confessions

bufi

- Yazar -

  1. toplam entry 26
  2. takipçi 1
  3. puan 3619

başlıkların yarısının hoşgeldin içerikli olması

bufi
5 dakika ara ile önce solframe bakıyorum sonra kalkıp aynanın karşısına geçiyorum.hayır saçlarımda yerinde duruyor,arkadaş nasıl bir iş bu anlam veremedim.sonra diyorum demek ki sürpriz parti babında bir hoşgeldin başlığı açacaklar herhalde biraz daha bekle.sonra yine solframe bakıyor ve peşinden elleri gayri ihtiyari bir şekilde kafaya gidip saçları yoklarken buluyorum kendimi.tam bir kısır döngü bildiğin alacağın olsun sözlük,hayır ağlamıyorum gözüme başlık kaçtı .

tanım: misafirperver sözlük süserleri şeysi.

sözlüğün gündemden uzak olması

bufi
gayet yerinde bir tespit.

sadece gündemden uzak olmak değil aslında sorun.sorun yeni veya eski fark etmeksizin bir çok başlığa kayda değer entry girilmemesi .yeni açılan yada eski olan başlıkların çoğunluğunda ki entry sayısı 10 bulmamış ve bulmuyor.buda sözlükteki aktif yazar sayısı hakkında iyi kötü bir fikir veriyor.

ekşiden gelenler için bu durum yadırgayıcı olsa da,ekşi sözlükle kıyaslamak bilgi sözlük için bir haksızlık.bugün ki halini alması yıllar süren(keşke almasaydı) ekşi gibi olması için yazarların biraz daha aktif olup daha fazla çaba harcaması icap etmekte,bununla birlikte moderasyonun da bir şeyler yapması gerektiği(ne olduğu ilgili bir fikrim yok) aşikar.

ateist olmak için gerekenler

bufi
gereksiz bir sorudan başka bir şey değildir.asıl sorulması gerekilen,"insan olmak için gerekenler" olması gereken başlık.

insanoğlu şu sorunun (bkz: tanrı mı insanı yarattı,insan mı tanrıyı) cevabını veremiyorken inananı da inanmayanı da sorgulamak abes kaçıyor bence.ama gelin görün ki sorgulamayı geçtim inanan inanmayana,inanmayan da inanana hakaret etmek için sıraya girmiş durumda.halbuki sadece ve sadece vicdanını devreye soksa insanoğlu,inananı inanmayanı tüm insanlık vicdanıyla hareket etse her şey daha kolay olacak.bunu yapabilmek en güzel yol haritası ise alevi kültüründe var (bkz: kabem insandır benim) (bkz: eline,diline,beline hakim ol).

kemoterapi

bufi
ağır ağır zerk ediyor zehiri makina annemin vucuduna.o iyi olacak diye umutla baş ucunda bekliyor ve elden bişey gelmeden seyrediyoruz bizde.

henüz 15 gün oldu hayatımızın orta yerine girmesi kanser denen bu illetin.önce teşhisin şoku,üzüntüsü ve isyanı.sonra ne yapılır,ne yapılmalı hangi dr iyidir hangi tedavi uygulanmalı telaşı.pet çekilmeli dediler ilk önce.pet sonucu haber kötü.bronkoskopi yapıldı peşinden.olmadı dedi dr,tümör ulaşılabilir bir yerde değil ebus yapalım.e yapalım anasını satayım.ama burda yapmıyoruz x devlet hastanesi yapar.gidilir x hastanesine anasının örekesi bir tarih verilir.yaşasın artık hastanelerde sıra beklemek yok allah devletimize zeval vermesin.koştura koştura özelde alınır soluk.

senin hasta yakını olarak girdiğin kapıda onlar müşteri geldi diye sevinçle karşılar seni.anlatırsın derdini.aaa yaparız tabi yalnız devlet karşılamıyor şu kadar te vede le bayılırsanız hemen yaparız.hangi para birimi annemden değerliki bayıldık tabiki.

alınır sonuçlar.pet-ct de gördüğün illetin adı net bi şekilde konulur.adenokarsinom.kötünün iyisi der dr.sevinirsin kötü habere bile daha kötüsü olmadığı için.o ana kadar itina ile annenden ve babandan sakladığın kötü haberi söylemenin zamanı gelmiştir artık.ömrünün en zor günüdür o gün ama her günün diğerinden daha zor olacağını öğrenmişsindir o kısacık dönemde.

siz hiç annenize kanser olmuşsun,babanıza karın kanser dediniz mi?demeyinde zaten.allah korusun göstermesin kimseye.ömrünüzden ömür gider.dik durmak gerekir içiniz de fırtınalar kopsa da.dik durduğunuzu sansanız da her gören anlar ne durumda olduğunuzu.anlatırsınız tek tek her şeyi.her söylediğinizi iyi olacaksın ama dr umutlu konuşuyor diye tamamlarsınız.siz onların morali bozulmasın diye uğraşırken aynı şeyi onlar da sizin için yaparlar.iki de bir iyiyim ben oğlum,biz nelerle mücadele ettik bu ne ki diye sizi teselli etmeye çalışırlar ama bir dokunan olsa hepberaber hıçkıra hıçkıra ve hatta böğüre böğüre ağlarsınız.bunu bildiğinden herkes ara ara kaybolup kıyıda köşede ağlar akıtır göz yaşını.

zor bir süreç tedavi.dalakta ve kemikte metastaz var ameliyat seçenek dışı dedi dr.tamam hemen başlayalım dedik gecikmeyelim.hastanedeyiz şimdi.kan verirken oturulan koltuklardan birinde yarı uzanır vaziyette annem,anneciğim.ve ben baş ucunda oturuyorum.birbirimize bakıp umut aşılıyoruz gerçekten inanarak.iyi olacaksın,iyi olacağım.

ve tam şu anda ağır ağır zerk ediyor makina adına kemoterapi denilen zehiri,annem iyi olsun diye,ben içimden sürekli iyi olacak diye sayıklarken.
iyi olacak,
iyi olacak,
iyi olacak...

yaşadıklarımı ve duygularımı paylaştım sizlerle ama format denilen bişey de var ırzına geçmek olmaz tanımı da koyalım şuraya: kanser hastalarına uygulanan ilaçlar silsilesi.

afrodizyak etkisi için bebek maması yemek

bufi
edit:tam başlık afrodizyak etkisi olduğunu sanıp bebek maması yiyen mülteciler olacak

mülteci kamplarında olmuştur.
kaynakhttp://www.hurriyet.com.tr/afrodizyak-dedikodusu-mamaya-talebi-patlatti-40065219

vay arkadaş sen kalk hayatta kalma mücadelesi deyip ülkenden kaç gel,bir çok vatandaşın akraban daha iyi bir hayat için avrupa yollarında can versin ama sen hiç oralı olma hatta olayın bokunu çıkartıp uçkurun için kamplarda ki bebeklerin rızkına göz dik.

işte böyle büyük bir tehikeyle karşı karşıya türkiye.bu insanların büyük çoğunluğu savaş bitse bile ülkelerine geri dönmeyecekler ve bizlerle iç içe yaşayacaklar.bunlar için belki çok geç yapacak birşey yok ama onların çocuklarını eğitmek ve insan gibi yetiştirmek için halen vakit var(kendi çocuklarımızı ne kadar eğitiyoruz oda ayrı bir konu ama sanırım onlardan iyidir en azından)

bufi

bufi
sözlük ahalini zorla dürterek kendi hakkında başlık açtıran,sonrada başlığa yazan lüle saçlı yazar(ımsı).
ben şahsen bizzat kendim oluyorum galiba sanırsam herhalde.

bu sıcak karşılama için hepinize teşekkürler.

her gittiği yerden check-in yapan insan

bufi
sen yapmıyorsun ben yapmıyorum peki kim yapıyor ulan bu boku dedirten olay.

aslında yapmıyor değilim gayet de güzel yapıyorum ama sadece tatillerde.ve bunu birilerine nispet yapmak yada hava atmak için değil gittiğim,gezdiğim ve gördüğüm yerlerin kendimce bir haritasını ve listesini çıkartmak için yapıyorum.

radiologica görüntüleme merkezi rezaleti

bufi
sağlık sektöründe ne kadar büyük soygunların olduğunu gösteren bir rezalettir.

olayı kısaca anlatayım.
annemin rahatsızlığı dolayısı ile beyin mr ı çektirmemiz gerektiğinden çeşitli görüntüleme merkezlerinden fiyat alıyorken söz konusu radiologica firmasından da telefonla fiyat aldım.bana telefonda verdikleri rakam 488 tl idi.kontrastlı olursa fiyat artar demeyide ihmal etmediler.başka yerlerdende fiyat almaya devam ederken evimize yakın olduğu için megapol hastanesini de aradım.bizde beyin mr ı çekilmiyor ama anlaşmalı olduğumuz kurum var dedi telefona cevap veren bayan.fiyatı sordum 70 tl dendi.anlaşmalı oldukları kurumu sorduğumdaysa tahmin edeceğiniz üzere radiologica cevabını aldım.söz konusu görüntüleme merkezine aracı kurum vasıtası ile giderseniz 70 tl lik gayet uygun bir rakamla işinizi görebiliyorken görüntüleme merkezine direkt giderseniz sizi önce güzelce bir kucağa oturtup ardın filminizi çekiyorlar anlaşılan.hatta uslu bir hasta olursanız filminizi direk kucakta bile çekebilirler.

şimdi serbest piayasa ekonomisidir,rekabetçi piyasadır falan filan bir çok şeyi anlarım ama insanların sağlığı söz konusuysa bu kadarda serbest olmaması gerekir zannımca.arada ikinci bir aracı kurum olduğu halde 70 tl gibi bir rakama çekilebiliyorsa bu film,talep ettikleri 488 tl ile hastalar üzerinden ne kadar büyük bir vurgun yaptıklarını görün istedim.

peşin edit: elimde hastaneden aldığım 70 tl lik görüntüleme fişi mevcut.radiologica isimli görüntüleme merkezinden ücretleri ile ilgili bir belge alabilirsem ikisini beraber sizlerle paylaşıcam.

peşin edit 2 : konuyla ilgili hem sgk ya hemde ilgili bakanlığa(sağlık bakanlığımıdır bende şu anda tam bilmiyorum bilen varsa benide bilgilendirsin) gerekli şikayetleride yapacağımı şimdiden söyliyeyim.

ab ile vizelerin kalkması

bufi
1963 te imzalanan ve daha sonra 1970 imzalanan ve 1973 te yürürlüğe giren katma protokolü ile yeniden düzenlenen ankara antlaşması ile zaten var olan vizesiz seyahat hakkının,ab tarafından yeniden ve rüşvet olarak verilecek olması durumudur.

işinin ehli hukukçular söz konusu ankara anlaşması ile dair şunu " ankara antlaşması'nın madde 13 ve madde 14''üne göre karşılıklı yerleşme serbestliği hakkını türkiye'nin de kazanmış olduğunu, hem ankara anlaşması, hem “1970-73 katma protokolü” hem de “gümrük birliği” gereği türk vatandaşlarına asla vize uygulanamayacağını ve avrupa ülkelerinde “iş edinmeleri ve kurmaları” engellenemeyeceğini" belirtiyorlar.

işin inceliklerini daha iyi bilen hukukçu arkadaşlar varsa aydınlatıversinler bizleri...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol