(bkz: to live is to die)
sabetayisttir. yine de ruhu şad olsun.
edit:fesüphanallah! ben mi sabeetayist yaptım adamı ya? cahilliğinizi bu şekilde belli etmeyin bari ya..
edit:fesüphanallah! ben mi sabeetayist yaptım adamı ya? cahilliğinizi bu şekilde belli etmeyin bari ya..
şimdi efendim, ben sağlığıma çok dikkat eden, günde 3 kere dişlerini fırçalayan bir insan değilim. doktorların her tavsiyesine uyan bir insan da değilim. hatta diş sağlığı konusunda bildiğim tek nane de, diş fırçasının 6 ayda bir değiştirilmesinden ibarettir. bunu da tam olarak yapamam hatta, 9-10 ay kullanmışlığım vardır.
lakin kimi insanlar var,bu kadar pinti, bu kadar sağlığına özensiz, aynı zamanda bu kadar cimri insan olunur. ben, bir diş fırçasını yıllarca kullanan insan tanıdım, hatta o insanla beraber yaşadım! o zavallı diş fırçasının halini bir görseydiniz, şekli bozulmuş, birçok kılı düşmüş, dibi macun ve diş atıkları ile dolmuş, efenim iğreniyorum yazamıyorum ama felaket kötü. lan o fırçayı nasıl ağzına alırsın be! ağızı geçtim, o fırçayı nasıl barındırırsın evinde ya! bu ne cimriliktir, bu ne üşengeçliktir anlamak zor. en sonunda lanet ettim gittim buna diş fırçası aldım bu kadar olur ya. sadece kendi sağlığına dikkat etmeyip, başkalarının göz zevkini de bozan insanlardır bunlar. adam olmaları, insan olmaları kaflarına çekiç ile çakılmalıdır bunların bu kadar rezil olunur ya. zaten daha fazla duramadım o arkadaşın yanında, ayrıldım başka bir yere taşındım ben.
ps: başlık niye 8 diyeceklerin varlığını hissediyorum şimdiden. unutmadan bir bkz vereyim bari, (bkz: küsüratlı rakam vereyim de salladığım anlaşılmasın)
lakin kimi insanlar var,bu kadar pinti, bu kadar sağlığına özensiz, aynı zamanda bu kadar cimri insan olunur. ben, bir diş fırçasını yıllarca kullanan insan tanıdım, hatta o insanla beraber yaşadım! o zavallı diş fırçasının halini bir görseydiniz, şekli bozulmuş, birçok kılı düşmüş, dibi macun ve diş atıkları ile dolmuş, efenim iğreniyorum yazamıyorum ama felaket kötü. lan o fırçayı nasıl ağzına alırsın be! ağızı geçtim, o fırçayı nasıl barındırırsın evinde ya! bu ne cimriliktir, bu ne üşengeçliktir anlamak zor. en sonunda lanet ettim gittim buna diş fırçası aldım bu kadar olur ya. sadece kendi sağlığına dikkat etmeyip, başkalarının göz zevkini de bozan insanlardır bunlar. adam olmaları, insan olmaları kaflarına çekiç ile çakılmalıdır bunların bu kadar rezil olunur ya. zaten daha fazla duramadım o arkadaşın yanında, ayrıldım başka bir yere taşındım ben.
ps: başlık niye 8 diyeceklerin varlığını hissediyorum şimdiden. unutmadan bir bkz vereyim bari, (bkz: küsüratlı rakam vereyim de salladığım anlaşılmasın)
(bkz: vak)
böyle insan modelleyip entry kasarken az önce msn listemde var olduklarını gözlemlediğim insan modelidir. bakın bakın ne yazmış, “gölgelerin gücü adına, bir master of science’ım artık” oha harbiden oha! kastettiğim bu şahıs üniveriste mezunu üstelik doktoraya başladı. ama anlaşılıyor ki, daha he man psikolojisinden kurtulamamış. tamam 3 yaşındaki velet kendini he man zannetse diyecek tek lafım yok, çocuk derim geçerim ama bu ne lan! eşşek kadar adam olmuş hala he man, hala gölgelerin gücü. hem gölgenin ne gücü olacak lan! safsata bunlar safsata! töbe tööbee... sinirlendim iyice. insanı sinir ediyorlarmış bunlar ayrıca buradan bu sonuca da varabiliriz pek âlâ.
şimdi efendim, her zaman başımıza gelir, bilgisayarımız, beyaz eşyalarımız, kombimiz, televizyonumuz, tesisatımız, hedemiz, hödömüz kimi zaman basit sorunlar verebilir. misal musluk contamız bozulmuş olabilir, kapı kolumuz gevşemiş olabilir, kombinin basıncı yükselmiş olabilir, hemen herkesin başına bu tip sorunlar gelebilir. işte bu insan, yani “en ufak arızada servis çağıran insan modeli” bu tip arızalarda hemen servis çağıran, hatta telefonda bas bas bağıran insan modelidir. artık inanılmaz üşengeç midir, para bok mudur, nedir ne değildir anlaşılamamıştır. lan iki dakka oynat götünü al eline tornavidayı hallet! maksimum 3 dakkalık iş! ya da kontrol et kabloları felan ya! bilmiyom etmiyom deme, en fazla 3 tane vida var, onları sökmeyi-sıkmayı mı bilmiyon? fesüphanallah ya, ben, televizyonun anten girişi çıktı diye servis çağıran insan tanıdım ya, yazıktır günahtır çevir cihazın arkasını tak o kabloyu yerine bu kadar mı zor? yok bacım parayı sokakta bulmuş bu millet.
efendim başlık 50 karaktere takılmasa idi şu şekilde olucaktı: “sadece mayın tarlası oynamak için internet kafeye giden insan modeli” olmadı ne yazık ki...
bu insan, benim lisedeki ingilizce öğretmenimdir. neyse, bu ayrıntıyı atlayarak tanıma girişiyorum. efenim, evinde bilgisayar olmayıp, çevresinden bilgisayar gibi bir şeyi işitip, bilgisayarın sadece oyundan ibaret sanıp, “neymiş lan bu” diye merak edip, internet kafeye gidip, masanın birine oturup, görevliden bir oyun açmasını isteyen insandır bu insan. görevli de en basitinden mayın tarlasını açar adama. adamın da zaten bir bilgisi yok, 2-3 denemede sökütür ve başlar deli gibi mayın tarlası oynamaya. başka bir şey açmayı oynamayı da bilmez, sadece ve sadece mayın tarlası oynar. kafedeki diğer insanların nâhoş bakışlarına aldırış etmeden oyununu oynar yarım saat bir saat ve ertesi gün tekrar gelmek için kalkar, hesabı öder ve evine gider. budur. bu kadardır. gariptir. içten içe sevgi beslediğim insandır. kendisine başka türlü atraksiyonların öğretilmesi gereken insandır.
bu insan, benim lisedeki ingilizce öğretmenimdir. neyse, bu ayrıntıyı atlayarak tanıma girişiyorum. efenim, evinde bilgisayar olmayıp, çevresinden bilgisayar gibi bir şeyi işitip, bilgisayarın sadece oyundan ibaret sanıp, “neymiş lan bu” diye merak edip, internet kafeye gidip, masanın birine oturup, görevliden bir oyun açmasını isteyen insandır bu insan. görevli de en basitinden mayın tarlasını açar adama. adamın da zaten bir bilgisi yok, 2-3 denemede sökütür ve başlar deli gibi mayın tarlası oynamaya. başka bir şey açmayı oynamayı da bilmez, sadece ve sadece mayın tarlası oynar. kafedeki diğer insanların nâhoş bakışlarına aldırış etmeden oyununu oynar yarım saat bir saat ve ertesi gün tekrar gelmek için kalkar, hesabı öder ve evine gider. budur. bu kadardır. gariptir. içten içe sevgi beslediğim insandır. kendisine başka türlü atraksiyonların öğretilmesi gereken insandır.
işte okulda her daim gözlemlediğim kız modeli... konuşurken, ders dinlerken, sigara içerken, çay yudumlarken yaptığı iş ne ise bir yandan da saçlarıyla oynayan kızdır bu. karşıdaki insanda her daim tedirgin oldukları imajı bırakırlar. içten içe “yahu nesi var bu kızın” deyip durur ve içinizi yersiniz. ya iki dakka bırak şu saçınla oynamayı da konuya odaklan ne bileyim, ne yapıyorsan o işe odaklan. bir de bunlar sıklıkla etrafı kontrol ederler gözleriyle. velhasıl her zaman tedirgin, her zaman ilgi sevgi bekleyen kızlardır bunlar, en azından benim gibi gözlem yeteneği yüksek bir insanda böyle bir imaj bıraktılar. bunların erkek versiyonu var mı bilemiyorum ama olsaydı muhtemelen "sürekli..." neyse sustum.
şimdi efenim, kimi insanlar ayakkabı bağcıklarından nefret ederler, hiç uğraşmak istemezler. ayakkabıyı ilk aldığında iyi kötü bir bağcık atarlar ve bir daha ayakkabı yırtılana ya da 2-3 numara küçük gelene kadar o bağcığı sökmez-tekrar bağlamazlar ta ki kendiliğinden sökülene kadar. gerçi o bağcık kör düğüm olmuştur, sökülmüyordur kolay kolay. ayakkabıyı bağcıksız ayakkabı gibi kullanma gibi bir güdüleri vardır.
lakin burada sorulması gereken bir soru var kanımca, tamam yaptığın işe karışmıyorum ama madem bağcıklarla o kadar uğraşmak istemiyorsun, ne demeye bağcıklı ayakkabı alırsın? işte böyle içinden çıkamadığım sorunsallara sürüklüyor bu insanlar beni. garip ama hoş insanlar en nihayetinde. öpücük.
lakin burada sorulması gereken bir soru var kanımca, tamam yaptığın işe karışmıyorum ama madem bağcıklarla o kadar uğraşmak istemiyorsun, ne demeye bağcıklı ayakkabı alırsın? işte böyle içinden çıkamadığım sorunsallara sürüklüyor bu insanlar beni. garip ama hoş insanlar en nihayetinde. öpücük.
tüm metallica eserleri içerisinde en etkileyici solo bu parçada geçer. gitaz resmen ağlar. ne ağlaması, zırıl zırıl zırlar.
kulaklarına fener tuttuğunuzda gözlerinin parladıklarını gözlemleyebilirsiniz.
zeki bir sarışın.
cidden alakasız bir zamanda yarmıştır;
bir gslı, bir fener´li ve bjk´li arabistanda yasak olmasına
rağmen bir
otelde içki içerken yakalanırlar...
mahkemeye çıkarılırlar... karar idam...
itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasina çevrilir. ama o
gün,
bayrama denk geldigi icin prens hazretleri cezayı kaldırıp
hepsine 20
kırbaç
ceza verir. bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha
yapıp
herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır.
bjkli: "sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra
yastık
paramparça olur ve pek fayda etmez.uyanık galatasaray´lı bunu
görünce:
"sırtıma iki yastık bağlayın" der. ama iki yastık bile 10 kırbaca
dayanmaz.sıra fenerbahçeliye gelince prens hazretleri: "bak
fenerbahçeli
sana acıdım. avrupaya gidemediniz. türkiye kupasını 18 senedir
kazanamadınız, teknik direktörlerden çektiniz vs.vs... bu yüzden
sana iki
istek hakkı veriyorum" der...
peki der fenerbahçeli: "o zaman bana 40 kırbaç vurulsun".
herkes şaşkına
döner. prens hazretleri: "peki ikinci isteğin nedir?" diye
sorar...
fenerbahçeli pis pis sırıtarak: "galatasaray´lıyı sırtıma
bağlayın"
bir gslı, bir fener´li ve bjk´li arabistanda yasak olmasına
rağmen bir
otelde içki içerken yakalanırlar...
mahkemeye çıkarılırlar... karar idam...
itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasina çevrilir. ama o
gün,
bayrama denk geldigi icin prens hazretleri cezayı kaldırıp
hepsine 20
kırbaç
ceza verir. bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha
yapıp
herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır.
bjkli: "sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra
yastık
paramparça olur ve pek fayda etmez.uyanık galatasaray´lı bunu
görünce:
"sırtıma iki yastık bağlayın" der. ama iki yastık bile 10 kırbaca
dayanmaz.sıra fenerbahçeliye gelince prens hazretleri: "bak
fenerbahçeli
sana acıdım. avrupaya gidemediniz. türkiye kupasını 18 senedir
kazanamadınız, teknik direktörlerden çektiniz vs.vs... bu yüzden
sana iki
istek hakkı veriyorum" der...
peki der fenerbahçeli: "o zaman bana 40 kırbaç vurulsun".
herkes şaşkına
döner. prens hazretleri: "peki ikinci isteğin nedir?" diye
sorar...
fenerbahçeli pis pis sırıtarak: "galatasaray´lıyı sırtıma
bağlayın"
götlerinden nefes alabilen omurgalılardır.
hiç yankı yapmaz ve sebebi bilinmiyor.
ördek sesi.
merdiven çıkabilen ama inemeyen hayvan.
sirkede erir.
kendisi farelerden korkarmış.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?