ondan istenen vatan millet sakarya edebiyatı yapması değildir yapması gereken tarihcilerin bile bu böyledir demediği konuda ahkam kesmemesi ve bir milleti hem de kendi milletini ve uğruna kanın sel olup aktığı vatanını hiçe saymamasıdır. kötü niyetlilere türkiye ye karşı kullanmak üzere büyük bir koz vermesidir canımızı yakan. kaleyi içten fethetme politikasının bir piyonu olmasıdır.
gittiğinde
hemen bi hatun attım yatağa oh be dünya varmış a.q
hemen bi hatun attım yatağa oh be dünya varmış a.q
yaratıcı bir beddua çeşidi.
+30 bin ordek 1 milyon kaz öldürdük
-kazlar neden 970 bin tane fazla öldü
+e kaz onlar
-kazlar neden 970 bin tane fazla öldü
+e kaz onlar
fransa nın sözde ermeni soykırımı ile ilgili yapılan olumsuz eleştrileri seçip bu yorumlara eksi oy veren fransız olması muhtemel bilgic.
çok fazla ıskalarsınız kutuyu. sektirmk mümkün olmadığından 90 veya çatal gibi kavramlara pek yer yoktur bu maçlarda.
(bkz: tasaklari opulesi insanlar )
düşüncesini ifade ederken düşünce özgürlüğü kavramının nasıl sömürülebileceğini bize göstermiş yazarımsı kişidir. düşünce özgürlüğü; ülkesine, milletine, geçmişine hakaret etmek için kullanılan bi kavram olmamalıdır ki kutsal bir kavramdır bana göre. orhan pamuk gecen sene başaramamıştır ama bu sene amacına ulaşmıştır bir nobel ödülü almıştır ama bir milletin nefretini de kazanmıştır aynı zamanda...
japonlar der ki...
bir türk, beş japona bedel.
beş japon, elli türke bedel.
organize olma yeteneğidir bu.
tek tek çok kabiliyetliyiz.
birlikte hiçiz.
bakın ne diyor herkes...
"fransada 350 bin ermeni seçmen var... ermeni oylarını alabilmek için soykırımı tanıyorlar, yok diyene hapis cezası falan getiriyorlar."
peki, almanyada ne kadar türk seçmen var?
700 bini geçti.
o halde, neden, alman federal meclisi, ermenilere yönelik "toplu katliamı" anma önergesini kabul etti?
350 bin kişi "soykırımcı" sıfatını kabul ettiriyor.
iki katı...
700 bin kişi "toplu katliamcı" sıfatını engelleyemiyor.
neden?
dünyanın dört bir yanındaki 10 milyon türke "saldım çayıra" muamelesi yaparsan...
olacağı budur.
sadece fransa üniversitelerinde üç bine yakın türk öğrenci var.
20 binden fazla da fransadan mezun türk var.
bugüne kadar, bir allahın kulu çıkıp, "çocuklar, siz türkiyenin konsoloslarısınız... türk tezine sahip çıkın, anlatın" dedi mi?
bırakın fransayı...
şu anda 50 bin türk çocuğu, abdden almanyaya, avustralyadan italyaya kadar dünyanın hemen her ülkesinde öğrenim görüyor...
bugüne kadar, bir kez olsun, yurtdışındaki türk öğrencilerimiz, büyükelçiliklerimize davet edilip, sözde soykırım konusunda bilgilendirildi mi?
"gerçek budur... girdiğiniz her ortamda arkadaşlarınıza anlatın" denildi mi?
zart zurtla olmuyor bu işler.
ankara sanayi odası başkanı, parise gidecekmiş, "soykırım yoktur" diyecekmiş, bakalım maçaları yetip, onu da içeri tıkacaklar mıymış...
insanın göğsü kabarıyor.
kabarıyor da...
ankara sanayi odasının "soykırım yalanı" ile ilgili olarak, üyelerini bilgilendirmek için bastırdığı bir tane kitap var mı?
kendi insanımıza anlattık mı ki... kendi insanımız karşılaştığı yabancılara anlatabilsin?
antalyadaki otelci arkadaş, merak edip "nedir bu mesele" diye soran hollandalı turiste nasıl bir cevap verebilir mesela?
"yalan" diyoruz.
"asıl onlar bizi kesti" diyoruz.
başka?
kaçımız, bu meseleyle ilgili "kanıt, belge düzeyinde" bilgi sahibi?
"soykırım vardır" diyen "uyduruk ifadelerle dolu" yabancı kaynaklı kitap sayısını yazarsam, hepimiz çok utanırız.
kaç tane türkçe kitap var bu konuda?
ne bileyim... "kocasını aldatan kadınlar" dizisi yapan gazeteler, neden bu konuda vatandaşı bilgilendirici yayın yapmaz?
boynuzlu erkeklerden daha mı önemsizdir bu milletin onuru?
yılmaz özdil
bir türk, beş japona bedel.
beş japon, elli türke bedel.
organize olma yeteneğidir bu.
tek tek çok kabiliyetliyiz.
birlikte hiçiz.
bakın ne diyor herkes...
"fransada 350 bin ermeni seçmen var... ermeni oylarını alabilmek için soykırımı tanıyorlar, yok diyene hapis cezası falan getiriyorlar."
peki, almanyada ne kadar türk seçmen var?
700 bini geçti.
o halde, neden, alman federal meclisi, ermenilere yönelik "toplu katliamı" anma önergesini kabul etti?
350 bin kişi "soykırımcı" sıfatını kabul ettiriyor.
iki katı...
700 bin kişi "toplu katliamcı" sıfatını engelleyemiyor.
neden?
dünyanın dört bir yanındaki 10 milyon türke "saldım çayıra" muamelesi yaparsan...
olacağı budur.
sadece fransa üniversitelerinde üç bine yakın türk öğrenci var.
20 binden fazla da fransadan mezun türk var.
bugüne kadar, bir allahın kulu çıkıp, "çocuklar, siz türkiyenin konsoloslarısınız... türk tezine sahip çıkın, anlatın" dedi mi?
bırakın fransayı...
şu anda 50 bin türk çocuğu, abdden almanyaya, avustralyadan italyaya kadar dünyanın hemen her ülkesinde öğrenim görüyor...
bugüne kadar, bir kez olsun, yurtdışındaki türk öğrencilerimiz, büyükelçiliklerimize davet edilip, sözde soykırım konusunda bilgilendirildi mi?
"gerçek budur... girdiğiniz her ortamda arkadaşlarınıza anlatın" denildi mi?
zart zurtla olmuyor bu işler.
ankara sanayi odası başkanı, parise gidecekmiş, "soykırım yoktur" diyecekmiş, bakalım maçaları yetip, onu da içeri tıkacaklar mıymış...
insanın göğsü kabarıyor.
kabarıyor da...
ankara sanayi odasının "soykırım yalanı" ile ilgili olarak, üyelerini bilgilendirmek için bastırdığı bir tane kitap var mı?
kendi insanımıza anlattık mı ki... kendi insanımız karşılaştığı yabancılara anlatabilsin?
antalyadaki otelci arkadaş, merak edip "nedir bu mesele" diye soran hollandalı turiste nasıl bir cevap verebilir mesela?
"yalan" diyoruz.
"asıl onlar bizi kesti" diyoruz.
başka?
kaçımız, bu meseleyle ilgili "kanıt, belge düzeyinde" bilgi sahibi?
"soykırım vardır" diyen "uyduruk ifadelerle dolu" yabancı kaynaklı kitap sayısını yazarsam, hepimiz çok utanırız.
kaç tane türkçe kitap var bu konuda?
ne bileyim... "kocasını aldatan kadınlar" dizisi yapan gazeteler, neden bu konuda vatandaşı bilgilendirici yayın yapmaz?
boynuzlu erkeklerden daha mı önemsizdir bu milletin onuru?
yılmaz özdil
(bkz: yine mi yol çalışması a.q)
oruc tutayım derken gününüzün zehir olmasına yol açabilecek gereksiz eylem.
bu haraket turşuyla aranızı açabilir ve turşu yemeye töbe ettirebilir.
daha fenası için;
(bkz: sahurda çiğ köfte yemek)
daha fenası için;
(bkz: sahurda çiğ köfte yemek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?