kendimizi kandirmayalim dunyadan bir atom muhendisi potansiyeli eksilmemistir. bir kisi az gaz pompalasa, bir tane daha eksik duvar boyayicisi olsa ulkemezde o kadar da sorun olmaz.
kelimelerin bitip, resimlerin tukenip, heykellerin kisitli, kalan sanat turlerininse yetersiz kaldigi zaman bir duyumu kisinin duydugu gibi dunyanin kalanina aciklama cabasi.
(bkz: siktirip gitmek)
birbirlerinden cagristirilarak acilmis basliklari belirttigi zaman komikligini tamamen yitiren baslik.
en komik turk
cem yilmaz
gibi mesela, aman ne tesaduf alt alta gelmeleri...
en komik turk
cem yilmaz
gibi mesela, aman ne tesaduf alt alta gelmeleri...
(bkz: kung fu)
budist rahiplerin uyguladiklari bir kung fu antremani.
ofkeyle kalkip zararla oturmak arasinda kisinin ugras edindigi eylem.
analog muzigin zirve yaptigi tasiyici.
ozellikle bir seyi yazmayi cok istiyorsaniz ve sizden once yazilmis bir entryde gorurseniz, ve daha da kotusu ayni seyi kendinizin daha iyi anlatabileceginizi dusunuyorsaniz icler acisi bir durumdur.
cok kalitelisi olmadikca bir seyin icine koyulup icilir ki kokusu ve tadi olmayan bir icki icin son derece dogaldir.
evde nefesinizden icki ictiginizi anlayacak birileri varsa, yada ickinin tadindan hoslanmiyor sadece sarhos olmayi seviyorsaniz kullanima aciktir.
aksi taktirde niye icildigini bilmiyorum.
evde nefesinizden icki ictiginizi anlayacak birileri varsa, yada ickinin tadindan hoslanmiyor sadece sarhos olmayi seviyorsaniz kullanima aciktir.
aksi taktirde niye icildigini bilmiyorum.
intahar etmek icin oncelikle hali hazirda yasiyor olmak gerekir.
sonra millete haber vermemek cok onemli bir ayrintidir. sevgiliye telefon acilmaz, reha muhtarla konusulmaz, kopru tepesinde artistlik yapilmaz.
daha sonra oldugunuzu umursamayacak bir cevre gerekmektedir. oyle ki bir ustteki maddeyi uyguladiginizi varsayarsak kokudan alt komsularin sikayeti yuzunden odaniza olum dalgasiyla girilecek olmalidir.
sonra hayata dair sahip oldugunuz kaotik ic dinamiklerinizi sevk edeceginiz bir nesnel kavram bulmaniz gerekir. mesela eski sevgilinizi, aile ve toplum baskisini bahane olarak kullanabilirsiniz.
en son olarak da intahar edebilmek icin bir hamam bocegi duzeyinde zekaya sahip olmaniz gerekir,
zira hayat gormeyi bilirseniz guzeldir...
sonra millete haber vermemek cok onemli bir ayrintidir. sevgiliye telefon acilmaz, reha muhtarla konusulmaz, kopru tepesinde artistlik yapilmaz.
daha sonra oldugunuzu umursamayacak bir cevre gerekmektedir. oyle ki bir ustteki maddeyi uyguladiginizi varsayarsak kokudan alt komsularin sikayeti yuzunden odaniza olum dalgasiyla girilecek olmalidir.
sonra hayata dair sahip oldugunuz kaotik ic dinamiklerinizi sevk edeceginiz bir nesnel kavram bulmaniz gerekir. mesela eski sevgilinizi, aile ve toplum baskisini bahane olarak kullanabilirsiniz.
en son olarak da intahar edebilmek icin bir hamam bocegi duzeyinde zekaya sahip olmaniz gerekir,
zira hayat gormeyi bilirseniz guzeldir...
cografya yada jeoloji alanlari icerisinde asya kitasindan bir farki bulunmayan, sinirin sosyal ve ekonomik oldugu yapay bir kita.
genis, cok genis bir hadisedir.
ama bir yerinden baslayalim.
ilk olarak teknik egitim ve sosyal egitimdeki yabanci dil farklidir. teknik egitimde kullanilacak yabanci dil kisiyi en yeni gelismelerin yaninda tutucaktir. zaten kullanilan terimler bir ulkeye degil, bir dunya diline aittir. (bu dunya dili hangi teknik alan olduguna gore degisir, mekanik muhendisligin bir cok dalinda almanca, elektronik alaninda ingilizce, polimer diziliminde hollandacadir) zaten dikkat ederseniz bu dallarin egitimleri dunyanin hemen her ulkesinde yabanci dille yapilmaktadir.
tarih gibi, cografya gibi derslerin ise yabanci dilde ogretilmesi hem cok zordur, hemde gereksizdir. kazandiracagi sey dusuktur.
simdi gelelim yabanci dil egitiminin nerede yapildigina...
lisedeki yabanci dilde egitilmis biri olarak lisedeki egitime karsiyim kisisel olarak, herkesin bir yabanci dil bilme geregi olduguna zerre kadar inanmiyorum. burada unutulmamasi gereken nokta bir dil ogrenmekle o dilde egitim yapmak arasindaki farktir. bir yabanci dil ogrenmek (iyi ogrenmek) o dil ne olursa olsun kisiye bambaska bir bakis acisisi acar, ozellikle altlarinda genis kultur barindiran latince, cince gibi diller sadece bir iletisim araci degil, bir dusunce sistemi ogretirler.
gelecek kutuplasmada, araya duvarlar ormede degil, iletisimde ve beraber calismadadir. iletisim yanlisi bir adam olaran ve 4 dili cat pat konusan biri olarak soyleyebilirim ki yabanci bir ulkede tranvayda yaninizda oturan yasli adamla konusmak, almanyada biletiniz olmadigi icin olay cikaran tren gorevlisine derdinizi anlatabilmek guzel seydir.
yabanci dil ve egitim cok keskin bir konudur. ne yapildigina dikkat edilmesi gerekir, aksi taktirde hic karsilasilmak istenmeyecek sonuclar kacinilmazdir. turkceyi adam gibi ogrenmemis birine bir yabanci dil dayamak kerizligin daniskasidir ya, temsilci olarak yetistirilen, gittigi ortamdaki insanlarin gozunde "turkiye"yi temsil edecek insanlarin iyi seviyede dil yeteneklerinin olmasi onemlidir. uluslar arasi bir ortamda eaaa oeee diye konusan bir grubun ortasina cikip dusuncelerini, bildiklerini anlatabilen, diger insanlari kendi dusundugu yolda yonlendirebilen kisinin benim gozumdeki turkiyeye katkisi en son masada tek basina oturan adamdan cok daha buyuktur.
ama bir yerinden baslayalim.
ilk olarak teknik egitim ve sosyal egitimdeki yabanci dil farklidir. teknik egitimde kullanilacak yabanci dil kisiyi en yeni gelismelerin yaninda tutucaktir. zaten kullanilan terimler bir ulkeye degil, bir dunya diline aittir. (bu dunya dili hangi teknik alan olduguna gore degisir, mekanik muhendisligin bir cok dalinda almanca, elektronik alaninda ingilizce, polimer diziliminde hollandacadir) zaten dikkat ederseniz bu dallarin egitimleri dunyanin hemen her ulkesinde yabanci dille yapilmaktadir.
tarih gibi, cografya gibi derslerin ise yabanci dilde ogretilmesi hem cok zordur, hemde gereksizdir. kazandiracagi sey dusuktur.
simdi gelelim yabanci dil egitiminin nerede yapildigina...
lisedeki yabanci dilde egitilmis biri olarak lisedeki egitime karsiyim kisisel olarak, herkesin bir yabanci dil bilme geregi olduguna zerre kadar inanmiyorum. burada unutulmamasi gereken nokta bir dil ogrenmekle o dilde egitim yapmak arasindaki farktir. bir yabanci dil ogrenmek (iyi ogrenmek) o dil ne olursa olsun kisiye bambaska bir bakis acisisi acar, ozellikle altlarinda genis kultur barindiran latince, cince gibi diller sadece bir iletisim araci degil, bir dusunce sistemi ogretirler.
gelecek kutuplasmada, araya duvarlar ormede degil, iletisimde ve beraber calismadadir. iletisim yanlisi bir adam olaran ve 4 dili cat pat konusan biri olarak soyleyebilirim ki yabanci bir ulkede tranvayda yaninizda oturan yasli adamla konusmak, almanyada biletiniz olmadigi icin olay cikaran tren gorevlisine derdinizi anlatabilmek guzel seydir.
yabanci dil ve egitim cok keskin bir konudur. ne yapildigina dikkat edilmesi gerekir, aksi taktirde hic karsilasilmak istenmeyecek sonuclar kacinilmazdir. turkceyi adam gibi ogrenmemis birine bir yabanci dil dayamak kerizligin daniskasidir ya, temsilci olarak yetistirilen, gittigi ortamdaki insanlarin gozunde "turkiye"yi temsil edecek insanlarin iyi seviyede dil yeteneklerinin olmasi onemlidir. uluslar arasi bir ortamda eaaa oeee diye konusan bir grubun ortasina cikip dusuncelerini, bildiklerini anlatabilen, diger insanlari kendi dusundugu yolda yonlendirebilen kisinin benim gozumdeki turkiyeye katkisi en son masada tek basina oturan adamdan cok daha buyuktur.
aslinda hepimizin gizli uyesi oldugumuz dernek.
sozluge son derece akli basinda bir giris yapmis ikinci nesil sozluk yazari.
(bkz: entry sicmak)
gittiginiz yer ne kadar guzel olursa olsun tatilden sonra dondugumuz mekan.
en az oss sinavi kadar gereksiz, ve bir o kadar da bilimsellikten uzak bir testtir. sozde zekayi olcen bu test bir donem amerika’da isverenler tarafindan eleman aliminda kullanilacak kadar deger gormustur.
isin icindeki zorluk cikaran nokta "zeka" sozcugunun tam olarak ne olduguna butun bilim cevresinin katilacagi bir yanit vermenin mumkun olmamasidir. haliyle tanimlanamayan bir seyin olculmesi soz konusu degildir.
isin icindeki zorluk cikaran nokta "zeka" sozcugunun tam olarak ne olduguna butun bilim cevresinin katilacagi bir yanit vermenin mumkun olmamasidir. haliyle tanimlanamayan bir seyin olculmesi soz konusu degildir.
kisinin iqsunu olcme amacli yapilmis test.
en az oss sinavi kadar gereksiz, ve bir o kadar da bilimsellikten uzak bir testtir. sozde zekayi olcen bu test bir donem amerika’da isverenler tarafindan eleman aliminda kullanilacak kadar deger gormustur.
isin icindeki zorluk cikaran nokta "zeka" sozcugunun tam olarak ne olduguna butun bilim cevresinin katilacagi bir yanit vermenin mumkun olmamasidir. haliyle tanimlanamayan bir seyin olculmesi soz konusu degildir.
isin icindeki zorluk cikaran nokta "zeka" sozcugunun tam olarak ne olduguna butun bilim cevresinin katilacagi bir yanit vermenin mumkun olmamasidir. haliyle tanimlanamayan bir seyin olculmesi soz konusu degildir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?