böyle bir zorunluluk var,
-nalan, osman'ı terk et bana geri dön, beni seni sonsuza kadar mutlu edeceğim.
veya
- kızımı bir ömür mutlu et bknz: gelinin babası
veya
- beni yeterince mutlu edemiyordu, ben de ondan ayrıldım. hayatımda beni mutlu edebilecek biri lazım..
vs vs
tamam da neden sürekli kadınlar pasif bir mutsuzluk yaşıyor ve erkeklerin görevi kadınları mutlu etmek.
erkekler sürekli tetikte değil mi, aman sevgilim mutlu olsun, hafta sonları onu gezdirmem lazım, hediyeler almam lazım, restorana gitmeliyiz,tatile götüreyim mutlu olsun, eve yeni koltuk takımı alayım da mutlu olsun
tamam da kimse de çıkıp demiyor ki neden böyle tek taraflı bir zorunluluk var..
diyecekler ki kadın mutlu olsun ki erkeği mutlu etsin.. neden tam tersi olmuyor.
sürekli çabalamak neden erkeğin görevi?
sonuncuyum
uydurma bir kitaba inandığı için saçmalayan bir yazar
geldi yine farklı mealci ayet bükücüler. adam 1500 yıl önce açık seçik, bütün ganimetler benim demiş. 50 yıl öncenin ayet bükücüleri gelmiş, yok lan bu ,iş böyle olmayacak demiş, yok aidiyet, yok hüküm, ayet büküp büküp durmuşlar
tanrı kavramında yaratıcının yarattığına ihtiyacı olmadığını kim söyledi ki? evren'deki her bir unsur aslında tanrı'nın bir parçası. iddiama göre tanrı'mız tam olarak şöyle bir şey ; (GÜNAHA GİRECEKLER AÇMASIN) http://i.hizliresim.com/NkJpYY.jpg
tabi insan örneğini verince kafalar karıştı, bunu daha makro bir olay olarak düşünmek lazım ama aynı örnekten devam edelim ; evren sürekli genişliyor, yeni galaksiler oluşturuyor. yani tanrımız olan evren kendi kendisini genişletiyor. bu sırada eski galaksiler ömrünü tamamlayıp yok oluyor. (örneğin samanyolu galaksisinin ömrü 200 milyar yıl sonra dolacak ve sönecek, kara delikten ibaret olacak. ama evren oluşturduğu yeni galaksilerle yoluna devam edecek)
Tanrımız olan evren sürekli yeni deneyler yapıyor aslında, galaksiler oluşturup yok bu olmamış diye yok ediyor, sonra yeni şeyler deniyor.
Mesela sadece alkolden oluşan bir galaksi yaratmış, veya dünyadaki okyanusları 140 trilyon katı büyüklüğünde su kütlesi oluşturmuş, hatta sadece elmastan oluşan bir gezegen oluşturmuş. beğenmediklerini devam ettirmiyor, iptal ediyor. yenilerini deniyor. sürekli genişliyor.
https://onedio.com/haber/siradisi-evrenimizin-simdiye-kadar-karsimiza-cikardigi-en-ilginc-7-sey-440505
büyük bir bilinç, çok büyük bir bilinç..
tabi insan örneğini verince kafalar karıştı, bunu daha makro bir olay olarak düşünmek lazım ama aynı örnekten devam edelim ; evren sürekli genişliyor, yeni galaksiler oluşturuyor. yani tanrımız olan evren kendi kendisini genişletiyor. bu sırada eski galaksiler ömrünü tamamlayıp yok oluyor. (örneğin samanyolu galaksisinin ömrü 200 milyar yıl sonra dolacak ve sönecek, kara delikten ibaret olacak. ama evren oluşturduğu yeni galaksilerle yoluna devam edecek)
Tanrımız olan evren sürekli yeni deneyler yapıyor aslında, galaksiler oluşturup yok bu olmamış diye yok ediyor, sonra yeni şeyler deniyor.
Mesela sadece alkolden oluşan bir galaksi yaratmış, veya dünyadaki okyanusları 140 trilyon katı büyüklüğünde su kütlesi oluşturmuş, hatta sadece elmastan oluşan bir gezegen oluşturmuş. beğenmediklerini devam ettirmiyor, iptal ediyor. yenilerini deniyor. sürekli genişliyor.
https://onedio.com/haber/siradisi-evrenimizin-simdiye-kadar-karsimiza-cikardigi-en-ilginc-7-sey-440505
büyük bir bilinç, çok büyük bir bilinç..
azrail diye bir şey olmadığı için aynen şöyle meydan okuyabilirim ; ey azrail, senin sülaleni mikiyim. gel a.k.'num çocuğu gel yiyiyorsa canımı al
pazartesi sendromu pazar akşamı hava karardığından itibaren başlar. pazartesi işe gittiğinde çoktan o sendrom bitmiştir.
08:46 da online'sın ama diye sorarlar adama
Yıllar süren varoluşu anlama çabalarımda yaşadığım ani bir aydınlanma ile kafamın çok yattığı bir tezi anlatmaya çalışacağım. Bu tezin konusu, Evren'in aslında Tanrı'nın ta kendisi olması..
Burada Panteizm kavramını daha da geliştirerek anlatacağım ,
Öncelikle kardaşev kademelerini hatırlayalım ;
0. kademe : kendi bulunduğu gezegende sınırlı kaynaklarla yaşayan ilkel tip uygarlık (insan)
1. kademe : diğer gezegenlere minik seyahatler gerçekleştirebilecek, nükleer enerjiyi çok verimli kullanabilecek, az gelişmiş medeniyet (insanın 200 yıl sonraki hali)
2. kademe : kendi evrimini kontrol altına alabilecek (hücre yenilemesi = kısmi ölümsüzlük), kendi galaksisinde kolayca seyahat edebilecek ve koloniler kurabilecek, ileri derecede enerji üretimi yapabilecek tip uygarlık
3. doğrudan doğruya yıldızların ürettiği füzyon enerjisinden faydalanan, kesin ölümsüzlüğü bulmuş olan, galaksiler arası kolonileşen uygarlık tipi.
4. bir araç olmadan evrende seyahat edebilen,istedği forma dönşebilen, ışınlanabilen, maddeyi tamamen kontrol altına alabilen, zamanda yolculuk yapabilen, tüm evrendeki olan bitene hakim, düyadaki karıncanın nefesinden evrenin diğer ucundaki bir gezegende esen rüzgara kadar duyabilen uygarlık tipi.
5. yeni evrenler yaratabilen, istediği evreni yok edebilen,isterse geri getirebilen, zamanı durdurup geri başlatabilen, tüm fizik kurallarını kendi yazan uygarlık tipi.
Örneğimiz anlaşılabilir olması açısından İnsan ile örneğimizi verelim ;
0.'ıncı kademeden başlayalım. İnsanın git giderek kendin geliştirdiğini ve 5. Kademeye kadar ilerlediğini düşünelim. Tabi haliyle insan kendini o aşamaya getirene kadar artık maddesel bedeninden kurtulacak ve bilinç gücüyle istediğini elde etmeye başlayacak. Yani bilinç ile maddelere yön verebilecek bir güç düşünelim. Daha sonra o bilinç kendini iyice geliştirip her şeyi kapsayacak bir seviyeye ulaşacak. Bilinç, o kadar büyüyecek ki, tüm maddeleri içine alacak. Artık tüm maddeler, galaksiler, gezegenler bilincin kontrolü altına geçecek. Bilinç artık sınırsız bir güce kavuşmaya başlayacak, sonsuz genişlemeyi keşfedecek, hep daha fazlasını isteyecek. Kendi kendiye yarışacak, kendi sınırlarını zorlayacak.
Bir başka açıdan anlaşılması için şöyle bir örnek verebilirim,
İnsanın içindeki her bir hücrenin bir nevi tanrısı insan'dır. Örneğin karaciğer'in içindeki bir hücre Dünya'mız olsun. Hücrenin içindeki alyuvar ve akyuvarlar ise dünyadaki insanlar, hayvanlar. Karaciğer ise Samanyolu galaksisi olsun ve her bir organ da bir galaksiyi temsil etsin. Tüm bu unsurlar insan ile bir bütün olarak düşünelim. Buradaki örneğimizde evren=insan oluyor. İçerİsindeki her bir unsur da evren'in bir parçası oluyor.
Buradan çıkacak sonuç, evren o kadar büyük bir ve kudretli bilinç ki, dünya'yı ve içerisinde olan biteni umursamıyor bile. Nasıl karaciğerdeki bir alyuvar ölse, yerine yenisi oluşsa insan için bu umursanmayacak bir şey ise evren (yani tanrının ta kendisi) için biz umursanmayacak kadar basitiz.
Buradan çıkacak sonuç, evren'in kendisi aslında tanrı'dır...
Evren çok kudretli bir bilinç, derdi başka, nasıl daha fazla genişlerim, nasıl daha ilginç galaksiler oluştururum boyutuna geçmiş çok büyük bir bilinç. Biz de bu biliçin içerisindeki umursanmayacak kadar minik unsurlarız.
Burada Panteizm kavramını daha da geliştirerek anlatacağım ,
Öncelikle kardaşev kademelerini hatırlayalım ;
0. kademe : kendi bulunduğu gezegende sınırlı kaynaklarla yaşayan ilkel tip uygarlık (insan)
1. kademe : diğer gezegenlere minik seyahatler gerçekleştirebilecek, nükleer enerjiyi çok verimli kullanabilecek, az gelişmiş medeniyet (insanın 200 yıl sonraki hali)
2. kademe : kendi evrimini kontrol altına alabilecek (hücre yenilemesi = kısmi ölümsüzlük), kendi galaksisinde kolayca seyahat edebilecek ve koloniler kurabilecek, ileri derecede enerji üretimi yapabilecek tip uygarlık
3. doğrudan doğruya yıldızların ürettiği füzyon enerjisinden faydalanan, kesin ölümsüzlüğü bulmuş olan, galaksiler arası kolonileşen uygarlık tipi.
4. bir araç olmadan evrende seyahat edebilen,istedği forma dönşebilen, ışınlanabilen, maddeyi tamamen kontrol altına alabilen, zamanda yolculuk yapabilen, tüm evrendeki olan bitene hakim, düyadaki karıncanın nefesinden evrenin diğer ucundaki bir gezegende esen rüzgara kadar duyabilen uygarlık tipi.
5. yeni evrenler yaratabilen, istediği evreni yok edebilen,isterse geri getirebilen, zamanı durdurup geri başlatabilen, tüm fizik kurallarını kendi yazan uygarlık tipi.
Örneğimiz anlaşılabilir olması açısından İnsan ile örneğimizi verelim ;
0.'ıncı kademeden başlayalım. İnsanın git giderek kendin geliştirdiğini ve 5. Kademeye kadar ilerlediğini düşünelim. Tabi haliyle insan kendini o aşamaya getirene kadar artık maddesel bedeninden kurtulacak ve bilinç gücüyle istediğini elde etmeye başlayacak. Yani bilinç ile maddelere yön verebilecek bir güç düşünelim. Daha sonra o bilinç kendini iyice geliştirip her şeyi kapsayacak bir seviyeye ulaşacak. Bilinç, o kadar büyüyecek ki, tüm maddeleri içine alacak. Artık tüm maddeler, galaksiler, gezegenler bilincin kontrolü altına geçecek. Bilinç artık sınırsız bir güce kavuşmaya başlayacak, sonsuz genişlemeyi keşfedecek, hep daha fazlasını isteyecek. Kendi kendiye yarışacak, kendi sınırlarını zorlayacak.
Bir başka açıdan anlaşılması için şöyle bir örnek verebilirim,
İnsanın içindeki her bir hücrenin bir nevi tanrısı insan'dır. Örneğin karaciğer'in içindeki bir hücre Dünya'mız olsun. Hücrenin içindeki alyuvar ve akyuvarlar ise dünyadaki insanlar, hayvanlar. Karaciğer ise Samanyolu galaksisi olsun ve her bir organ da bir galaksiyi temsil etsin. Tüm bu unsurlar insan ile bir bütün olarak düşünelim. Buradaki örneğimizde evren=insan oluyor. İçerİsindeki her bir unsur da evren'in bir parçası oluyor.
Buradan çıkacak sonuç, evren o kadar büyük bir ve kudretli bilinç ki, dünya'yı ve içerisinde olan biteni umursamıyor bile. Nasıl karaciğerdeki bir alyuvar ölse, yerine yenisi oluşsa insan için bu umursanmayacak bir şey ise evren (yani tanrının ta kendisi) için biz umursanmayacak kadar basitiz.
Buradan çıkacak sonuç, evren'in kendisi aslında tanrı'dır...
Evren çok kudretli bir bilinç, derdi başka, nasıl daha fazla genişlerim, nasıl daha ilginç galaksiler oluştururum boyutuna geçmiş çok büyük bir bilinç. Biz de bu biliçin içerisindeki umursanmayacak kadar minik unsurlarız.
(Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler, Allah'a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü'minler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”
Kaynak : http://www.kuranmeali.org/8/enfal_suresi/1.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Pardon da evrensel ve gelmiş geçmiş tüm insanlığa hitap eden kitapta neden o andaki bir savaşta kazanılan ganimetlerin Hz. Muhammed'in cukkalaması gerektiğinden bahsediliyor?
Kaynak : http://www.kuranmeali.org/8/enfal_suresi/1.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Pardon da evrensel ve gelmiş geçmiş tüm insanlığa hitap eden kitapta neden o andaki bir savaşta kazanılan ganimetlerin Hz. Muhammed'in cukkalaması gerektiğinden bahsediliyor?
(bkz: sevgilinin ağzına yüzüne boşalmak)
http://www.kizlarsoruyor.com/cinsel-yasam/q482983-yuze-bosalma-nedir-ya
http://www.kizlarsoruyor.com/cinsel-yasam/q482983-yuze-bosalma-nedir-ya
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Kaynak: http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/50.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Bonus: http://i.hizliresim.com/qEp03D.jpg
Kaynak: http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/50.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Bonus: http://i.hizliresim.com/qEp03D.jpg
Aşağıdaki söylemiyle müslüman olduğunu üzerine basa basa açıklamıştır. :)
http://i.hizliresim.com/jBpMPG.jpg
http://i.hizliresim.com/jBpMPG.jpg
hayatımda bir kaç kez başıma geldi, istemsizce zevkten bağırdım. bunu bana yaşatan kadınlardan allah razı olsun, ne muratları varsa versin, ömür boyu mutlu olurlar umarım
eski sevgilimdir
twitter'da denk geldiğim bir söylem. söylemin sahipleri lise terk kızlar da olabileceği gibi, sikimsonik bir istanbul vakıf üniversitesinde %75 falan burslu okuyan ailesi anadoludan göç etmiş doğma büyüme istanbul'lu kızlarda olabiliyor. buraya kadar varoşluk düzeyi maksimum. tamam da bu söylemleri like'layan topluluklara ne demeli. siz birbirinize layıksınız.
Örnek: https://twitter.com/flooziechienne/status/778398358679486464
benim görüşüm ise şu;
hesabı 1-2 defa erkek ödeyecekse eyvallah derim. toplumsal nezaket derim
ancak ; hesabı sürekli erkek ödeyecekse kızı eve götürüp evire çevire sikme hakkı vardır. bu şekilde bir denge sağlanabilir.
Örnek: https://twitter.com/flooziechienne/status/778398358679486464
benim görüşüm ise şu;
hesabı 1-2 defa erkek ödeyecekse eyvallah derim. toplumsal nezaket derim
ancak ; hesabı sürekli erkek ödeyecekse kızı eve götürüp evire çevire sikme hakkı vardır. bu şekilde bir denge sağlanabilir.
Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar (Ve memeleri yeni sertleşmiş yaşıt kızlar.) ve dolu dolu kadehler vardır.
Kaynak:http://www.kuranmeali.org/78/nebe_suresi/33.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Şu lafın kuran'da yazdığını söylemeden sokak röportajında bir kaç kişiye söylesen millet seni döve döve linç etmez mi?
Kaynak:http://www.kuranmeali.org/78/nebe_suresi/33.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Şu lafın kuran'da yazdığını söylemeden sokak röportajında bir kaç kişiye söylesen millet seni döve döve linç etmez mi?
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
kaynak : http://www.kuranmeali.org/66/tahrim_suresi/5.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Yani şair diyor ki hanımlarına, bana artistlik yapmayın sizi boşar daha tomurcuk memelilerini alırım sizin yerinize
kaynak : http://www.kuranmeali.org/66/tahrim_suresi/5.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Yani şair diyor ki hanımlarına, bana artistlik yapmayın sizi boşar daha tomurcuk memelilerini alırım sizin yerinize
verecek mi vermeyecek mi stresi olmaz, yapışmaz,rahatsız etmez, tadından yenmez
skimde olmayan gündür. benim için anlamı,tatile gitmek için hafta sonu ile birleştireceğim gündür
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?