melih18

Ak troller: Ortamlarda, sağda solda konuşan, okumamış kesimin yaptığı yorumları tüm %50 lik kesime yapıştırılan tanım. Bir iki enişten böyle konuşuyor, göbekli amcan Erdoğan'a tapıyor diye herkes ak troll öyle ya! Okumamışına cahil diye ak troll, okumuşuna aptal diye ak troll, Prof'una satılmış diye ak troll... Bu işte, bu kadar basit aslında değil mi? Üç beş aptal ak partili ile tartıştın diye hepsi öyle değil mi? Hiçbiri parti tüzüğünü okumaz elde kur an şeriat peşinde koşarlar ha? Veya yolda gördükleri solcuları tekmeleyip döverler... Seç beğen al, zaten suç atmak kolay değil mi günümüzde. Yaptığınız yorumlara bakınca hangimiz troll düşünüyor insan; fikirlerini paylaşan mı yoksa fikri söylene değişik adlar takıp, kişi üstünden yürüyenler mi? Ama siz yapınca sıkıntı olmuyordu değil mi ya, unutmuşum bakmayın kusuruma. Ama Boşverin siz ya, güzel ve kültürlü dünyanızda insanları suçlamaya devam. Ama arada bir düşünün, kim troll kim değil diye. Çünkü bazen komik oluyorsunuz, üslubumunuzla söylediklerinizle... Hem de çok komik!

İşte okumamışlığın bir göstergesi daha değil mi? Eğer ki bir kere yeni anayasa teklifini okumuş olsaydın - ki okumaman normal çünkü kültürlüsün- sistemin örnek verdiğin sistemden 180 derece farklı olduğunu görürdün. Yine okumayacağın için sana ilgili maddeyi yazayım da cahil kalma kültürlü arkadaşım!

(m.12; Anayasa, 116)'e göre meclis başkanlık seçimleri sonucu Başkanı feshi edip yeni seçim yapma hakkına sahiptir. Bu ne demek? Venezuela'nın anayasasına göre ise -muhtemelen sen ona da bakmamışsındır- başkan seçildikten sonra kral yetkileri ile donatılıyor. Hatta ve hatta meclis seçimleri sonrası, meclisi fesh etme yetkisini saklı bulunduruyor. Anlayacağınız sistemler farklı, bu yüzden diyorum baktınız mı hiç sistemimize diye, okudunuz mu yoksa boş muhalefet misiniz diye? Ama boşsunuz işte, bari muhalefet yapacağınız şeyi bir kerecik okusaydınız...

"abd'li ve avrupa'lı sık sık görüştüğüm arkadaşlarıma göre" cümlesini görünce dayanamadım gülümsedim. Arkadaş bu nasıl bir parametre, bu mu sizin kabul mantığınız. Hayır bizim ülkede, bir kesime sorsanız, rusya soğuktan kışları kış uykusuna yatıyor, Özbekler pilavı elleri ile yiyor ve Çinliler köpek ve ceninle besleniyor. Eee, onlar öyle mi yani? Birkaç araştırmayı bilmeyen insanın -deveye bindiğini zannetmek demek, Türkiye'yi birkez olsun Google'da aratmamış olmak demektir- yaptığı yorumlarla mı Türkiye güçlü güçsüz. Hayır onlar o yorumu yapar tamam da, bunu bir Türk dışarısı için yapsa ne olur? Cahil olur, Ak trol olur... Hayranım sizin şu tek taraflı fikirlerinize, sadece kendi okumuş sanan kesiminize tebessümle bakıyorum. Hatta şunu o kadar net söyleyebilirim ki: biriniz dahi başkanlık anayasası maddelerini okuyup, bunlar hakkında arama, tarama, analiz yapmamıştır. Güya okuyan kesimsiniz, güya millete 'kitap neyse de, İnternet de mi yok' diyebilecek kadar da kültürlüsünüz. Bu yüzden acınacak haldesiniz de, yine de mutlusunuz işte.

Ha aklımdayken, bir ara başkanlık anayasasını okuyun da ondan sonra yine bazı şeyleri eleştirirsiniz. En azından seviye birazcık yükselir!

Başlığı yine "ne yazmış bunlar yhaa" diye açan saçma bir muhalif kesim olacak elbette fakat onları bir anlık unutarak gerçeğe yoğunlaşalım.

Son Amerika seçimlerinden sonrada gördük ki, dünya her ne kadar "Türkiye'de demokrasi yok" diye ağlasa da, şuan tamamen diktatörlerin elinde yönetilen bir dünyadayız. Ne demek efendim bu: küçükten başlayacak olursak; Özbekistan şuan eski başkanını aratmayacak şekilde yönetimi eline alan Şevket Mirziyayev'ın diktası altında. Dünya bunu konuşmuyor, neden? Çünkü dünyayı tehdit edemeyecek kadar değersizler.veya hemen üstümüzdeki Putin'e demeli, adamın yapmadığı siyasi oyun kalmamasına rağmen ortalarda yüce Putin olarak dolaşıyor, ve bakınız dünya yine sessiz, neden? Çünkü aslında yuları tutanlar için yine sorun teşkil etmiyor. Doğuya doğru yol alalım efendim, Tayvan'ın yeni başkanını duymayan kalmamıştır herhalde, adam resmen bazı şeylerde sınır tanımıyor. Peki ya kuzey koreden bahsetmeye gerek var mı? Ya da Biraz daha yukarı çıkalım. Evet Çin! Belki de günümüz diktasının babasını yaşayan Çin, hiç böyle bir şey ile gündeme geliyor mu? Ve cevap tanıdık: elbette gelmiyor. Demek ki Türkiye'de dünyanın istemediği bir şeyler var ve bunu -sözde- dikta yoluyla elde etmeye çalışıyorlar. Mesele diktatörlük değil arkadaş, açın gözlerinizi. Türkiye'nin günden güne yükselişini hazmedemeyenler var. Belki son zamanlar çetin geçiyor olabilir evet ama. Genel tabloya bakıldığında tekrar bir Türk uyanışı tüm dünyayı titretiyor...

Uyanın, türkler geliyor.

özellikle istanbul'daki birkaç uygur mekanı güzel yapıyor.

türkiye'de ki mantının atası olan, bizimkinden daha kalın ve klasik çin pişirilmediği tarzı ile pişirilen - yüksek ateşte kısa sürede, yani hafif hamurlu oluyor- çin mantısı.

hafif hamurumsu olduğundan sossuz yenildiğinde mide bulantısına sebep veriyor.

vatanı milleti paraya satacak kadar düşmüştür. zaten hiç ak partili olmamıştır. ayçiçeğinin yüzünü sürekli güneşe dönmesi gibi para neredeyse oraya bakmıştır. önemsenmesi sahi gülünçtür.

işte yönetim şeklimizin değişmesi için bir sebep daha(!). muhalefetsiziz arkadaş. daha içeriklere bakmadan, parti günlüklerini okumadan konuşan muhalefetlerimiz var. bu sadece parti bazında değil sokaklarda da böyle. hatta referandumu parti seçimi sanan dahi var(!). güya chp tayfası öğrenim görmüş de, hepsi üst tabakadanmış da ve onlar gerçeği görüp hayır diyeceklermiş de ohoo. bakın burada hayır denmesine lafım yok elbette, kişisel kanaattir olur, fakat tüm chp ekibinin bu şekilde olması akla şu soruyu getiriyor; akp'nin hiçbir şey araştırmadan, erdoğan ne derse yapan bir kitlesi olduğu gibi - ki var inkar edilemez- chp'nin de sırf parti, hayırı destekleyecek olduğu için, hiçbir şey araştırmadan, bilmeden hayır diyecek insanları var. eee o zaman? yok efendim evetçiler hep böyleymiş. hayırcılar sümkürse beyin atarmış falan. komik olmayın allah aşkına.

neden evet dememiz gerektiğine gelince... elbette sistem değişince bir anda yükselmeyecek bu millet, ama afedersiniz ama siz değişimlere böyle mi bakıyorsunuz? siz öyleyse ne fransız ihtilalini okumuşsunuz ne amerikanın kuruşu hakkında malumata sahipsiniz. bu işler hadi diyerek olmaz, süreç ister emek ister. peki hayır denince ne olacak ha? zaten bozulmaya olan düzen yukarı ivme gösterecek mi, öyle mi dersiniz. bu parti kavgası değil anlayın artık şunu. tabi siz bunları okurken dahi nasıl laf sokarım, nasıl zeka gösterisi yaparım diye okuduğunuz için yine bir halta yaramayacak ama, helal size böyle muhalefete devam!

türkiye'de son zamanlarda bir şeyler dönüyor, bir şeyler yolunda gitmiyor. patlamalar oluyor ve ekonomi gittikçe dibe doğru yol alıyor. peki ya neden? bu erdoğan'ın saçma politikalarından mı kaynaklanıyor? veya iş bilmemesinden mi? eğer öyleyse bu adam 9 yıl iyi gitti de sonradan mı unuttu ülke yönetmeyi, idare etmeyi? muhalefet yapıyorsunuz madem her şeyi enine boyuna konuşalım.

hem referandumun yanında 2016 yılı türkiye için krizli geçtiği hepimizin malumu değil midir? fetö operasyonları patlak verdi, ışid azıttı ve darbe teşebbüsünde bulunuldu. e efendiler sorarım size; bu kadar talihsiz olaydan sonra doların yükselmesinden doğal ne olabilir?

güvenlik zafiyetindeki açıklama gelince... darbe öncesi ve sonrası 1000 hakim, savcı ve binlerce polis gözaltına alındı veya tutuklandı. dolayısıyla milletimiz kritik bir süreçten geçmekte. ve bu süreç elbette ki güvenlikte büyük bir eksiklik oluşturmakta. tasvip edilebilir mi? elbette hayır ama bazı şeyleri anlamak gerekiyor. bu vatan 15 temmuzda boşuna kan dökmedi.

demem o ki boş muhalefetin bir anlamı yok. yok bu adam ülkeyi batırıyor, yok içine ediyor falan geçelim bunları. bu milleti şahlandıracak birisi var ise o da recep tayyip erdoğan'dır.

devletimizin acizliğini halka ve beraberinde tüm dünyaya ilan etmesi olayıdır.

kızılay ve taksim gibi mekanları boşaltan karardır, halkın sağcısıyla solcusuyla paraleliyle birleşip bütünleştiği eylemdir. tebrikler türkiye...

hızını alamayıp 75 milyonun katıldığı eylemdir.

nasıl olsa bir başka piyon deyip umursamadığım faildir.

bir aralar gece videolarını izlerken hem tırstığım hem acayip zevk aldığım youtuber.

genelde bilindik isimleri gördüğüm liste. yazarlara aşina olmak için birebir.

artık pes dedirtmiştir, avrupada otobüs devrilir iki bakan istifa eder bizde kaç yüz kişi öldü hala aynı pişkin açıklamalar yapılıyor

fenerbahçelilerin son 5 yıl içinde çıkacakları en rahat galatasaray-fenerbahçe derbisidir. sonuç ne olur bilemem ama fenerbahçe avantajlı gibi duruyor.

selçuklu karşıtı olarak başlayan hareketin teşkilatlanarak hasan sabbah önderliğinde büyümesidir. selçuklu karşıtı olarak doğmalarına karşın yaptıkları suikastler evrensele ulaşmıştır. en son moğolların alamut kalesini dümdüz etmesiyle gittikleri söylenir.

an itibarı ile ele geçirdiğim eylem.

fazla gösteriş durumudur.