geçen her uzun dakikayla birlikte yokluğu daha da kendini hissettiren, acıtan, hergün "gittiği" o saatte yüreğin tam ortasına saplanan şişenin kırık tarafı ile anılan, evde kimse yokken yatağının uyuduğu kısmına girilip hala çıkmamış olan kokusu ile birlikte uyumaya çalışılan, acıdan uyutmayan, "gittikten" sonra dağıtılan elbiselerinden gizlice, kimseye belli etmeden çalmış olduğunu üstüne olmasa da giyilen,aynaya baktığında görülen, "hani daha şampiyonluk maçına gidecektik" diye arkasından hayıflanan, "daha bana tavla oynamasını öğretecektin be" diye kızılan, "kimsenin" bir daha açmayacağını bildiği halde telefon numarası çevrilen, "aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor..." anonsu ile kahreden, ilk içtiğiniz rakıya eşlik eden, ve bir daha sarhoş olana kadar içip eve gelince annemizden fırça yiyemiyecek olduğum, acaba o da bizim onu özlediğimiz kadar bizi özlüyo mudur diye düşündüren, "gidişine" herhangi bir şekil, boyut, anlam yükleyemediğim, kalbe giren ve boydan boya yaran bıcağın bıraktığı keskin ve hiç durmadan daha da büyüyen bir acı olarak adlandırdığım, telefonunuza tesadüfen bıraktığı ses kaydı dinlendiğinde ilk saniyesinde hüngür hüngür ağlatacak kadar acımasız olan, o günü göreceğime bugünü görmeseydim keşke dedirten, her sabah ilk önce baktığın resmi her gördüğünde kocaman bir düğümün boğazınızda bırakılmasıdır.
kimler var
papa ucuncu alexander
papa dorduncu anastasius
papa dorduncu adrian
papa ucuncu eugene
papa ikinci lucius
papa ikinci innocent
papa ikinci celestine
papa ikinci honorius
papa ikinci callixtus
papa ucuncu alexander
papa dorduncu anastasius
papa dorduncu adrian
papa ucuncu eugene
papa ikinci lucius
papa ikinci innocent
papa ikinci celestine
papa ikinci honorius
papa ikinci callixtus
megaloman bir birey olarak infoma bakmam sonucu gün itibari ile 2. seneyi devirdiğimi gördüğüm oluşumdur.
geçen bu 2 senelik süre zarfında sözlüğün ne türlü aşamalardan geçtiğini, 3 kişi ile nöbetleşe online olduğumuz günlerden bugunlere leziz bir evrim geçirdiğimizi, şahsıma verdikleri, şahsımdan aldıkları ile hiç beklemediğim bir halde hayatımın kocaman bir parçası olan,
jedisi, götü, meleği ve hayatımda yer etmiş az ama öz insanları bana verdiği için teşekkürü bir borç bildiğim, zaman zaman iş gereği üzdüğüm, yazdıklarını sildiğim, uçurduğum, nefretini kazandığım, sevgisini kazandığım bireylere ev sahipliği yapan, bunca zaman kendisi hakkında herhangi bir yorum yapmanın kısmet olmadığı, uzak kaldığım anlarda “neler oluyordur şimdi hay a.k.” diyerek hayıflandığım, zaman zaman teleskopumla yıldızları gözlemlerken “nasıl oldu da bu kadar kanıma işledi bu ortam” dediğim, yeri geldiğinde gülümsemekten ağzımın kulaklarıma vardığı anlar yaşadığım, yeri geldiğinde sessiz bir çığlıkla “ulan a.k. sözlüğünüzün de avokadonuzun da” dediğim lakin sonrasında sanki bunları ben değil de bakkal murtaza amca demişcesine tatlı tatlı entry girdiğim, yağmurlu bir günde yaptığım vapur yolculuğunda martılara simit atarken ne alaka ise artık hayat ne tuhaf vapurlar filan dedirtmiş olan şahsımın kurtarılmış bölgesidir.
geçen bu 2 senelik süre zarfında sözlüğün ne türlü aşamalardan geçtiğini, 3 kişi ile nöbetleşe online olduğumuz günlerden bugunlere leziz bir evrim geçirdiğimizi, şahsıma verdikleri, şahsımdan aldıkları ile hiç beklemediğim bir halde hayatımın kocaman bir parçası olan,
jedisi, götü, meleği ve hayatımda yer etmiş az ama öz insanları bana verdiği için teşekkürü bir borç bildiğim, zaman zaman iş gereği üzdüğüm, yazdıklarını sildiğim, uçurduğum, nefretini kazandığım, sevgisini kazandığım bireylere ev sahipliği yapan, bunca zaman kendisi hakkında herhangi bir yorum yapmanın kısmet olmadığı, uzak kaldığım anlarda “neler oluyordur şimdi hay a.k.” diyerek hayıflandığım, zaman zaman teleskopumla yıldızları gözlemlerken “nasıl oldu da bu kadar kanıma işledi bu ortam” dediğim, yeri geldiğinde gülümsemekten ağzımın kulaklarıma vardığı anlar yaşadığım, yeri geldiğinde sessiz bir çığlıkla “ulan a.k. sözlüğünüzün de avokadonuzun da” dediğim lakin sonrasında sanki bunları ben değil de bakkal murtaza amca demişcesine tatlı tatlı entry girdiğim, yağmurlu bir günde yaptığım vapur yolculuğunda martılara simit atarken ne alaka ise artık hayat ne tuhaf vapurlar filan dedirtmiş olan şahsımın kurtarılmış bölgesidir.
silinen başlık: miğfer.
silinme sebebi: kısa dönem askerliğimin bitmesine 3/5 gün kala, tüm askerliğimi yazıcı odasının kliması altında geçirdiğim için kullanılmadığım ve bu yüzden olduğu yerden tozlanan miğferimi gören bölük komutanımın "angel evladım ne bunun hali a.k." demesi sonucu herhangi bir artislik yapmayıp miğferimi silmem sonucu gerçekleşmiştir.
silen: angelus
silinme sebebi: kısa dönem askerliğimin bitmesine 3/5 gün kala, tüm askerliğimi yazıcı odasının kliması altında geçirdiğim için kullanılmadığım ve bu yüzden olduğu yerden tozlanan miğferimi gören bölük komutanımın "angel evladım ne bunun hali a.k." demesi sonucu herhangi bir artislik yapmayıp miğferimi silmem sonucu gerçekleşmiştir.
silen: angelus
geçen her uzun dakikayla birlikte yokluğu daha da kendini hissettiren, acıtan, hergün "gittiği" o saatte yüreğin tam ortasına saplanan şişenin kırık tarafı ile anılan, evde kimse yokken yatağının uyuduğu kısmına girilip hala çıkmamış olan kokusu ile birlikte uyumaya çalışılan, acıdan uyutmayan, "gittikten" sonra dağıtılan elbiselerinden gizlice, kimseye belli etmeden çalmış olduğunu üstüne olmasa da giyilen,aynaya baktığında görülen, "hani daha şampiyonluk maçına gidecektik" diye arkasından hayıflanan, "daha bana tavla oynamasını öğretecektin be" diye kızılan, "kimsenin" bir daha açmayacağını bildiği halde telefon numarası çevrilen, "aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor..." anonsu ile kahreden, ilk içtiğiniz rakıya eşlik eden, ve bir daha sarhoş olana kadar içip eve gelince annemizden fırça yiyemiyecek olduğum, acaba o da bizim onu özlediğimiz kadar bizi özlüyo mudur diye düşündüren, "gidişine" herhangi bir şekil, boyut, anlam yükleyemediğim, kalbe giren ve boydan boya yaran bıcağın bıraktığı keskin ve hiç durmadan daha da büyüyen bir acı olarak adlandırdığım, telefonunuza tesadüfen bıraktığı ses kaydı dinlendiğinde ilk saniyesinde hüngür hüngür ağlatacak kadar acımasız olan, o günü göreceğime bugünü görmeseydim keşke dedirten, her sabah ilk önce baktığın resmi her gördüğünde kocaman bir düğümü boğazınızda bırakandır.
yazarin kendisinin veya diger yazarlaryn berbat oyu alan. lakin bu berbat oyu hak etmedigi konusunda dusunceleri olan entylerdir. bu oylara maruz kalmis nadide ornekler sarki sozu ve tanim entryleridir. zira bir sarki sozu hangi sebebten berbat oyu alabilir diye dusundurur insani. kaldi ki sozlukte sarki sozleri konusunda hassas olmama karsin beni bile dusundurmustur bu konu. acaba sarki eksik yazilmis veya guftesini mi begenmemistir oy sahibi kisi. tanim entryleride ayni konudan muzdariptir. kisi beyaz renk konusunda rengi tanimlar bir entry girmistir lakin beyaz renk konusunda daha farkli ve genis perspektifde dusunen diger yazar birey berbat oyu kullanmistir, evet beyaz beyazdir, sarki sozude sarki sozu neresi kotulenebilir ki.
goetica [ hmmpf! ]:
sana yolladığım sarkıyı dinledin mi lan
angelus (tanrısal sistemde}:
dinledim lan onu dinliyodum hatta
angélus (tanrısal sistemde}:
telefona da kaydettim dışarda da dinleyecem
goetica [ hmmpf! ]:
taptım sarkıya direk
angélus (tanrısal sistemde}:
tapmadım ama sevdim beğendim zira ben bi tek kendime taparım bebeğim : o)
goetica [ hmmpf! ]:
oooooooooooooooooooowwwwwwwwwwwww!!!!!!
angélus (tanrısal sistemde}:
"oooooooooooooooooooowwwwwwwwwwwww!!!!!!" değil hayatın gerçekleri bunlar
goetica [ hmmpf! ]:
niye lan ben bitek kendime tapmıyorum mesela götümü ayrı bi kefeye koyarak ona da tapıyorum
angélus (tanrısal sistemde}:
olm senin gtünde tapılmayacak gibi değil ki maşallahı var bereket tanrıçası gibi
goetica [ hmmpf! ]:
ahahahhahahahahahahahahahhaha
goetica [ hmmpf! ]:
koptum lan
angélus (tanrısal sistemde}:
hayat dediğin nedir ki zaten bi kavun bi karpuz bi de ufak rakı ki olsa da içsem a.k.
goetica [ hmmpf! ]:
ohşşşşşş
sana yolladığım sarkıyı dinledin mi lan
angelus (tanrısal sistemde}:
dinledim lan onu dinliyodum hatta
angélus (tanrısal sistemde}:
telefona da kaydettim dışarda da dinleyecem
goetica [ hmmpf! ]:
taptım sarkıya direk
angélus (tanrısal sistemde}:
tapmadım ama sevdim beğendim zira ben bi tek kendime taparım bebeğim : o)
goetica [ hmmpf! ]:
oooooooooooooooooooowwwwwwwwwwwww!!!!!!
angélus (tanrısal sistemde}:
"oooooooooooooooooooowwwwwwwwwwwww!!!!!!" değil hayatın gerçekleri bunlar
goetica [ hmmpf! ]:
niye lan ben bitek kendime tapmıyorum mesela götümü ayrı bi kefeye koyarak ona da tapıyorum
angélus (tanrısal sistemde}:
olm senin gtünde tapılmayacak gibi değil ki maşallahı var bereket tanrıçası gibi
goetica [ hmmpf! ]:
ahahahhahahahahahahahahahhaha
goetica [ hmmpf! ]:
koptum lan
angélus (tanrısal sistemde}:
hayat dediğin nedir ki zaten bi kavun bi karpuz bi de ufak rakı ki olsa da içsem a.k.
goetica [ hmmpf! ]:
ohşşşşşş
x: sistem ciddi bir hatadan kurtarildi.
y: bir elimde cimbiz, bir elimde aynaa..
x: sistem diyorum, kurtuldu diyorum...
y: umurumda mı ki bu dünyaa...
y: bir elimde cimbiz, bir elimde aynaa..
x: sistem diyorum, kurtuldu diyorum...
y: umurumda mı ki bu dünyaa...
x: ben spermimi sildigim peceteyi tam 35 yil sakladim.
y: başka?
x: götümü sildiğim bi peçete de var, 25 sene gözümün önünden ayırmadım.
y: bu kadar mı?
x: burnumu sildiğim bi peçete daha var ilkokul yıllarıydı.
y: bambaşkaymışsın sen.
x: teveccühünüz.
y: başka?
x: götümü sildiğim bi peçete de var, 25 sene gözümün önünden ayırmadım.
y: bu kadar mı?
x: burnumu sildiğim bi peçete daha var ilkokul yıllarıydı.
y: bambaşkaymışsın sen.
x: teveccühünüz.
eski yıllardan kalan arkadaşlarımı görünce ki bunlar çocukluk ve öğrencilik yıllarımda edindiğim arkadaşlar bi tek şahsımın bi baltaya sap olamadığını görüp hüzünlenmeme, hayatı sorgulamama yol açmış olan bir oluşumdur. hiç düşünmeden sildim ayrıca kendilerini. ne lan bu biri genel müdür olmuş, biri diş hekimi olmuş [ibneliğine dişci dedim kızdı}, biri astronot olmuş.
ps: a.k. senin facebook.
ps: a.k. senin facebook.
erkek olmaları dahi başlı başına iticilik sebebidir. hepsi pis ve kaka şeylerdir. yaşasın hatunlar.
bir tür emir cümlesidir. şöyle ki;
recep: abdullah, gül!
abdullah: ehiehiehi.
recep: abdullah, gül!
abdullah: ehiehiehi.
etyopya diye bir ulke yoktur etiyopya diye bir ulke vardir. gotten ulke ismi uydurmaya hic gerek yoktur.
işin ucunda seks varsa insanın birden matematik profesörü dahi olabildiğini bir güzel göstermiş bilgiçtir. #766277
yanımda çok olur bu tür şeyler. evet.
silinen başlık: anne sen patlak misin
silinme nedeni: anne lastik değildir, patlamaz. su yatağı da değildir, ki yine patlamaz. böyle bir soru karşısında patlayan olsa olsa dudak olur, kafa olur. o da alınacak darbenin şiddetine göre değişir. evet.
silen: angelus
silinme nedeni: anne lastik değildir, patlamaz. su yatağı da değildir, ki yine patlamaz. böyle bir soru karşısında patlayan olsa olsa dudak olur, kafa olur. o da alınacak darbenin şiddetine göre değişir. evet.
silen: angelus
havadan sudan, cem yilmaz tadinda espiri icerikli, ne etliye ne sutluye dokunan konular hakkinda girilen entryler bu rehber dahilindedir. zira bu tanimlarin disinda ki konular ile ilgili entry girildigi takdirde berbat oyu almaya mahkumdur. bu sebeble dini, ideolojik, siyasi ve sportif alanda girilen entryler her daim berbat oyu alir. zira insanlar kendi dusuncelerinin disinda gelisen dusuncelere ve fikirlere acik bir konuma henuz tam anlamiya vakif olamamistir.evet.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?