ali biberon

türkiye’de çeşitli web sitelerinde ve özellikle 80630 yani sözde arkadaşlık sitesinde görülebilen bir hadisedir. fotoğrafçılık mesleğine ve fotoğrafçılık sanatına nasıl bakılıyor, nasıl korunuyor ve kimlerin elinde olduğu gayet görünebilir. son zamanlarda insanların, kendi fotoğraflarını çektikten sonra, upload yöntemi ile yayınladıkları ve online olarak ziyaret edilebilen, gerekirse ve beğenilirse fotoğrafların satın alındığı bir de başka site var. deviantart !

80630 ve deviantart ilişkisini önce 80630.com sitesine girerek görebilirsiniz.fakat bu siteye üye olmalısınız.hay aksi normal de üye olamıyorsunuz.çünkü herhangi yamuk bir arkadaşınızın size davetiye göndermesi gerek.aa dur bir dakika.sadece davetiye göndermesi de yetmiyor.hay da, e hepsini yaptım, niye alınmadım hala? gibisinden sesler duyuyorum ya da gaipten geliyor. sıraya giriyorsun arkadaşım. e sıraya da girdim. sistem, mod, moderatör seni beğenmezse, istemezse, yani zevkine göre hareket ederse seni siteye almıyor. seni siteye almadığı gibi 80630’daki muhteşem fotoğrafçıları ve photoshop dehası, harikası insanları göremiyorsun. aslında bu büyük bir kayıptır. gerçeği ve sanalı birbirinden ayırmak için 80630 ve deviantart muhakkak gerekli bir site.

türkiye’de milyonlarca fotoğrafçı varmış da haberimiz yokmuş!

vah vah diye başlayasım geliyor sözlerime.hakkaten çok üzücü.ne kadar enteresandır ki bütün şaheser, mükemmel fotoğrafçılar da 80630.com ’da.peki nedir bu site? arkadaşlık sitesi mi? yoksa " geçerken uğradım " modundaki bir insana hava basma mekânı mı? bunun cevabı açık ve net." kendini beğendirme " ve " kendini beğenmişlik " . bu iki kavram haddini aşmış durumda. durdurmanın da imkânı yok. çünkü 80630 genelinde, tripli, kasıntılı, egosunu tatmin ederken yarı yolda kalanların mekânı.

photoshop kullanıyorsan kesin grafikersin tribi

80630.com sözde arkadaşlık sitesinde gezinirken bir insanın ağzından çıkabilecek bir sözdür.çünkü herkes birbirine grafiker gözü ile bakıyor.ne kadar da saçma? telefondan çektiği bir resmin üzerinde saatlerce paint programında veya zerre kadar olmayan ingilizcesiyle çözmeye çalıştığı photoshop programda, yanlışlıkla basılan tuşlarla bir şeyler yapan insanlar, bir anda grafiker ilan ediliyor. dikkat ederseniz, sitedeki bayan profillerinin çoğunda, hatta hepsinde oynama var. bu olay akıllara direk " acaba çirkinler de mi sürekli resim üzerinde oynuyorlar " sorusunu getiriyor. bunun cevabını bekliyoruz. ben senin ışık açmak için, karanlığı aydınlatmak için, resme çiçek böcek eklemek için resimler oynamadığını biliyorum. senin amacın başka.

farklı bir ambians katayım derken ortamın içine sıçmak

her 80630.com üyesinin muhakkak bir tane deviantart sitesi olacak.olmazsa olmaz.yoksa sen tam olarak bir üye olamazsın.elini sallasan, elinle değdiğin kişinin %100 photoshoplu bir resme sahip çıkacağı bir sitede deviantartın yoksa belki de adam bile değilsin.kıçı kırık bir tane fotoğraf makinesi al ve hemen o cibilliyetsiz, meymeneyetsiz suratının elli karelik fotoğraflarını çek.farklı bir ambians yaratmaya çalış.ama unutma, ambiyans yaratırken sıçma.bar ortamlarına git, güzel fayanslı lavabolarına gir.resimlere " çok zenginim, evinden aldırırım seni " tripleri ile bak.çünkü sen 80630.com sitesine üye olacaksın.

fotoğraf sanatına saygı duymayan insan

eline fotoğraf makinesini alan herkes fotoğraf sanatçısı veya fotoğrafçı değildir. fotoğraf çeken insandır sadece. yani her fotoğraf çeken insan fotoğrafçı değildir. bu bir meslektir. okulu vardır, kursu vardır, atöyleleri, workshop’ları yapılır. ciddi bir iştir. duygu ister.his, ciddiyet, disiplin, gözlem, yetenek ister.e sen deviantart sitesinden al bir üyelik.bir de son taksidi ne yazık ki hala bitmeyen bir fotoğraf makinası ile çek börtü böcek resmi.sonra koy deviantart’a.ne yaptın sen ? " sanat yaptım. " nereye yapıyorsun? kimsin sen? senin çizgin sadece 80630.com ve deviantart.

fotoğrafların değerini öldüren şuursuz photoshop mağdurları

eskiden resimde sadece düzeltmeler yapılırdı.bir de farklı ek özellikler.şimdi çektiği saçma sapan resimlere, photoshop vasıtası ile renk vermeye çalışan, aklı sıra ambiyansı yükselttiğini zanneden 80630.com kullancılarına ne demeli? bu mudur fotoğraf çekmek? hayır bir de " grafiker " yazanlar var mesleklerine. peki, bu mudur grafikerlik? başı grafikersin sen. kandırıyorsun milleti!

tavsiye!

buradan 80630.com ve deviantart kullanıcılarına bir tavsiye.he içlerinde başarılı olanlar yok mu ? (deviantart) var tabii ki. onlar kendilerini biliyorlar. sakın kendinizi fotoğraf sanatçısı zannetmeyin veya grafikerlik taslamayın.çünkü değilsiniz.çünkü ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.çünkü laf ola beri gele iş yapıyorsunuz.çünkü özentisiniz.photoshop olmazsa siz bir hiçsiniz.

açtıkları başlıklar, bıraktıkları etiketler ve yazdıkları yazılarla, bebek pipisi kadar kültürlerini ortaya koymaya çalışmalarıdır. " kültür tanrısı " edası ile açtıkları başlıklarla bile kız kaldırma, ona buna sarkma eylemlerini gerçekleştirebiliyorlar.

bu bir " karşılaştırma edebiyatına " özenen insanlara tehdit içerikli, hafif duygusal bir karşılıktır. benzettiği veya " aha bunun özentisisin " diye tanık gösterdiği insanları da tanımayan insanlar da cabası. onlar bunu hak ediyor.

daha çok yonja.com ve 80630.com tarzındaki sözde arkadaşlık sitelerinde görülebilecek ilginç bir hadisedir. zannediyorum ki bu özellik sadece bir türk erkeğine mahsustur. profiline adriana lima resmini koymuş bir insanın, hatta insan diyorum, cinsiyet bile yazamıyorum, çünkü bilmiyorum kız mı yoksa erkek mi. hala bu profile " acaba adriana lima mı lan, ulan ya oysa, off süper olur ya " tarzı hayıflanmalarla mesaj atan biri hakkaten hastalıklıdır. fake ulan resim fake ? hiç mi gazete, kitap, dergi okumuyorsun ? niye çırılçıplak resimli profilleri gerçek zannedip mesaj atıyorsun. mal mısın nesin lan sen.

doğarken kulağıma fısıldadılar.

bülent ersoy gibi birine kapak attığı için dünyanın en şanslı insanlarından birisidir kendisi. daha önce bırak bülent ersoy tarzında birisini, normal birine bile kapak atmayı beceremeyen erkeklerin bok attığı bir gençtir de aynı zamanda kendisi. birine veya birilerine kapak atmak tabii ki bir marifet değil ama büyük bir kabiliyettir. bülent ersoy daha iyi birisini bulamaz mıydı? tabii ki bulurdu ama elindekiyle yetinmesini bilir o. aynı zamanda onun kocası olacak kişiyi de paraya boğduğu, yatlar katlar aldığı da doğrudur. bakmayın bilmeyenler, parmağındaki yüzüklerin sahte, imitasyon olduğunu söylüyor ama sadece söylediklerinde kalıyor.

gayet normal bir durumdur. eğer eski sevgilinin gözü, eski sevgiliyi yeni sevgilisiyle görmeyecek kadar körse, bu, eski sevgilinin problemidir. ayrıca diğer eski sevgilinin suçu nedir ki, ? yeni sevgilisiyle dolaşamayacak mı ? yada eski sevgilisi, yeni sevgilisi ile görmesin diye köşe bucak kaçacak mı ? eski sevgiliyi normal olarak yanında bir başka sevgiliyle görmek, eski sevgiliyi, yeni sevgiliyle genelev’de çalışıyor olarak görmekten her zaman daha iyidir. eski sevgilini görmekten kaçınmayın. bırakın çıksın karşınıza.

türkiye’de ki bütün kasıntı ve suratlarını sadece photoshop vasıtası ile güzelleştirebilen, en berbat arkadaş sitesi.hele hele mesaj yollarken ki gülme ikonları kadar iğrenç ikonlar ben hiçbir arkadaşlık sitesinde görmedim.forum muhabbetlerinin kabak tadına geldiği noktada, küfürleşmeler ve banlamalar başlar.moderatörlerin yalakaları olan kullanıcı üyeler, hatta burdan isim versek,inkar da edebilirler, birilerini çok çabuk ve rahatlıkla attırabiliyorlar.hem de nedensiz, sebepsiz.ve o kadar saçma bir sistemle üyelik alıyor ki, ahmet’in, mehmet’in davetiye yollamasıyla alabiliyor.fakat bu zihniyet milleti kandırdığını zannediyor.ahmet, mehmet ile olmayacağını zannettiği için önce aldı normal bir şekil de üyelerini, sonra işi davetiye’ye vurdu.ah canım benim.siz kimi kandırıyorsunuz.sitelerinin altyapıları o kadar da boktan ki, kablonet/1024kb bağlantıyla bile kasmaktadır.üye olan erkeklerin, mesleklerine değişik değişik kahraman isimleri takmaları da bu siteyi farklı kılır zannetmişler.onu da geçtim, yıllardır isyan ettiğimiz " profile şarkı sözü yazmayın ulan " olayına, burda daha çok önem verilmiş ve her profilin altında muhakkak özlü sözler ve şarkı sözleri bulunmaktadır.zaten öyle bir girişimde bulunan insanlar kız kaldırıyorsa ordan, ben hiç almayayım.

arkadaşlık kavramına gelirsek de, maalesef yandan yemiş bir sitedir.dedim ya, kasıntı insanların arasında ne kadar arkadaş edinebilirsin ki? birine bir şey söylesen, öbür taraftan dangalağın biri atlıyor ve ortam kızışmaya başlıyor.kız da zannediyor ki, çocuklar benim için kapışıyor.hayır, maalesef öyle değil salak kız.birisi dost olmak, birisi birbirine sataşmak, birisi de egolarını tatmin etmek için orda olduğu için, ortamdan kimse doğru düzgün pay alamıyor.

merak edilen bir nokta daha ise kesinlikle normal bir fotoğraflı üye yok bi site de.*.herkesin evinde tam sürüm photoshop nasıl olur da var, ben anlamış değilim ve herkes profosyonel photoshop kullanıcısı mı? ayrıca böyle bir siteye reklam verip, irtibarını düşüren bazı firmalarında yüzüne sıçayım.

futbolcuların, mankenlerin, şarkıcıların, ünlülerin hatta, bu siteye üye oldukları doğrudur ve tarafımdan teyid edilmiştir.bu siteye teşekkür etmek istediğim bir nokta var o da başka bir yönden.murat tümer adlı, sakalı mavi arkadaş da bu siteye üye idi.fakat o kadar kasıntı bir havaya girmiş ki verilen mesajlara artis artis cevaplar verip, tarafımdan allah-u ekber tarzında bir ayar almıştır.sonra işi gülücüklere bağlamaya çalıştı ama sinyali çakınca internetten çıktı.o kişiye zaten kendi adı altında bi ayar vericem.o bunu haketti.

kısacası bu siteye üye olup, sinirlerinizi bozmayın.

zorlama sevilen insan. kendisini sevmeyen veya hoşlanmayan bir insansanız, sevenleri ve hoşlananları tarafından ters ters tepkiler alacağınız, hatta aldığınız tepkiler sayesinde " ulan acaba ben mi yanlış düşünüyorum " diye kendinize sormanız kaçınılmazdır. bir insan okan bayülgen’i neden severden önce okan bayülgen kimdir, bu zamana kadar ne yapmıştır’ı araştırmak lazım. bir insanın biyogrofisinin caf caflı kelimelerle dolu olması, onun iyi veya herkes tarafından sevilmesi zorunluluğu olduğu anlamına gelmez. ki kendisi de zaten " ne olur beni sevin " tarzı yaşayan bir adam değil. ama her insan sevilmek ister. eğer o da insansa tabii ki bu da en büyük hakkıdır. kendisi yıllardır televizyon işiyle uğraşmaktadır. hem yurt içi hem de yurt dışında üniversite okumuş bir bireydir. fakat bu ona onu izleyen sözde milyonların önünde seyirciye laf sokma hakkını veye dalga geçme sürecini vermez. hiçbir " okan bayülgen " platformlu program izleyen izleyici, " aman arayım da bana bir laf geçirsin, laf soksun " diye okan bayülgen platformlu programı aramaz. eğer öyle bir şey yapan izleyici varsa, ki zannetmiyorum, salaktır.

bir insanı sevebilmek, ona ısınmak için karşı tarafın " albenisi " olması lazım. eğer okan bayülgen’den gerçekten hoşlanıyorsanız, gerçekten onu anlıyorsanız ve ona hak veriyorsanız sevin. boş vaadler, sevmiş olmak için sevmek ve her gittiği yerde bir " okan bayülgen sever " gibi gözükmek için değil. ben inanıyorum ki eğer böyle bir durum varsa, o da bundan hiç hoşlanmaz.

sadete gelirsek;

okan bayülgen türk tv kültürüdür, yapımcısıdır, sunucusudur.

dünyadaki arkadaşlık sistemini yok eden oluşum. kaldı ki türklere böyle bir buluşun gösterilmesi, kullandırılması hakikaten haramdır. eğer elmayı ısırmak yerine birisinin kafasına atmayı tercih ediyorsanız bu sizin dengesizliğinizdir. evet, bu sitede elmayı ısırmak yerine başkalarının kafalarına fırlatmayı seven bir sürü dengesiz var. başta, sizi " davet " vasıtası ile sitesine almasından dolayı ilk falsosunu oradan veriyor. eğer davetiye gönderecek arkadaşınız yoksa maalesef bu sitenin kapısından giremiyorsunuz. eğer giremediğiniz için ağlıyorsanız, bu da sizin dengesizliğinizdir. sonuçta her sitenin içinde, arkadaşlık, dostluktan ziyade geniş bir " türkiye " vardır. avrupadaki arkadaşlık sitelerindeki üye amaçlarından ziyade beni türk dostluk ilişkileri ve arkadaş edinme faslı ilgilendiriyor.

80630.com, sizlere bir türk’ün dışarıda nasıl, sitede nasıl farklı davrandığını gayet açık ve net gösteriyor. şunu acıyarak söylemem gerekiyor, maalesef türkiye’de, her site ismi satın alan ve onu basit bir alt yapıyla flashlayan, kuran kimseler kendilerini bilgisayar dehası, bilgini, mühendisi zannediyorlar. sitelerine aldıkları reklâm ile kendi giderlerini karşılayabildiklerinden pek emin değilim. ama sürekli zengin süsü ve havası veren bir insandan nasıl haz etmiyorsak, bu siteden de bu siteye üye olanlardan da o kadar haz etmeyiz.

insanların yalan söyleme özelliğinin geliştiği şu çağda, 80630.com buna ön ayak olmak da ve çevreyi kirletmektedir. kendi aralarında kasıntı tipleri, birkaç tane kıçıkırık, ipsiz sapsız kıza hava atmak için, tanımadığı insanlara küfür eden güruh, yok olmaya mahkûmdur.