confessions

dccl

- Yazar -

  1. toplam entry 871
  2. takipçi 1
  3. puan 54863

7 ekim 2007 şırnak terör saldırısı

dccl
askere gitmeyi planladığım bu günlerde pek bir denk düşmüştür.ancak garipdir ki bu olayları duydukça askere gitme isteği normal şartlarda azalmasına rağmen tam aksi git gide artmaktadır. kınama ile lanet ile eminim ki bu saldırılar azalmayacaktır ama allah belalarını versin demekden de kendimi alamamaktayım. ve yüce meclisde onlara terörist diyemeyenleri susturamayanlarada bir lanet okumaktayım.

sözlükteki akp düşmanlığı

dccl
alıntı:
hatırlayacağınız gibi bizlere hizmetten başka bir gayesi olmayan şu fakir başbakanımızın!!! çocuklarını iş dünyasının önde gelen isimleri burslu olarak okutmuştu. o çocuklar şimdi büyüdü, birer trilyoner oldu ve girişimcilikte üstlerine yok.
yakın tarihte aşırı hızdan dolayı bir vatandaşımızın ölümüne sebep olan başbakanımızın oğlu hızından bir şey kaybetmemişe benziyor.kamuoyu henüz 3.500.000 ytl’lik gemi şokunu üzerinden atamamışken şimdi de 1.000.000 ytl’lik ev tapusu ile sarsılacak. işte o evin tapusu

istanbul ili, üsküdar (3. bölge) ilçesi, kısıklı mahallesi, avcı kazım sokağı, 157 numaralı pafta, 788 numaralı ada ve 3. parselde yer alan; bahçeli kâgir ev ve arsa 5020 metrekare büyüklüğünde ve satış değeri ise 1.000.000 ytl. paradan altı sıfır atıldıktan sonraki bir rakam.

sıfırları karıştıranlar ve ytl’ye henüz alışamayanlar için hatırlatalım 1.000.000.000.000 tl yazı ile – bir trilyon türk lirası- buraya kadar her şey gayet normal görünmektedir.

benzeri ve daha değerli yerler istanbul’da bulunmaktadır. ancak ev, yakın bir zamanda, daha henüz o kadar birikimi yapacak yaşı olmamasına rağmen, bir gemi alan gence ait. üstelik bu gencin babası da türkiye cumhuriyeti’nin başbakanı.

eveeet. resimde tapusu görünen evin sahipleri rte’nin ahmet burak erdoğan ve necmeddin bilal erdoğan isimli iki oğludur. 30.06.2005 tarihi düşülen satış işlemini karşılayacak kadar burs almalarının olanaksız olduğu düşünüldüğünde, evin ödeme bedeli için geriye kalan seçenek baba desteğidir. gerçi babaya sorulduğunda evin ödemesi için gerekli para, servet açıklamasında olduğu gibi, oğlunun düğününden! edinilmiş olabilir.

henüz bu birikimi edinemeyecek yaştaki iki gencin böyle bir ev ve arsaya sahip olmaları, yolsuzluk iddialarının hat safhada olduğu günümüz hükümeti döneminde akılları karıştıracak nitelikte.

şimdi ki gençler bir harika! demekten başka bir şey düşmüyor bizlere .üstelik babalarına bile borç verebilecek kadar girişimci ruha sahipler.babaları başbakan bile olsa.
http://tinyurl.com/yspuqo

başbakanın oğlu versus cumhurbaşkanın oğlu

dccl


onun adı burak erdogan... kendisine medyada rastlamışsınızdır. ya bir trafik kazasının kahramanı olarak, ya babasına borç verirken, ya da milyon dolarlık işlere imza atarken... 28 yaşında... bilkent üniversitesi’nde okurken, londra’ya burslu olarak yollandı ve ekonomi eğitimi yaptı. askerlik görevini henüz yapmadı...

tecilli!..

1998 mayıs’ında bir trafik kazasında trt istanbul radyosu sanatçısı sevim tanürek’in ölümüne neden oldu. şişli’de kırmızı ışıkta durmadı. kazadan hemen sonra belediye arazözlerinin caddeyi baştan aşağıya yıkayarak 35 metrelik fren izini tamamen sildikleri, olayın cezai yönünün azaltılması için burak’a kazadan sonra üç ay öncesine tarihli ehliyet verildiği, sevim tanürek’in yakınlarının azarlandığı, tanıkların hepsinin tehdit edilip korkutulduğu iddia edildi.

adli tıp trafik ihtisas dairesi, burak için "kusursuzdur" raporu düzenledi. ölen sevim tanürek 8/8 kusurlu bulundu!. burak hapisten kurtuldu. kusursuz raporunu veren dairenin başkanı eyüp bey ise, daha sonra türkiye deniz işletmeleri genel müdür yardımcılığına atandı.

2001 yılında evlendi. babası, oğlunun düğününde takılan 174 adet cumhuriyet altını’nı mal varlığındaki artışın nedeni olarak açıkladı. ayrıca, babası 2001 yılında verdiği mal beyanında oğlu burak’a 220 bin abd doları ve 55 bin alman markı borcu olduğunu açıkladı. üniversiteden yeni mezun, o zaman 22 yaşındaki oğluna...

babası ülker grubu ürünlerinin dağıtımını yapan şirketteki hisselerini 1.2 trilyon liraya satana kadar, şirket yönetimini burak sürdürdü.

ve burak geçtiğimiz günlerde bir kez daha gündemdeydi. gıda sektöründeki hisseler satılınca, hemen şirketler kurup denizcilik sektörüne girdi. yüzde 50 ortağı olduğu mb denizcilik adlı şirket, 95 metre uzunluğunda safran 1 adında bir kuru yük gemisi aldı. gemiyi satan hasan doğan, satış fiyatının 2 milyon 325 bin dolar olduğunu söyledi. burak, gemiyi ortağı ile birlikte 500 bin doları peşin 36 ay taksitle satın aldı. ayda 72 bin ytl ödeyecekler.

gemiyi satan hasan bey ise, 705 milyon dolara istanbul’daki iett garajı arazisinin sahibi olan dubai şeyhi el maktum’un küçük ortağı oldu. ayrıca, hasan bey’in ablası remzi gür ile evli. remzi bey, burak’ı ve kardeşlerini burslu olarak yurtdışında okutuyor, babasının yakın arkadaşı, tatillerini onun yazlığında geçiriyorlar.

*********
onun adı levent sezer... 35 yaşında... gazetelere, televizyonlara hiç çıkmaz. ücretli bir çalışan. aylık maaşından başka bir geliri yok. iş bankası fon yönetimi bölümü’nde çalışıyor. kolay para kazanmıyor. risk alıyor, işvereni adına verdiği kararlardan dolayı stres oluyor, terliyor. ülkenin en iyi üniversitelerinden odtü’nün iktisat bölümünden mezun...

eylül 2004’te kendi gibi odtü mezunu olan evren ile evlendi. çankaya köşkü’nde sessiz sedasız, sade bir düğün yapıldı. ne trafik kilitlendi ne de yabancı devlet başkanları şahit oldu. davetliler arasında köşk’ten bazı personel ve şoförler de vardı. takı takma merasimi yapılmadı. gelinin gelinliği versace gibi yabancı marka değildi, ankara olgunlaşma enstitüsü’nde dikilmişti.

vergisini milletin ödediği diğer şatafatlı düğünlerin aksine, babası, düğün nedeniyle çankaya köşkü’nde o saatlerde tüketilen elektriğin bedelini cebinden ödedi. nikahı kıyan çankaya belediye başkanı, çiftten "laik cumhuriyete sadık evlatlar" yetiştirmelerini diledi.

istanbul’da 1 milyar 200 milyon liraya ev kiraladılar. çalışıyorlar. büyük ihtimalle ev geçindirirken zorlanıyorlardır. çünkü, ocak ayında bir erkek çocukları oldu. bu sevindirici olay da sessiz sedasız gerçekleşti, muhabir, kameraman falan izlemedi.

levent, arada bir anne-babasını ziyaret için ankara’ya geliyor. koruma istemiyor ve havaalanından taksiye binerek çankaya köşkü’ne ulaşıyor. ancak, şatafatlı ana kapı yerine, köşke ziyaretçilerin alındığı 5 numaralı kapıdan giriyor. nizamiyeden yürüyerek konuta çıkarken, her seferinde cumhurbaşkanlığı korumalarını şaşırtıyor.

birinin adı burak, diğerinin levent...

bilgisözlük telekontör com

dccl
len dur şunun entrysini yazayım demeye kalmadı başlık açıldı dur birşeylere karalayalım dedim duyurusu geldi. nasıl bir şeydir bu kısmı bir yana ben bu jedi den korkmaya başladım arkadaş bu yakında bizide allayıp ullayıp satar vallahi analarımıza taze evlat diye.

29 nisan 2007 çağlayan mitingi

dccl
27 nisan 2007 genelkurmay basin aciklamasi nı yapan düşünce ile meydandaki düşünce sonuna kadar aynı olmakla birlikte meydandakiler cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkacaklarını hep bir ağızdan seslendirmişlerdir. şehit olan askeri yan gelip yatmakla suçlayan, düşmana ilk kurşunu sıkan izmir’i gavur ilan eden, ülkesini dünyayaya şikayet eden, vatandaşına ananı da al git diyen, alevileri yok sayan hükümet bu ülkenin insanlarının bir atımlık olmadığını anlayabilecekleri mitingdir. mitingde gözüme çarpan en büyük güzellikse mustafa yıldızdoğan’a ve moğallara hep bir ağızdan eşlik edebilmesidir. bu ülkeninde ihtiyacı olan tam olarak budur. bu ülke çanakkale’de geçit vermemiş kubilaylarını şehit vermişdir. şuna inanıyorum ki bu ülke kubilayı şehit edenlerin torunlarına teslim olmayacaktır.
http://www.kackisiyiz.com/

öğrencinin hayatıyla oynayan şerefsiz hocalar

dccl
okul hayatınız boyunca toplam 48 ders alınır ve okulu bıraktığınızda 6 dersiniz kalmıştır ve geriye kalan derslerde ortalamanız 90 dır. kalan 6 dersinizden beşinin hocası aynı kişi birinin ise bu kişinin asistanıdır. artık bırakın şerefsiz demeyi ne derseniz diyin ömrünüzden giden 22 senenin ve ömrünüz boyunca geçecek yılların hesabını kimse veremez bir hayat başarı ile mahvedilmiştir.

barış akarsu

dccl
büyük bir olasılıkla tu kaka ilan edilip eksi oylara boğulacak bir entry ama yazmazsam çatlarım. bir aralar barış akarsunun katıldığı formattaki yarışmaları toplum düşmanı ilan eden popopüler kültürü bir ülkenin en büyük düşmanlarından ilan edenler bugün timsah gözyaşları döküyor. çok fazla bilgi birikimine sahip bir insan değilim entel bir insan değilim ne barışın katıldığı yarışmayı izledim nede oynadığı tv dizisini. öldüğüne üzüldüm en az onunla aynı arabada ölenlere üzüldüğüm kadar en azhttp://tinyurl.com/yrbd9d bu kazada hayatını kaybeden adını bile bilmediğim ere üzlüdüğüm kadar bu ülkede hergün birilerinin hayalleri hayatları hiç yere yakılırken yok edilirken birazda olaylara mantık çerçevesinde bakmayı tavsiye ediyorum. bu ülke kazım koyuncu yu da gökhan semiz ide kerim tekinide ve daha adını bile hatırlamadığım hatırlayamadığım nicelerini bu ülkenin realitelerine kurban verdi lütfen biraz daha gözümüzü açalım. ve bir dip not bazı entrylerde hürriyet gazetesine okunan lanetler var gazetenin en üstündeki kişinn yazısına bakarsanız o fotograf daha bir anlam kazanacak aslında. ve son bir ek başka bir haber lütfen tarafsızca okumaya çalışın hatta taraflıca okuyun bu daha iyi kazada hayatını kaybeden diğer insanların aileleri gözüyle okuyun.
http://tinyurl.com/yrgsr7
http://tinyurl.com/242cmx
edit:http://tinyurl.com/yocje4

roberto carlos

dccl
fenerbahçe’ye geldiğinde lan bu herif bitmiştir, artık neden alırlar dedim. sonra gördüm ki takımı alex ile birlikte organize etmye ve yönetmeye başladılar.işte dedim bu adam bu yüzden bu kadar para ediyor , bu yüzden bu kadar önemli ismi. ve bu yüzden sokakda çocuklar top oynarken onunismini almaya çalışıyor. eleştirmek insanın doğasında var ve olmalıda ama eleştirirken o benim değil o benden değil diye yapmamak lazım bunu ki bunun adıda eleştiri olmuyor.sözlük kurallarına göre bir önceki entryi cevaplamak veya refere etmek yasak ancak bunu yapmak bazen şart. en altta verdiğim link bir önceki entryi refere ediyor. carlos’un adamlığını ve futbolculuğunu tartışmak kesinlikle lazım ama bunu yaparken bazı şeyleride görmezden gelmek olmuyor ne yazıkki. bu ülke arif erdemler’i hagiler’i hakan ünsal’ları ilhan mansızları gördü. ümit karan’ı ve bizdeki lugano’yu hala görüyor. bu yüzdendir ki futbolcuları eleştirirken tekrar söylüyorum biraz adilane olmaya çalışalım. ha dersin ki ben futbolcuyu değil hakemi eleştiriyorum haklısındır. ama aynı maçda resmen maç katledilmiştir.

http://tinyurl.com/yowrjz

şehitlerin arkadaşlarına başsağlığı kampanyası

dccl
burada hepimiz yazıyoruz döktürüyoruz ama oradakiler bizim onlara olan desteğimizden haberdar değil . yapmamız gereken çok basit bir kağıda üç satır karalayıp onlara destek olduğumuzu gösterebilriz. mektubun üzerine adres olarak 23’üncü jandarma sınır tümen komutanlığı/şırnak yazarsak yeterli olacaktır. onların şu anda desteğimize çok ihtiyaçları var.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol