memo

-ne olacak bu akvaryumun hali!

binlerce kişinin ölümüne sebep olmayı faşizm değil karşı koyma olarak algılayan zihniyet bir ülkenin bütünlüğünü bozma düşüncesine düşünce özgürlüğü diyor.
devletin gönderdiğiğ öğretmeni çocuklarının eşinin önünde haince öldürün okulumuz yok öğretmenimiz yok diye şikayet edin.
devletin atadığı doktoru öldürün askeri öldürün sağlık hizmeti yok güvenlik sorunu var diye dert yanın.
sadece kendi etnik kimliğinizden insanların oluşturduğu bir ülke kurmak isteyeceksiniz, bu ilkel etnik milliyetçiliğinizin adını düşünce özgürlüğü koyup kendi düşünceniz dışındaki insanları bebek öldürmenize saygıları yok diye demokratik olmamakla suçlayacaksınız.
demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten ne anladığınızı yeterince çocuk bebek öldürerek açıkça anlattınız.
türkiye’nin heryerinde işyeri açma hakkına sahipsiniz devlet diğer vatandaştan istediğinden fazla mı vergi alıyor? hangi anayasal özgürlüğe sahip değilsiniz?
yine de yetmez devlet kuralım diyorsanız onun yeri milyonlarca şehit kanıyla sulanan türkiye toprakları değildir.
bu ülkeyi kimseden haince almadık binlerce yıldır bizimdi: haince almak isteyene de boyun eğmedik.
herhangibir etnik grupla birarada yaşamaktan rahatsız değiliz ama binlerce yıldır bizim olan yurtta bizim varlığımıza tahammül edemeyen zihniyetten rahatsızız.
aksini iddia eden arkadaşlara tavsiyem dağlarda saklanarak yıllarca kaçtıktan sonra yakalandığı zaman "benim annem de türk görev verilirse hizmet etmeye hazırım" diyerek kendisini kahraman zannedenleri şaşırtan şerefsizin değil bir ülkeyi bütün unsurlarıyla kucaklayan, aynı ortak coğrafyada aynı kültürü ve tarihi paylaşan insanları etnik kimliğine bakmaksızın ktsal bir ortak amaç için biraraya getirerek tüm insanlığı şaşırtan ve hala özendiren bir zaferin mimarı mustafa kemal atatürk’ün millet anlayışını anlamaya çalışsınlar.

konuşma sırasının kendisine gelmesini beklerken uyuyakalıp konuşmaya başlarken günaydın veya sabah-ı şerifler hayrolsun diyerek başlaması.

orman bakanının kültür bakanından daha kültürlü ve medeni olması.

aşırı septik tutum.

genç öğretmene aşık olmak.

isimlerinin etkisinde kalarak çocuğumun adını "inneke" koymayı düşünmeme neden olan gelecekteki kayınpederimin ve babasının isimleri: hamit, mecit.

videosu izlenirken oha yuh çüş gibi kaba tabirlerin sıkça ve istemdışı kullanıldığı brezilyalı yetenekli çop çocuk futbolcu.

kutsal kitaplarda bahsedilen, tüm dünyanın sular altında kalmasına sebep olan felaket.
tüm dünya insanlarının yokolduğu ve neslin tekrar kendisinden başladığı için hz nuh’un ikinci adem olarak anılmasına neden olan su baskını.

yaklandığında "benim annem de türk, görev verilirse hizmet etmeye hazırım" gibi cümlelerle korkaklığını açığa vuran, 30.000 kişinin katili olan, kivi sevdiğini öğrendiğimiz şerefsizin kendini devletin şefkatli kollarına bıraktığı şefkat yuvası ada.

iskenderun hatay

mal varlığım önemli değil ama varlığım mal gibi devam ediyo.
yani ülkü gittiğinden beri mal gibiyim.

mum söndü olayına pek inanmak istemiyorum soner yalçın’ın efendi kitabında sabetayistlerin karakaşi kolundan bazı kişilerin böyle bir ayini itiraf ettiklerini okumuştum. bunun yanısıra bazı arkadaşların mum söndü söylentisini yükselme devri padişahlarının çıkardığına inanmasına kendisi bir hafız olan yavuz sultan selim’e karşı çirkin ve saldırgan bir tutum içerisine girmesine de anlam veremiyorum. herşeyden önce halkına karşı adaletli bir yönetim anlayışına sahip, halkın farklı inançlarına saygılı, gayrimüslimlerin de ibadetlerine müdahale etmeyen bir padişahın halktan herhangi bir dini veya etnik grup hakkında kötü niyetli bir söylenti çıkararak halkı birbirine karşı kışkırtması,kargaşaya sebebiyet vermesi hiç ama hiç mantıklı değil. aksini iddia etmenin sadece dedelerimizden duyduklarımıza ve okumamaktan kaynaklanan önyargılara dayandığını düşünmemek de mümkün değil doğrusu.

tarihi savaşlar ve fetihlerle dolu bir imparatorluk için ilginç bir terimdir ama istanbulun fethinden sonra bizans halkının "keşke bugüne kadar bizans’ın şapkasını giymektense osmanlı’nın fesini giyseydik" sözü osmanlı’nın savaştığı ülkelerin sadece askerleriyle savaşıp halka zarar vermeyerek halkla barış içinde yaşadığına güzel bir örnektir.

ağzına sağlık;çok iyiydin.

fethiye’de deniz yoluyla gidildiğinde güzel bir koyda demirlediğinizde sizi karşılayan seçkin bir doğa köşesi.

çok okuyan okumaktan bıkmayan okuduklarını özümseyebilecek ve okuduklarından çıkarımlar yapabilecek fikri olgunluğa erişmiş yazıları ve düşünceleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de takdir edilmeye değer bilgiç, yegane dostum.

çok uzun zamandır kahvehanelerde konuşulagelmiş meselelerin baş geyiğidir. bu başlık altında insanlar ateşli bir şekilde kendi düşüncesini savunur önerilerde bulunur. peki bu ülke bu insanlar nasıl adam olur? ya da nasıl adam oluruz? kendimizden ve bize göre kusursuz olan düşüncelerimizden bahsedip anlaşılmak ve onaylanmak istediğimiz kadar bizim gibi düşünmeyenleri de anlamaya çalıştığımızda, onlara saygı duyduğumuzda yani tek doğrunun bizim düşüncelerimiz olduğunu varsaymadığımızda, ötekine tahammül edip ötekiyle aynı havayı solumaktan, tahammül etmeyi öğrenip birlikte aynı amaca yönelebileceğimiz fikrinden rahatsız olmadığımızda adam oluruz.

inanan insanın kendisini yaratandan dilek,istek ve şikayet kutusu, telefon, internet, fax gibi araçlar olmaksızın kendi zihni aracılığı ile bağ kurduğuna inanarak istekte bulunmasını sağlayan yarı trans halidir.

yorum farkında keyifle izlediğim, bazı konularda görüşlerine katılmasam da farklı yaklaşımlarını gördükçe sosyolog olmaktan gurur duymamı ve sosyolojiyi daha çok sevmemi sağlayan profesör.