
nick nicki nickince ve tayfa75 in de katılımcılar arasına eklendiği zirvedir.
programda yer alan batuhan şef in fazlasıyla oray eğin e benzediği yarışmadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?