firambogaz

seyfi dursunoglu (huysuz virjin), 1932 yilinda trabzon’da dogdu. deniz lisesi’ni bitirdikten sonra ingiliz filolojisi bolumunde gordugu egitimi yarida birakarak sosyal sigortalar kurumu’nda memur olarak calismaya basladi. 18 yil ssk’de devlet memurlugu yaptiktan sonra isinden ayrildi ve 1970’te huysuz virjin olarak sahneye cikmaya basladi.

once kucuk kuluplerde sahneye cikmaya basladi ama unu agizdan agiza yayildikca daha buyuk kuluplerden teklif almaya basladi. her yil izmir fuari’nda sahneyi turkiye’nin en buyuk solistleriyle paylasti. izmir fuari’na gelen binlerce insan sayesinde, televizyona cikmadi ama tum turkiye’de kendinden bahsettirdi. seyfi dursunoglu, huysuz virjin karakteriyle en buyuk sicramayi trt’de ozturk serengil’in yarisma programina katilarak yapti.

turkiye’de herkesin ayni tek kanali seyrettigi bu donemde huysuz virjin’in ozturk serengil’e verdigi esprili cevaplari gordukten sonra herkes ondan bahsetmeye basladi. seyfi dursunoglu, huysuz virjin tiplemesiyle kimsenin soyleyemediklerini soyleyecek guce ulasti. gercekleri esprili bir tarzda ifade etmesi ve sahne sovlariyla unu dunyaya yayildi.

kaynak: www.kimkimdir.gen.tr

ayrılık ölüm değil
hükmünü sürer hayat
yaşamak yaşamaktır
ama zor çok zor nefes almak

bilmeyen anlayamaz
sokağın sessizliğini
gecenin sensizliğini
dön diye cana sarmak

anlatamam görmen lazım
bana geri dönmen lazım
yeniden gülmem için
beni baştan sevmen lazım

bir gece daha bitti
yediyi vurdu saat
güneşin yüzü güleç
hep vaat ömür hep vaat

anlatamam görmen lazım
bana geri dönmen lazım
bir daha sevmem için
beni baştan sevmen lazım

soz: cengiz altinsoy , muzik: ugur murathan

(bkz: ebru gundes )in de yorumladigi (bkz: fantazi-pop ) turunde bir eser...

http://www.hadise.be/ adli sitesinde hollanda,fransa ve ingiliz diliyle verilmis bilgiler olan aman her nedense turkce tek kelimeye rastlanamayan 1985 dogumlu sivas guzeli.adi dedesinin istegi uzerine koyulmus.koyde hadise adli guzel bir kadindan etkilenmis adamcagaz..ekonomi ve modern diller uzerine egitimini tamamlayan kizimiz almanca,fransizca,flemenkce,ingilizce ve turkce’yi net bir bicimde konusuyormus.ilk albumu (bkz: milk chocolate girl)den (bkz: sweat) ve (bkz: stir me up) adli 2 single cikaran hadisenin albumundeki sozlerin cogu yves jongen’a ve kendisine ait.favori sanatcilari ise christina aguilera, brandy, beyonce, prince, janet jackson, tina turner, alicia keys, toni braxton, jamiroquai ve u2.

yeniden yayinlanmaya baslayan kim 500 bin ister adli yarisma ile yine son kararlarimizi ve joker haklarimizi gozden gecirmemize sebep olan,siir okudugunda vurgularina ve ses tonuna hayran oldugum aslen malatyali usta oyuncu,sanat yonetmeni.kendisi ekranlarin en kibarlarindan da biridir ki yeni yarismaci koltuguna oturuncaya kadar ayakta bekler,o oturunca kendi koltuguna gecer.
dadi,sayin bakanim,sicak saatler gibi yapimlarda rol almistir.su siralar atv’de belali baldiz dizisinde berna lacin’in esini,nurgul yesilcay’in enistesini oynamaktadir.

eger aglatan kisi sevgili,es vb. ise hayatinin hatasini yapmakta oldugunu bilerek bu ise soyunmalidir cunku kadinligin kitabinin en onemli maddelerinden biri de "affet ama asla unutma"dir

ben cocukken cok salaktim.

*edip akbayram’in ismini edi zannederdim. yani o,benim icin "edi
pakbayram"di.

*ablama, "nasil olup da koca bir gunu canin sikilmadan evde oturarak geciriyorsun?" demistim. "buyuyunce insanin cani sokakta oynamak istemez ki" cevabini vermisti. uzunca bir sure buyuyup buyumedigimi anlamak icin kendime, "canin sokakta oynamayi istiyor mu?" diye sormustum.

*annem erkegin cinsel organini "pipi" kadininkini "kutu" olarak tanimlamisti. o zamanlar trt’de cenk koray’in sundugu "tele kutu" diye bir yarisma vardi. yarismacilar, "hayir cenk bey,ben kutumu acmak istiyorum" deyince kosarak odadan kacardim.

*sabahlari kalktigimda aklimin hala yerinde olup olmadigini anlamak icin
2+2, 3+4 gibi toplama islemleri yapardim. sonuclar dogru olunca da cok sevinirdim.

*dedemle parka gittigimiz bir gun trt’ciler cekim icin oradaydi. beni oynarken cektiler. yayin gunu bizim aile jeneriginde gozuktugum cocuk programini izlemek icin televizyon basina
"beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gozyaslarina bogulmustum.

*"geri vites" kavramim yoktu. sofor, kolunu koltuga atip arkaya dogru bakinca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.

*benden buyuk kuzenlerim dondurmacilarin dondurma kulahlarinin sivri kismiyla kulaklarini karistirdigini soylemisti. inanmistim. hala da
kulahlarin sivri kisimlarini yemem. cope atarim.

*babaannem bir gun gelirse sevdigim dizilerin olmadigi bir gun gelsin istiyordum.

*abimle karaoglancilik oynardik. o karaoglan olurdu,beni de bizans askeri yapardi. sonra evire cevire doverdi.cok muhim birsey yaptigini sandigim icin canim yansa bile hic sesimi cikarmazdim.

*yesil ve siyah zeytinin ayri agaclarda yetistigini sanirdim.

*bulmacalardaki, "annenin erkek kardesi" kismina dayimin bes harfli ismini sigdirmaya calisirdim.

*anaokulunda patates baskisi yapmayi ogrenmistik. okadar hosuma gitmisti ki, evde duvarlara, masa ortulerine filan basmistim. ancak sanat merakim annemin yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu. hem gonlunu almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak icin dahiyane bir fikirle ogretmenimin yanina gittim. "annem" yazisini patatese oydurttum. sevincle eve gelerek soyundum. renkli boyalara batirdigim patatesi vucudumun her tarafina bastim. sonra da annemin karsisina gectim. beni o halde gorunce aglamaya baslamisti.

*madonna ile maradona’yi kardes zannederdim. kendi kendime, "bunlarin
babasi ne sansli be. bir cocugu futbolun krali,biri muzigin kralicesi"
derdim.

*birinden ozur diledigim zaman allah’in bana bir ozur verecegini sanirdim. sakat olacagimi dusunup hemen "diledigim ozru " geri alirdim.

*kurban bayrami’nda toplanan derilerden ucak yapildigini sanirdim.
ucaklarin dis yuzeyinin bu derilerle kaplandigi icin turk hava kurumu’nun topladigini dusunuyordum. ucak kacirma filmlerinde silahla ates
edildiginde ya da bomba patladiginda, "ayyy! deri
delindi!" derdim.

*"gil" diye konusanlari fakir zannederdim.

*annem banyodan ciktiktan sonra babamin soyledigi,"sihhatler olsun" lafini
"saatler oldu" diye anlardim. bunun da, "banyoda
amma cok kaldin"gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini dusunurdum.
annemin buna karsin niye sadece, "sagol" dedigini
merak ederdim. "ne kibar kadin", derdim.

her filmi cevrilen kitapta oldugu gibi bu kitap da filmi cevrildiginde ozunden cok sey yitirmistir.once filmi izleyip sonra kitabi okursaniz pek bir sey olmuyor ama benim gibi once kitabi okuduysaniz filmi izlerken ozellikle sonlara dogru icinizden cok ilginc ve daha once hic duymadiginiz kufurler gecebiliyor.jean-christophe grange’nin tum kitaplari okunmalidir ama filmleri izlenmemelidir bence...

2000 fransiz yapimi bu filmin orjinal adi "les rivieres pourpres" yonetmeni alain goldman’dir

kayahan diskografisi:

» benim penceremden

01 allahim neydi gunahim
02 anla halimden
03 ben anadolu cocuguyum
04 ben anadolu cocuguyum
05 devami var
06 kizil siyah bulutlar
07 ruzgar gibi gecti
08 unutma

» canimin yapraklari

01 ask bayraklari
02 ben de insanim
03 eyvah
04 herseyden cok
05 sana kaldi
06 sikayetim var

» emrin olur

01 artik aglamam lazim
02 atin beni denizlere
03 eminem
04 mavilim
05 mektuplarin eskidi
06 sevgilim olmasanda
07 sampiyon

» gonul sayfam

01 sevdaya mahsus
02 soz guzelim
03 olmem mi lazim
04 gonul sayfam
05 aman beni unutma
06 tek delikli kaval (taslama)
07 kagittan kayiklar

» kelebegin sansi

01 bin parcayim hasretinle
02 acilanma
03 seninle her seye varim ben
04 masal yuzlum
05 minnacik sevdacik
06 vay canim vay
07 planci
08 planci

» ne oldu can

01 ne oldu can
02 ne oldu can
03 gulum omrum ne kadar
04 hulyam
05 bir ask hikayesi
06 onsuz olmuyor
07 bugun aslinda bayram

» odalarda isiksizim

01 basibos saatlerde
02 beni anlamadin ya
03 bir aslan miyav dedi
04 e bebegim
05 odalarda isiksizim
06 sultanim
07 ve senin sevgin
08 icimden geldigi gibi
09 e bebegim
10 odalarda isiksizim
11 ve senin sevgin
12 icimden geldigi gibi

» son sarkilarim

01 aman
02 elmanin yarisi
03 karasaplantim
04 kardesiz senle
05 sabahlar uzak
06 sari sekerim
07 sensiz olmaz ki
08 vazgecmem
09 yok arkadas
10 aman
11 kardesiz senle
12 karasaplantim
13 sabahlar uzak
14 sari sekerim
15 sensiz olmaz ki
16 vazgecmem
17 yok arkadas

» yemin ettim

01 bekle gulum
02 bekle gulum
03 bu gece sen daha guzelsin
04 bu gece sen daha guzelsin
05 neden olmasin
06 sari saclarindan sen suclusun
07 sen muhimsin
08 yemin ettim

ilhan selcuk’un cikardigi dolmus adli dergide yazmaya baslayan (bkz: rifat ilgaz), yasakli oldugu icin, yazilarinda ismini kullanamiyordu; tipki derginin diger yazarlari aziz nesin ve cetin altan gibi... dolmus’un parcalarini kendilerine isim olarak almislardi: direksiyon, camurluk, vites, egzoz ... geriye bir tek, yedek lastik anlamina gelen (bkz: stepne) kalmistir. rifat ilgaz da yedek lastik anlamina gelen stepne adini kullanir. hababam sinifi, dolmus dergisinde (yazan: stepne) olarak bir bucuk yil yayimlanir.. hababam sinifi ilk kez 25 temmuz 1956 yilinda yayimlanmaya baslar. dolmus yayinlari’nda kitap olarak basilan ilk hababam sinifi’nin kapaginda yazarinin adi stepne olarak gorulmektedir. rifat ilgaz, stepne olarak bilinir; okurlar stepne’yi rus yazar zanneder, rusya’daki steplerden cagrisim yaparak...
hababam sinifi serisinin devami olan kitaplarda;1972’de hababam sinifi baskinda ve hababam sinifi uyaniyor, 1975’de hababam sinifi sinifta kaldi, en son da 1987’de hababam sinifi icraatin icinde yayimlanir.

kitapta rifat ilgaz’in anadolu’da acilan ilk turk lisesi kastamonu abdurrahman pasa lisesinde yatili olarak okudugu donemdeki anilari anlatilmaktadir.

hababam sinifi’nin filme cekilmesi de oldukca macerali olmustur. zamanin sansur kurulu uyelerinden ogretmen kokenli mualla hanim, “ben ogretmene ‘kel’ dedirtmem” diyerek karsi ciktigi icin, senaryoya uzun sure izin verilmemistir. romandaki kel mahmut tipinde agir basan kisi rifat ilgaz’in kastamonu muallim mektebi’nden ogretmeni nihat dicle’dir. nihat dicle, filmi televizyonda izledikten sonra ogrencisi rifat ilgaz’a bir mektup yazar:

“bu mektubu yazmaktaki birinci sebep, gecen aksam televizyonda cok kiymetli eseriniz olan hababam sinifi filmini seyretmek olmustur. daha once tum akrabalarim ve blok komsularimiz bu filmi seyretmislerdi. bana verdiginiz kel mahmut rolunden dolayi size minnettarligimi, takdirlerimin, gurur ve iftihar duygularimi iletmektir amacim. ne yapacagimi bilemiyorum. yalniz televizyon gibi bir yayin aracinda eserinizi tum memleket bireylerinin iftiharla seyretmesi kâfidir. sagolunuz, var olunuz. duygularimi takdirlerinize birakiyorum.”

daha ayrintili bilgi ve rifat ilgaz’in diger romanlari icin:http://www.hababamsinifi.org/

ak parti’nin nazar boncugu....(bkz: erkan mumcu)

>herild yani (heralde yani)
>surucu hatalarini yuzyuze goruselim
>sebek herif
>it oglu it (babalar ogullarina soylediklerinde ayri bir komedi olur)
>dallama
>serefsizim benim aklima gelmisti (bkz: vizontele)
abi mannnyak bisey yapmislar ya!!!!
>seni pazara yollayayim ananasaldirayim
>uludagdayim,kar var ama don yok; donsuz kari seyrediyorum...
>it ite it kuyruguna..
>abi iste simdi cizdirdin karizmayi...
>bogazlarim agriyor...(kac bogazi varsa artik adamin)
>opel korsa toyota da kor ona (bkz: opel corsa ) (bkz: toyota corona)
>azimle sican betonu deler be kardes!!!
>dinime kufreden musluman olsa bari...

www.sertab.com sanatcinin resmi internet sitesidir.
ayricahttp://fan.sertab.com/ adresinden fan klubune ulasilabilir.yaklasik 2500 civarinda uyesi olan site gayet profesyonel bir ekip tarafindan hazirlanmaktadir.sertab erener oldukca sik olarak siteye giris yapmakta ve hayranlarinin sorularini cevaplamakta ayrica yakin gelecekte yapacagi calismalar konusunda hayranlarindan fikir almaktadir.ornegin yakinda cikaracagi best of albumunde yer almasini istedikleri 15 sarkiyi uyelere danismistir.bir sanatci icin gayet uygar bir yaklasim oldugunu dusunmekteyim.