1990lı yıllarda devletin pkk ile mücadelesinde yetersiz kalmasından dolayı kurduğu bir kurum olduğu iddia edilmektedir. pkkya parasal ve lojistik anlamda yardım eden bir çok kişinin ölmününden sorumlu tutulmaktadır
milli güvenlik kurulu; cumhurbaşkanının başkanlığında, başbakan, genelkurmay başkanı, başbakan yardımcıları, adalet, milli savunma, içişleri, dışişleri bakanları, kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları ve jandarma genel komutanından kurulur.
devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüşlerini bakanlar kuruluna bildirir. kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar bakanlar kurulunca değerlendirilir.
milli güvenlik kurulu’nun gündemi; başbakan ve genelkurmay başkanının önerileri dikkate alınarak cumhurbaşkanınca düzenlenir.
cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar milli güvenlik kurulu başbakanın başkanlığında toplanır.
http://www.mgk.gov.tr/
devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüşlerini bakanlar kuruluna bildirir. kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar bakanlar kurulunca değerlendirilir.
milli güvenlik kurulu’nun gündemi; başbakan ve genelkurmay başkanının önerileri dikkate alınarak cumhurbaşkanınca düzenlenir.
cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar milli güvenlik kurulu başbakanın başkanlığında toplanır.
http://www.mgk.gov.tr/
kelime yapısı bakımından ele alındığında aristokrasi eski yunancada aristos: en iyi ,krotos: kudret anlamına gelir. yönetimin en seçkin kimselerin elinde bulunduğunu gösteren siyasal bir rejimdir. siyasi teşkilatlanma tipi olarak aristokrasi demokrasinin hatta bazen monarşinin karşıtıdır. çünkü birçok monarşilerde hükümdar ailesi asiller zümresinin nüfuzunu kırar ve hatta onu yok eder. aristokrat tabakanın vasıfları doğuştan gelen imtiyaz ve dışarıdan girmeye engel olan bir şeref kanununun bulunmasıdır. bununla birlikte monarşi kuvvetlendikçe bu sınırlar gevşer ve "kazanılmış asillik" zümresi doğar. aristokrasi yabancı unsurlara açılma eğilimini gösterdikçe iç bünyesindeki bağlılıktan birşeyler kaybetmeye başlar. sonunda ancak bir asiller sınıfı haline gelir. bu durum ise aristokrasi kurumunun siyasal haklarının, dolayısıyla da itibarının sarsılıp zayıflamasına yol açar.
(bkz: aristokrat)
(bkz: aristokrat)
hülya avşarın eski kocasının ve eski merhum kayınpederinin adı.
briçle yakından ilgilenmiş olan kişilik.ibrahim telci, lori burla, abdi birol, adnan benjenk, haluk eratak
ile şlem briç kulübü’nü kurmuştur.
ile şlem briç kulübü’nü kurmuştur.
bugün kullandığımız takvimin kökeni, roma imparatoru julius caesar’ın, mısırlı astronomi bilgini sosigenes’e yaptırdığı “julyen” takvimi. bu takvime göre bir yıl 365 gün sürer ve her yıldan 6 saat artar. artan bu saatler her 4 yılda, bir gün eder ve yıla eklenir. böylece bir yıl, 4 yılda bir 366 güne çıkar. ne var ki 366 sayısı 12’ye tam olarak bölünmediğinden bazı ayların 30 bazı ayların da 31 çekmesi uygun görülür. julyen takviminde yılbaşı, mart ayındadır ve buna göre şubat, yılın en son ayıdır. “july” olarak bilinen temmuz ayı, julius caesar’ın adını taşır ve 31 gün sürer. caesar’dan sonra yaşayan bir başka roma imparatoru augustus da kendi adını bir aya verir. ne var ki ağustos (augustus’un adından) ayının 30, caesar’ın adını taşıyan temmuz ayının 31 çekmesini haşmetine yakıştıramayan imparator augustus, kendi adıyla anılan ayın da 31 gün sürmesini emreder. bunun üzerine astronomlar, yılın son ayı olan şubattan bir günü alıp, ağustos ayına ekler. böylece 30-29 gün döngüsü yaşayan şubat ayı 29-28 gün olarak belirlenir.
www.tübitak.gov.tr
www.tübitak.gov.tr
eski türkçeden od(ateş)dan odak/ocak (ateş olan yer ateşlik.
türkçe, iki şey arasındaki boşluk.
arapçadaki "cem" (toplanma) kökünden "cuma"... (cem, cami, cuma, cumhur, cumhuriyet, cemaat, cemiyet, vb. hep aynı kökten türemiştir) müslüman toplumlarda toplanma günü, cuma...
farsça: "penç" (beş) ve "şenbe"den (5. gün)...
farsçadaki "çehar" (dört) ve "şenbe"den (gün) geliyor (4. gün)...
farsçadaki "salis"ten (üçüncü demek) geliyor, yani "haftanın 3. günü"...
bu isim "titreme, titreşme" anlamlarını taşıyan (eski türkçe) "kas, kasma, kasnama" sözcükleriyle ilgilidir. yani "rüzgarların başlayıp ağaçları, yaprakları titrettiği ay" anlamında.... yine türkçe olan "kasırga"da da bu anlamın çok güçlü olarak bulunması bu fikri oldukça destekler görünüyor
bu ayın adı türkçe "ekme" eyleminden geliyor... tarlaların sürülüp ekildiği ay olduğundan muhtemelen...
süryanicede "aylul" (üzüm), yani "üzüm ayı"... mezopotamya dillerinde hep ortak isim olarak bu kullanılır
sümer ve ibrani dillerinde "bey, efendi" anlamındaki "dummuzi" (sümerce) ve "tammuz" (ibranice) sözcüklerinden geliyor, ancak ismi alış nedeni açık değil.
süryanicede "hazıran" sözcüğü "sıcak" anlamına geliyor. aynı dilde, bu aya, - "sıcakların başladığı ay" anlamıyla olsa gerek - "hazaran/hazuran" ismi verilmiş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?