mouscronoise

ingiliz cazının önde gelen vokalistlerinden biri olan elaine delmar, karayipli müzisyen bir aileden geliyor.çocukluğu babasının grubuyla birlikte londra’nın ünlü west end bölgesindeki kulüplerde geçti.

ilk önemli çıkışını yine west end’de sahnelenen bubbling brown sugar ile yapan delmar, daha sonra broadway’de perde açan jerome kern goes to hollywood müzikalinde de başarı kazandı.

müthiş bir ses olan delmar ’dan dinlenmesi gereken cover ise "i concentrate on you",jazz aşıklarını duyurulur...

ben enterval bir insanım ,mor ötesi elvisi aksatamıyor gibi anlaşılması güç cümlelerin mimarı ....

dizi izlenirken annenin yalı ile ilgili yorumu "bizim yazlıktaki evin önünden araba geçmese yalı işte eee ne farkı var " diyerek kopmamıza sebebiyet veren ev hali....

yok yok daha geniş düşünmelisin. daha uzağa daha uzağa.....

yıl 2003, soğuk bir kış gününden hatıralara kazınmış sıcacık bir axelle red parçası

"parce que c’est toi "


si tu crois un jour qu’je t’laisserai tomber
pour un détail, pour une futilité
n’aie pas peur je saurais bien
faire la différence

si tu crains un jour qu’je t’laisserai fâner
la fin de l’été, un mauvais cap à passer
n’aie pas peur personne d’autre n’pourrait
si facilement te remplacer

oh non pas toi
vraiment pas toi
parce que c’est toi le seule à qui je peux dire
qu’avec toi je n’ai plus peur de vieillir

parce que c’est toi
rien que pour ça
parce que j’avoue j’suis pas non plus tentée
d’rester seule dans un monde insené

si tu crois un jour qu’tout est à refaire
qu’il faut changer, on était si bien naguère
n’aie pas peur je n’veux pas tout compliquer
pourquoi s’fatiguer

et commence pas à te chacher pour moi
oh non, je te connais trop bien pour ça
je connais par coeur ton visage
tes désirs, ces endroits de ton corps

qui me disent encore
parce que nous c’est fort
parce que c’est toi j’oserais tout affronter
et c’est toi à qui je pourrais pardonner

parce que c’est toi
rien que pour ça
parce que c’est toi j’voudrais un jour un enfant
et non pas parce que c’est le moment

je veux te voir dedans
j’verrrais dans ses yeux tous ces petits défauts
parce que parfait n’est plus mon créneau
parce que c’est toi
parce que c’est toi le seul à qui j’peux dire
qu’avec toi je n’ai plus peur de vieillir
parce que c’est toi
rien que pour ça
parce que j’avoue j’suis pas non plus tentée
d’rester seule dans un monde insensé
parce que c’est toi

kendisi belçika’nın flanders bölgesinde doğan,renaud ile gerçekleştirdiği manhattan -kaboul adlı düetiyle hayatımıza girmeyi başaran sempatik mi sempatik bir insan evladıdır.
şarkı adeta 9/11 ve afgan savaşı zedelerine bir atıftır.ayrıca 2003 yılında ,yılın şarkısı ödülüne layık görülmüştür.

ben kendisine mustafa belgeseli ile ilgili olarak özdemir asaf’tan şu dizeleri armağan ediyorum.

"senden yana olanların da sana karşı olanların da bir değeri yok,seni anlamadıkça"

fransa’da bu isimle ararsanız bulmakta bir hayli zorlanacağınız zira ismi küçük çikolatalı ekmektir.( lö pöti pen o şokola)

sabah kahvaltılarının neşe kaynağı,bir de yanında filtre kahve oldumu yanında yatıp uyusanız daha iyi diyerek önerecebileceğim ,

kusuzsuz olmayı başarmış yegane çift.

genel anlamda baktığımızda pembe renge en yakın isim gül gibi gözüküyor.

raporda ;
-siyasi aktörler ve sivil toplumla ilgili uzlaştırıcı bir rol oynama çabaları,
-hükümetle iyi çalışma ilişkisi kurması, ab’yle ilgili reformların hızlandırılması çağrılarını sürdürmesi
- dış politikada aktif bir rol oynayarak dış ziyaretleri sıklaştırması” övülüyor.

onun haricinde - puan alınan hususlar ise,

malumunuz 1 mayıs(orantısız güç kullanımı)

-namus cinayetlerinin ve kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesinin hala ciddi bir sorun teşkil ettiği,

-kıbrıs

-tsk’nın hala bazı gazeteci ve medya kuruluşlarının resepsiyonlara ve brifinglere katılmasına izin vermediği

-yargı’nın tarafsız olduğu hususundaki endişeler.

alabama: cumhuriyetçiler, kalelerinden alabama’da başkanlık seçiminde yüzde 60, senato seçimlerinde yüzde 63 oy aldılar.
alaska: sandıkların en son kapandığı eyalette cumhuriyetçiler’in kazanması bekleniyor.
arizona: 10 delegeye sahip olan mccain’nin eyaletini cumhuriyetçiler yüzde 54 oyla kazandılar.
arkansas: eski demokrat başkan bill clinton’nın valilik yaptığı eyalette kazanan yüzde 57 oyla cumhuriyetçiler oldu. demokrat senatör adayı mark pryor ise yüzde 80 ile açık ara seçimi kazandı. geçen seçimleri cumhuriyetçiler kazanmıştı.
california: 55 delegeyle abd’nin en büyük eyaletini barack obama yüzde 56 oyla kazandı.
colorado: demokratlar yüzde 53 ile dokuz senatör çıkdı. demokrat aday mark udall aynı oy oranıyla senatör oldu. colorado demokratlar’ın geçen seçimlerde kaybettiği eyaletlerden biriydi.
connecticut: oyların yüzde 61’ini kazanan demokratlar 7 delege çıkarttılar. dört yıl önce cumhuriyetçile 10 puan fark atmıştı.
delaware: yüzde 65 ile seçimlerin galibi demokratlar oldu. demokratların başkan yardımcısı adayı joe biden delaware’den senatör seçildi.
district of columbia: başkent washington’ın bulunuduğu eyalette demokratlar’ın oy oranı yüzde 92
florida: 2000 seçimlerinin kaderini belirleyen florida, 2008’de de belirleyici oldu. oyların yüzde 51’ini alan obama, florida sonuçlarından sonra başkanlığını garantiledi. 2004’te cumhuriyetçiler yüzde 52 ile ipi göğüslemişlerdi.
georgia: cumhuriyetçiler yüzde başkanlık ve senato seçimlerini kazandılar.
güney carolina: mccain yüzde 55 oyla sekiz delege çıkarttı. cumhuriyetçiler’in senatör adayı lindsey graham da yüzde 59 oy aldı.
güney dakota: cumhuriyetçiler yüzde 54 oy ile üç delege çıkarttılar.
hawaii: obama doğum yerinde yüzde zafer kazandı.
idaho: mccain yüzde 60 ile dört delege çıkarttı. senato seçimlerini ise yüzde 55 ile cumhuriyetçi jim risch kazandı.
illinois: yeni başkan obama’nın eyaleti illinois’de demokratların oy oranı yüzde 61’i buldu. demokrat aday dick durbin ise yüzde 67 ile senatör seçildi.
indiana: oy sayımı devam ediyor. iki aday başa baş yarışıyor.
iowa: yedi delege çıkartan iowa’yı yüzde 54 ile demokratlar kazandı. demokrat tom harkin senatör seçildi.
kansas: cumhuriyetçile yüzde 56 ile galip geldi. aynı partiden pat roberts senatör seçildi.
kentucky: sekiz delegeye sahip eyaleti, yüzde 57 oyla cumhuriyetçiler kazandı. senato seçimlerinde de zafer cumhuriyetçi aday mitch mcconnell’ın oldu.
kuzey carolina: oy sayımının sonuna gelinirken kazanan henüz belli değil. 2004 yılında bush açık farkla galip gelmişti.
kuzey dakota: üç delegeli eyaleti mccain yüzde 53 ile kazandı.
louisiana: oyların yüzde 61’ini alan mccain zafer kazandı. senato seçimlerini ise demokratlar mary l. landrieu ile kazandı.
maine: dört delege çıkaran maine’i obama kazandı. senato seçimini ise cumhuriyetçi susan collins kazandı.
maryland: oyların yüzde 60’ını alan demokratlar 10 delege çıkarttılar. maryland, geçen seçimlerde bush’a oy vermişti.
massachusetts: demokratların kalelerinden olan massachusetts’de obama oyların yüzde 66’sını aldı. aynı oy oranıyla demokrat aday john kerry senatör seçildi.
michigan: demokratlar yüzde 57 ile 17 delege çıkarttılar. demokrat carl levin yeni michigan senatörü oldu. 2004 yılında demokratların oy oranı yüzde 48 idi.
minnesota: demokratlar yüzde 55 oy oranı ile ipi göğüsledi. minesota 2004 yılında bumhuriyetçilere oy vermişti.
mississippi: oyların yüzde 57’sini alan cumhuriyetçiler beklendiği gibi altı delege çıkarttılar. cumhuriyetçi aday roger wicker senatör seçildi.
missouri: oy sayımı devam ediyor. iki aday başa baş yarışıyor.
montana: oy sayımı devam ediyor. obama kıl payı önde gidiyor.
nebraska: beş delegeye sahip eyalet mccain yüzde 57 ile kazndı. cumhuritçi aday mike johanns aynı oy oranı ile senatör seçildi.
nevada: demokratlar yüzde 59 ile seçimleri kazandı ve beş delege çıkardı. 2004’de cumhuriyetçiler bu eyalette kıl payı kazanmışlardı.
new hampshire: dört delegeli eyalet demokratlar yüzde 55’lik oyla kazandı. senato seçimlerini demokratların adayı jeanne shaheen kazandı.
new jersey: oyların yüzde 55’ini alan demokratlar, 4 delege çıkardılar. senato seçimlerinin galibi de demokratlar oldu.
new mexico: yüzde 55 oy çıkartan demokratlar new mexico’dan delege çıkarttılar. tom udall da yüzde 60’lık oy oranı ile demokratlar adına senatör oldu.
new york: 31 delegeye sahip olan eyaleti yüzde 64 ile obama kazandı.
ohio: 1964’den beri tüm başkanların kazandığı ohio’da gelenek bozulmadı. obama yüzde 51 ile ipi göğüsledi. bush dört yıl önce yüzde 50 ile ipi göğüslemyi başarmıştı.
oklahoma: yedi delege çıkartan eyalette cumhuriyetçiler yüzde 63 ile birinci oldu. senato seçimlerini de cumhuriyetçi jim inhofe kazandı.
oregon: yüzde 57 oy alan demokratlar yedi delege çıkartttılar.
pennsylvania: yüzde 56 oy oranı ile demokratlar 21 delege çıkarttılar.
rhode island: dört delege çıkartan bu küçük eyalette demokratlar başkanlık seçimlerinde yüzde 62, senato seçimlerinde ise yüzde 73 ile zafer kazandı.
tennessee: yüzde 61 oyla mccain 11 delege çıkarttı. cumhuriyetçi lamar alexander tennessee senatörü seçildi.
texas: cumhuriyetçilerin kalelerinden texas’da kazananlar beklendiği gibi yüzde 55 ile mccain oldu. senatör de cumhuriyetçiler’den john cornyn oldu.
utah: yüzde 59 ile zafer cumhuriyetçilerin oldu.
vermont: seçimi beklendiği gibi demokratlar aldı.
virginia: yüzde 49 oy alan mccain’nin iki puan önünde obama zafere ulaştı. senato seçimlerini de demokrat mark warner kazandı.
washington: obama yüzde 54 oy alarak zafere ulaştı.
west virginia: cumhuriyetçiler yüzde 55 ile beş delege çıkarttılar. senato seçimlerini ise
demokrat aday jay rockefeller kazandı.
wisconsin: yüzde 55 oy oranı ile obama ipi göğüsledi.
wyoming: cumhuriyetçiler oyların üçte ikisini kazanarak üç delege kazandılar.

http://www.ntvmsnbc.com/news/464820.asp

klasik tepki: ’ sıraya geç kardeşim.’

neoklasik tepki: ’ şeker kardeşiim sıraya geçiver.’

realist tepki: ’ sıra var.’

sürrealist tepki: ’ sallandıracaksın bunlardan ikisini kızılay’da bak bir daha yapabiliyorlar mı?’

romantik tepki: ’ beyefendi galiba sırayı görmediniz? ’

modern tepki: ’ efendim insanımız eğitimsiz. hâlbuki avrupa’da ’

postmodern tepki: ’ sırana geç lan ayı!’

uzlaşımcı tepki: ’ acelesi olmasa geçmezdi, üzmeyin garibi

devrimce tepki: ’ altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. devrim olunca
herkes hizaya gelecek.’

kaderci tepki: ’ iki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? kısmetse hepimizin işi görülür.’

felsefeci ( septik kuşkucu) tepki: ’ ön ve arka kavramları görecelidir. o tarafın ön olduğuna kim kara verdi? öne geçtiğini zanneden aslında arkaya geçmiş olabilir.’

kantçı tepki: ’ efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. bakmayın o tarafa adam yok olur.’

kötümser varoluşçu tepki: ’herkes bir gün ölecek. onurlu bir şekilde bekleyin. bir gün o adamda ölecek.’

iyimser varoluşçu tepki: ’ sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor.’

hümanist tepki: ’ insanlık bir bütündür. birbirimiz hepimiz, hepimiz birbirimiz için. dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz.’

işte halk ozanı sunay akın’dan "sana yakın"

bir dostun sıcaklığına
öylesine
yaslamak istiyorum ki başımı
ya omzunu uzat sevgilim
ya da telleri kopuk
bir kemanı

kanadının altına sığınacak
bir kuş arayan
eskimiş saçak gibiyim sensiz
yada bütün balinalarının
kıyıya vurup intahar ettiği
bir deniz

bir hitit çanağıyım
toprağa gömülü
ve sen
ilk kazısını yapan
bir arkeolog ürkekliğiyle
ellerinin arasına
al beni

tek dileğimdir çünkü benim
sana yakın bir sunay akın

kalbi büyük ölçekli bir insan evladıdır. hımm birde fazlasıyla açık sözlüdür.hani o kadardır ki insanı aynaya baktırıp kendine ağlatabilecek kadar.

özetle ,cacıklı bir hollywood yapımı gibi izlersiniz kendi hikayenizi...

seni sevdiğimi daha önce söylemişmiydim?

mustafa belgeseli ve can dündar arasındaki bağlantı incelendiğinde , özünde atatürk’ü kavrama noktasında ne kadar başarılı olunduğunu söylemek mümkün.

öncelikle mustafa kemal’in sözlerini alıntılayarak başlamak gerekirse “ onu anlamak onu görmek değildir”.gelelim filme ;biz şahsın dış görüntüsüne odaklanıyor muyuz ?hayır.sebep ;çünkü birden fazla mustafa kemal’i oynayan karakter var.özet;amaçla doğru orantılı bir yapılanmanın hakim olduğunu söylemek mümkün.
şimdi alıntıdan devam ediyoruz .”benim duygularımı benim düşüncelerimi anlayabiliyorsanız bu kafidir.”filmi bu alıntı çerçevesinde ele alırsak ,film bu kriterler çerçevesinde başarılı olmuşmudur ,evet olmuştur.
bizi o günlere görüterebilecek en somut rehber kimdir ?nedir? tabiki tarihsel belgelerdir.

dündar’ın bu tip sosyal sorumluluk içerikli bir çalışma içine girmiş olması ,işin özünü kavradığını gösteriyor.kendisi atatürk’ü anlamakla kalmamış ,üstüne üstlük yolundan gitme konusunda da kararlı .”onun düşünceleri hem kavramış hemde bu hizmet modelini benimseyerek ortaya topuma ışık tutacak bir belge koyuyor.katılınır katılınmaz ,belirli yönleri güçlüdür güçsüzdür ,tartışmaya açık.
ama somut olan şudur ki ,dündar en az mustafa kadar realist ve bir gece de olmasa da birşeyleri değiştirmeyi kafasına koyanlardan .
ayrıca atlanmaması gereken bir diğer önemli husus ise ,sözün uçtuğu ,yazının ise kaldığı gerçeği.bu hususta saatlerimizi vererek tartışmak mümkün ,lakin bizden sonrakilere meçhule doğru giden gemide tek gidişlik bir biletten fazlasını değil.

belki uzun zamandır inandığımız değerlerden vazgeçmemiş olabiliriz ,bundan bir anormalllik yok ,yüzleşmemiz kendimize bir süreliğine yabancılaştığımız anları beraberinde getirse de ,kendimizi kafaca birşeylere hazırlamanın ilk aşamasıdır düşünmek.
tıpkı ikili ilişkilerde olduğu gibi ,önce pembe bulutlar eşliğinde semalarda küçük bir tur (hipotez),sonrasında karanlık bulutlar (antitez)ve son noktada hatice’nin neticeyle tanıştığı o kritik an.(sentez)
aksi taktirde cehaletin erdemsel modelini kabullenmek daha cazip .nihai hedefimiz kendimizi şahlanarak motive etmekten ziyade bir adım öteye gidebilmek.
eğer ilhan şeşen gibi “ayrıntılara takılmak istemem ama elimde değil “ diyenlerdenseniz bütünü kaçırıyorsunuzdur demektir.
bence artık maşanın sapı için mekatronik bir düzenek geliştirmenin tam zamanı şimdi.

" aşk doğum ve ölüm gibi bir alemden diğer aleme geçiş mahiyeti bilinmez bir metamorfozdur "tasvirinin sahibesi.

k dergisinin mottosunun sahibi "insan kendini yalnızca insanda tanır",goethe

son 3 senedir yırtınmaları neticesinde portakala erişen bayan.küstürmeyelim sizi efendim buyrun size 45. portakal ....

tel aviv’e gitmek için dış hatlar terminali 205 numaralı salonda uçak bekleyen aralarında çocukların da bulunduğu musevi arkadaşlar yaklaşık yarım saat süren bir ayine başlamışlar.
öyle demokratik öyle laik bir dünya ki inanan inanmayan herkes bu kolektif hadiseye iştirak etmek durumunda ...
izlemek isteyenlere işte linki :
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=158153

*tüm meselesi yaşadığı coğrafyaya ilan-ı aşkta bulunmanın yanısıra,
coğrafyayı coğrafya yapan unsurları özümsemeye çalışırken,kendine yabancılaşmakla yüzyüze kalmış ,daha da ötesine kendi kendini sorgularken bunu kollektif bir hadiseye dönüştürmeyi başarmış bir yazarımız.

*maskelerle yaşamaya devam etmeli mi sorusuna cevap arayan isim.

kendisini bu denklemlerle açıklamak uygun olacaktır.
east vs west
islam vs secularism
traditional vs modernisation
alienation vs integration
local vs global

dünya’nın sayılı müzik festivallerinden musikfest preis’i kucaklayan bestekar ve müzisyen .bunun yanında müziğiyle türk ve avrupa halkları arasındaki iletişimsizliğin kaynağını yüzeyden ziyade çok daha derinlerde arayan,
odağı kültürler arasındaki farklılıklardan ziyade insan olmanın ortak getirilerine kaydırmayı başarmış bir isim. kısacası o bir "dünyalı"...