kirlisakal

şahsen böyle insanlar görünce (sadece rap için değil, bizim kültürümüze ait olmayan her konuda, mesela konserde yeaaahh diye bağırmak gibi) başka kültürleri nasıl bu denli benimsediklerine hayret ediyorum. demek ki medya baya bir tesirli bir şey.

“kelime” sözlük olarak yaralamak manasına gelen “kelm”den türemiştir; ki kelime de onu işitenin/okuyanın içinde bir iz bırakır!

tam zıt bir zihniyet... her türlü kötü olay meşrulaşınca, kuran-ı kerimin yasaklanması durumu çok da abes değil. şüphesiz allah kahhardır...

(bkz: toprağı parktan almak)

yapmak zaten olmaması ki gereklidir.

(bkz: ilk buluşmada sevgilisini çileden çıkaran insan)

böyle durumlarda ortam değişikliği faydalıdır.

(bkz: hebele gümbele zapacoşşş kış ımbış) gibi nereden geldiği belli olmayan bir takım fiillerde bulunup ilginçlik sunarak popülarite kazanıp sonunda iki dakka şebeklik yaptık götürdük paraları gibi ziyan bir fikirle tatile çıkılıp, orada da televole muhabirleriyle yapılan bir röportajla gündemde kalmayı sağlamlaştırıp, hayatına amaç edinmeyi boş iş olarak görüp, hayatına amaç edinmemiş insanları izlemeyi çok iş olarak gören insanları zehirleyen bir akımdır.

ileride türkiyenin fikir dalgalanmaları, felsefi hareketleri incelenecekken, yapılacak olan istatistiki verilerde ve araştırmalarda muhakkak mihenk taşı olarak kullanılacak olan bu klip bir saçmalayıp popüler olma zihniyetinin ilk örneklerindendir. bugün ajdara kadar uzanan uzuuun bir işkence, salgın hastalık ve zarar ziyan zincirinin ilk halkalarıdır. nedense bu gibi üretimlerin kendilerine önem yükleyecek bir noktası her zaman için çıkıyor.

derin korkular besleyen kişilerdir. buldukları küçük şeyler ellerinden gidecek diye o kadar korkarlar ki dışarıya muazzam bir kapanıklık halinde bağırırlar. dinledikleri an değişecekleri ve biteceklerini sanırlar.

çevresel cümlelerle o kadar beslenir ki bir süre sonra gerçekten daha gerçek olur ve bu hal huya dönüşürse, hafsalasındaki birikim hayatın anlamsız, yalan kalması için yeterlidir.

#622399 entrysiyle, kendimi yine bir yığın fikir süzgeçinden geçirmeme ve niyetimden, fikrimden yeniden emin olmama vesile olan hassas kulaklara aklını kullanabildiğini fısıldayan kişi..
hoş gelmiş..

şöyle de bir boyutu var ki aslında anlatılmak istenen bence o : burada diğer sebeplerden olduğu için değil, sadece konu dini olduğu için koşullanılmış negatif tepkiye hitaben yazılmıştır. tabi ki her birim eksikliği, içinde barındıracağı gibi sadece bütünsellikte mükemmellik vardır.

msj atarken nasıl hitap edeceğimi bulamadığım, utandığım en sonunda şemsiye diyebildiğim insan , hoşgelmiş...

buradaki gerici’ler gerçekten de gerici, yobaz zihniyetle ona buna uşak ulak hatta haysiyetsiz köpek olarak ülkeyi idare etmeye çalışanlardır. ama gerici sıfatının altında dilerim dine dair bir mana yoktur. dini yaşabilenlerden birini böyle dinciyim diyen din ile ilgisi olmayan zihniyet vahşice katletmiştir. ve dini kullanarak çıkar sağlamaya çalışanlara büyük beddualar vardır. ki bakarsanız bugün akp nin din adına bir şey iddia ettiğini duymadım görmedim.

varın yoğun ortaya koyacağın, koyman gereken, koymasan derde koyulacağın bir durumdur.

küfür ehlinin her zamanda olagelen sabit çekememe halidir. çünkü ağzı ne derse desin kalbi, başkasının doğruyu anmasından rahatsız olduğu için, onu kötüler. her seferinde kötülemek için başka bir sebebi başka cümlesi vardır ama psikolojik olarak açılımı budur. allah hidayet versin, vermezse uzak etsin.

kontrol edilemeyen istekler, “illaki yapılması lazım” a inandırınca insanı, insan da uygun olmayan bir durumda bile olsa onu gerçekleştirmek için gerçekleri değiştiriyor. bu yalanın nasıl oluştuğudur. ama önemli bir nokta var, arkaplanda bunlar olurken insan hiç de farkında olmadan, kendi uydurduğu yalanlara inanmış olarak bu isteklerini gerçekleştiriyor. bu mekanizmanın içinde köle olma durumundan sıyrılmanın da bir yolu var ki o da nefs terbiyesi denilen oruç ya da diğer felsefelerde çeşitlilik gösterebildiği halde mantığı hiç değişmeyen bir yapmama süreci.

http://www.islamigunes.net/modules.php?name=forums&file=viewtopic&t=2273&view=next dan

sonra yaparım diyenlere

dünya ve ahıret saadetine kavuşmak, ancak gelmişlerin ve geleceklerin efendisi resul aleyhisselama uymakla ele geçebilir. bir kimse, kötü huylarını yok etmezse ve emirlere uyarak ve yasaklardan sakınarak kendini süslemezse, bu nimetin kokusunu bile duyamaz.

islamiyetten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede harükülâda haller hâsıl olursa, bunlara istidrâc denir ki, onu dünyada ve ahırette rezîl olmağa sürükler. allahü teâlanın sevgili peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felâketlerden kurtulamaz.

birkaç günlük dünya hayatını, hak teâlanın râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirmelidir. bir kimsenin işlerinden, onun sâhibi râzı olmazsa, onun yaşaması nasıl olur? hak teâlâ, onun büyük, küçük her yapdığını bilmekte ve görmektedir. hazırdır ve nâzırdır.

utanmak lâzımdır. eğer bir kimsenin, onun çirkin ve kötü işlerini gördüğünü anlasa, onun gördüğü yerde bozuk birşey yapmaz. ayıplarını, kusûrlarını onun gördüğünü istemez. müslümanlara ne oldu ki, hak teâlanın hazır olduğunu bilerek, onun beğenmediği şeyleri yapmaktan sıkılmıyorlar? bu nasıl müslümanlıktır?

hak teâlâya, kendi kusûrlarını gören bir kimse kadar kıymet vermiyorlar. nefslerimizin kötülüklerinden ve işlerimizin bozuk olmasından allahü teâlâya sığınırız. hadîs-i şerîfde, la ilahe illallah diyerek îmanınızı tâzeleyiniz! buyuruldu. şanı, şerefi çok büyük olan bu sözle her an, îmanı tâzelemeli. uygunsuz işlerin hepsinden allahü teâlâya tövbe etmeli, ona yalvarmalıdır!

belki, tövbe etmek için başka zaman ele geçmez. hadîs-i şerîfde, "sonra yaparım diyenler helâk oldu" buyuruldu. yani, iyi işleri gecikdirenler, bu günün işini yarına bırakanlar aldandı, ziyan etdi. boş zamanı kıymetlendirmelidir. bu zamanlarda, allahü teâlanın beğendiği şeyleri yapmalıdır. tövbe yapabilmek, hak teâlanın büyük nimetlerinden biridir. hak teâlâdan, her an bu nimeti istemelidir. islamiyeti iyi bilen ve hakîkat âleminden haberi olan allah adamlarından yardım beklemeli, bunlardan imdâd istemelidir.

böylece, hak teâlanın lütfuna kavuşarak, onun mukaddes tarafına çekilir. ona karşı baş kaldıramaz olur. islamiyetten kıl ucu kadar ayrılık bulundukça, kendini tehlikede bilmelidir. bu ayrılıkların, uygunsuzlukların hepsini yok etmelidir

#622242