mmkurabiye

arkasında iz bırakmak istemeyen bilgiç eylemi.

garanti bankası nın mottosu, yeni reklamları mevcut, böyle bir şarkı var falan, bunlar hep bildiğimiz şeyler.

reklamlardan eşekli olanı harikulade, sonunda ne diyor:
- bir yoncanızı yerim artık,
ya da bunun gibi bir şey. çok komik ya, düşündükçe gülüyorum desem yeri var. bir kere izlemiş olmama rağmen.

ya şimdi doğanın kanunu olan bir şey gibi bu, sonuçta ilk göz ağrısı diye bir tabir var. misal ben, kredim kardeşimden yüksektir her daim yani cinsiyetle ilgisi de yok nitekim o erkek. tabi bu ailenin sosyo-kültürel değerleri ile alakalı olarak değişebilir zira bazı yörelerde erkek çocuğunun daha kabul gördüğü, hatta çiftlerin erkek olana kadar çocuk yapmaya devam ettiği gibi hikayeleri de duyuyoruz.
bir sonuca bağlamak gerekirse.... yoktur efendim öyle şey, olur mu. evlat bu.


içses: ayrıca şu an bundan banane,zira tuzum kuru benim ne de olsa, ne diye dert ediniyorum ki bunu şimdi kendime.

kız: ee bbabacım, naber ya?!
baba: aynı ya, bombok..
kız: aynen ya,,, çok şükür
baba: hee, çok şükür.


telefon konuşmalarımıza böyle başlarız yıllardır.

(bkz: sivilce bile özlenir uçukladığın zaman)

hala var mı ya bunlardan, diye düşündüren zımbırtı. çook eskiden babanemin vardı elektirikli battaniyesi, birlikte uyumuştuk bir keresinde, dedem vefat ettiği için annem ananemdeydi. öyle yani.. uh birden film şeridi gibi geçti işte bunlar gözümün önünden.

yalan değil dünya aksine çok sahici. ama yalancı mı? evet, yalancı dünya.
o zaman ona redd den bir şarkı armağan ediyorum:
yalancı dünya
inanmam sana
yalan bu rüya
(sonrası neydi yaa..)

-peşini derken?! töbe amca ya yok öyle bi şey, seviyoruz biz birbirimizi, evlenicem ben onunla hem.

o değil de, biz bunu nasıl öğrendik mesela, gül mü söylemiş, yaa aradım kaç kere açmadı ibne, şeklinde. çok komik cidden.

çok ama çok anlamsız bulduğum başlık.
ayriyeten burada bireyler kendilerini mi tanımlıyorlar yoksa diğer yazarlardan mı bahsediyorlar henüz anlamış değilim.
özünde henüz içselleştiremediğim başlık.
hani buraya mal mal bakmak tabiri ile entry yazan zihniyetler, sözlüğü açıp okunabilecek de bir yer olarak görmüyorlar mı, buna değer bulmuyorlar mı anlamış da değilim.
herneyse.

ömründe milada henüz ulaşamamış bünyenin söylemi.
o pişmanlık yaşanır ve artık milattan sonrasıdır.
her şey değişir. birçok kötü şeyin olabileceği, üstüne üstlük insanın içinde ne denli karanlık tarafların olduğu ve gerçekten pişmanlık yaratacak olaylar yaşatabileceği gerçeği yavaşça hazmedilir.

fransa nın kendi diplomasi tarihine sürdüğü bir kara leke dir.
gelecek nesillerin ceremesini çekeceği bir durumdur, sarkozy çok küfür yiyecektir.
fransız ihtilali gibi bir olayı yaratan ülkenin bu davranışı sergilemesini çok ironik bulan yorumlar da var ancak özüne inildiğinde, fransız ihtilali de büyütülecek bir mesele değildir nitekim. önemsiz demek istemiyorum tabiki, en nihayetinde çağ atlatacak kadar önemli bir olay, evrensel bir olay ancak ben işin düşünsel boyutundan bahsedşyorum. hani bir rönesans değil mesela. herneyse konumuz bu değil.
yankılarını izlemek zevkli olacak, en azından bu konuda milletimizi uluslararası platformda çok daha ateşli olarak savunma fırsatımız olacak milletçe. ancak fukara edebiyatı yaparak değil, tamamen bilimsel, tamamen belgelere dayanarak.
fransa için alınan yaptırım kararlarını okumak da beni epeyce tatmin etti, dile getirmeden edemeyeceğim.
umarım dünya ve bilhassa avrupa çapında da hakettiği yankıları bulur bu cehalete dayalı karar.
bekleyip göreceğiz.

çok acayip bir şarkı. çok eskilerden hatırlıyorum da ilk dinlediğim zamanları. çok acayip ya. ama sonra bakınca yok ya ölünmezmiş diyebiliyorsun.

hhana şeklinde cevap verilesi kısaltma.

ucu yanıyor böyle, dumanlar falan çıkıyor. uzun, ince bir şey. sigara içmek denmesine rağmen bildiğimiz içmek eylemi ile alakasız, tüten bir şey çünkü o, baca gibi mesela.

... ayına ait maaş ödemelerinizi ... tarihi 00:00 itibari ile yapı kredi atm lerinden çekebilirsiniz... şeklinde bir mail alınca mesela...

son zamanlarda duymaktan en çok memnun olduğum sözler bunlar, çok güzeller. gözümü para bürüdü sanırım.

konu ile ilgili yorumlarımı 2012 temmuzu sonrasına saklamayı planladığım başlık.

çok sık içselleştirdiğim ve bunu yaparken, sebep olan durumlara gülebildiğim şarkıdır ya. böyle mi güzel anlatılır o anlamsız, boktan his. kıymetlendirir gibi...

bir sürü insanın, birbirlerine bu denli yakında uyuyor, yemek yiyor veya sevişiyor olmalarına rağmen hiçbir şekilde somut bir olayın vuku bulmamasıdır aylar boyunca. zira apartmanda yaşıyor olduğum bireysel hayat ziyadesi ile garip bence. tabi bunun bireyler arası yaş ve dolayısı ile diğer tüm farklılıklardan ileri gelme ihtimali oldukça kuvvetli.