confessions

arafatta bir cocuk

- Yazar -

  1. toplam entry 113
  2. takipçi 1
  3. puan 7734

kimler var

arafatta bir cocuk
online uyeler

independence (jedi) [msg] [kim]
bb (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
revenant (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
akhillius (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
nerobianco (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
pipisik (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
arafatta bir cocuk (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
atacamadesert (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
telsiz arkadasi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
delirtmeyinlanbeni (5. nesil bilgic) [msg] [kim]

ismail hakkı tonguç

arafatta bir cocuk
köy entitülerinin kurucularından bir olup bu kurumlar ile yakından ilgilenip türkiyenin gelişmesini ve bağımsızlığını kazanması için canla başla çalışan öğerncileri arasında tonguç baba diye anılan kişi. öyleki tonguç babanın eseri olan köy enstitüleri bu günün okullarının yapamayacaği şeyleri yapıp köyleri kalkındırmayı hedeflemiş kısmende bunu başarmış ama ne yazık ki döneminin faşizan zihniyeti tarafından bu kurumlar kaptılmıştır ve cahilliğin eseri olan yobazlık ve bağnazlık günümüze kadar ulaşmıştır.

başka yerde olmak

arafatta bir cocuk
bir atilla ilhan şiiridir.



başka yerde olmak

on iki sıfır beş’te izmir’de bir yıldız kaydı
imbat durmuştu kan ter içindeydim
akdeniz’in elindeydim söz temsili
ışıklı bir tesbih karşıyaka’ydı
istanbul deyip mendebur sisli
bir deniz kahvesinde içiyordum
istanbul soluk yeşil bir tramvaydı
sultanahmet demişti inliyordu
on iki sıfır beş’te izmir’deydim allahım
şiir deniz gibi kımıldıyordu

on iki on beş’te istanbul’a dağılmıştım
hilâl gibi bir kızcağız beşiktaş’ta
rüyasını dokuyordu ondan bıkmıştım
çiğ mürekkep ve aseton kokuyordu
sarıyer’de balıkçılar denizi çekiyordu
deniz büyük büyük içini çekiyordu
on iki on beş’te bir kadeh cin parlatmıştım
kadehimi kırmıştım elim ayağım telaşta
vezüv içime çökmüştü şaşırmıştım
napoli’de gözlerim güneş diye doğmuştu
on iki on beş’te istanbul’da allahım
gökyüzü birdenbire buz gibi soğumuştu

on iki otuz beş’te napoli garında bir tren
çırpınıyordu aşağılık bir gemici barında
ben burnumu şaraba sokmuştum
katiyyen sarhoştum kirpiklerim yanıyordu
santa-lucia civarinda bir karanlık
bir iştahsız orospu bulmuştum bilmem neden
uyuyup uyuyup uyanıyordu
on iki otuz beş’te napoli garı’nda ben
utanmasam bilet parası dilenecektim
paris diye ölecektim uzaktan
notre-dame’ın çığlıklarını dinliyordum
kalbim köpürmüştü anlıyordum
on iki otuz beş’te napoli’de allahım
uyuyamıyordum uyuyamıyordum

on iki elli beş’te paris’te kan çıktı
içimdeki bozgun büyüyordu herkeste
bir telâş vardı herkes acıkmıştı
önüne gelen bir sual soruyordu
ben daima bir sual soruyordum
afrika bulut gibi üstüme yürüyordu
on iki elli beş’te sen uyandığın zaman
ben paris’teydim gare du l’est’de
yoksul bir oteldeydim kahrımdan
seni terketmiştim hırsımdan
kendimi içkiye vermiştim mektuplarını
yakıp yırtmıştım bütün mektuplarını
bana yazdıklarını, yazmadıklarını
on iki elli beş’te içimde isyan çıktı
paris çıldırmıştı ben çıldırmıştım
artık öteki ömrümü yaşayacaktım



şairin kendi sesinden dinlemenin verdiği haz bambaşkadır.

regl olan erkek diyalogları

arafatta bir cocuk
* cemal abi sen hangi pedi kullanıyosun.
- orkid kullanıyorum ahmet hayırdır neden sordun
* abi onu kullanma alerji yapar geçen tv de bi reklam gördüm kadir inanır oynuyodu
- hımm ne reklamı bu
*abi ped reklamı koskoca kadir inanır oynuyo
- nası bişiymiş bu
* abi yaprak kadar ince dalgayı dört noktadan destekliyor ayrıca kanatlı abi dalganın kalkmasına aerodinamik olarak ta yardım ediyo harika bişi abi anlatam...
- la olum bi s..tir git mına goyim bu yaşta ne kalkması ne kanadı bizimkini nasa mühendisleri gelse havalandıramaz.

insanın tanrıyi yaratma sebepleri

arafatta bir cocuk
tanrının günümüzde kimse ne varlığını nede yokluğunu ispatlayabilir. bu gün bize anlatılan şeyler yunan mitolojisindeki gibi efsanelerden ibaret sadece birilerinin kendi düzenini kurmak için uydurulmuş safsatalar da olabilir. ve bizde bunlara inanmışızdır umut fakirin ekmeğidir diyerekten. başlıkta bir reddediş yoktur öyleki her insan kendi sosyal yapısı içinde kendi zihninde bir tanrı kavramı oluşturur, eğer insan fakir bir çevreden yetişmiş ise gücü her şeye yetmiyor yapabilecekleri sınırlı hatta sınırlı bir hayat yaşıyorsa sığınacak kendinden güçlü bir şeyler arar ve kendince bir yaratıcı bulur aksi durumda zengin hayatı boyunca her istediğini yapmış ( ör: firavunun kendini tanrı ilan etmesi ) bir kimse ise ne tanrısı ya başlamışım tanrısına diyebilir. birde sorgulamayı öğrenmiş insan profili vardır ki zengin yada fakir bir yapıdan yetişmesi önemli değildir sorgular ve kendince bir karara varır ister var eder ister yok eder.
bu başlıkta bireyin karakteri ile ilgili bir durum değildir anlayış meselesi ve düşüncelere gösterilen saygı meselesidir ki bunu yapabilmek asıl karakter meselesididir.

insanın tanrıyi yaratma sebepleri

arafatta bir cocuk
insanın gücü her şeye yetmeyince birilerine sığınmak zorunda kalır, çevresinde kendisinden daha güçlü bir şeyler bulmaya çalışarak ve ondan yardım isteyerek kendini tatmin eder. eğer insanın gücü her şeye yetse idi tanrı gerçekten var olsa ve karşısına çıksa bile onu iplemez ve siktir ulen sende kimsin ipne derdi...
tamamen eziklikten kaynaklanan bi durum..

filtreli sigara

arafatta bir cocuk
1900 lü yılların başında filtresiz sigaralardan kadınların dudaklarına yapışan tütünleri engellemek amacı ile sigaralara filtre takılmıştır. sigaranın kansere yol açtığı ise ikinci dünya savaşından sonra anlaşılmıştır.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol