my son is father

new jersey ’de bir yerleşim yeri.. polonya asıllı insanların ağırlıkta olduğu sessiz, sakin son derece sıkıcı, burada yaşayacağıma türkiye ’nin en siktiriboktan köyünde yaşarım diyeceğiniz bir yer..

newark, elizabeth gibin her gecen birilerinin öldürüldüğü yerleşim yerlerine sahiptir.. new york ’a gitmek için genellikle; new jersey fucking transit kullanılır..

sonun başlangıcıyla ilişkilendirilir siktiriboktan aşk mektuplarında...
...başlangıcın sonuna geldim. mektuba başlarken de sonun başlangıcına geldiğimi söylüyordum. görüyorsun, her ayrılık vaktinde olduğu gibi elim ayağıma, kelimelerim birbirine dolandı. sözü uzattıkça uzatmak geliyor içimden; sanki bu son mektupmuş gibi. yine yazacağım. belki yine mektubunu bekleyeceğim; gelmeyeceğini bile bile, bilmiyormuş gibi yapacağım. postacı sokağıma her sapışında aynı soran gözlerle bakacağım gözlerine. yazmasan da, yazacağım. sussan da, konuşacağım. istersen tıka kulaklarını, haykıracağım bebeğim. istemeden duyacaksın beni içinde bir yerlerde. çünkü ben bağırdığımda yarı kuru yarı yaş ses tellerim değil, kalbimin kan dolu damarları titreşecek...

ara pas olayı eskisine göre daha hoş olmuş.. artık her an kullandığınızda işinize yarayabilecek bir özellik değil radara bakıp uygun anı kollamanız gerekmekte..
ayağa pas, altı pas içinde eskisi gibi kullanışlı değil.. oyuncu çoğu kez yakalayamıyor topu; atak sıçıyor...
kanattan yapılan havadan pas pes4 ile pes7 arasında bir yerlerde ne 4’deki gibi herbiri gol oluyor ne 7’deki gibi hiçbiri gol olmuyor..

bilgiçlerin kullanmasını hiç mi hiç önermediğim bir özellik.. direkt copy paste yapın.. aksi halde; mevcut yazılarınızı bir daha göremeyebiliyorsunuz..

edit: illa da göreceğim diyorsanız ancak böyle bir entry yazmanız gerekiyormuş

ya sözlük formatını kavrayamamış yahut sözlük formatını kafasına göre yorumlamakta olan biri..
sizden baskasini ilgilendirmeyen subjektif entry başlığına yazdığım bir entryi sizden baskasini ilgilendirmeyen subjektif entry gerekçesiyle silmesi ya art niyettir yada komiklik yapmaya çalışmaktır..
sizden baskasini ilgilendirmeyen subjektif entry gibi sözlük formatıyla ilgili bir konu başlık haline getirilmişse oraya yazılacak herhangi bir şeyin subjektiflik içereceği de açıktır..
sizden baskasini ilgilendirmeyen subjektif entry gibi sınırları olmayan bir silme sebebi hakkında yorum yapmak da burada herhangi bir şekilde bulunan; yazan veya yazmayan herkesin hakkıdır.. şayet hakkı değildir, diyorsa kendisi yada kendisi gibiler bunu açıkça söylemeli.. işte böyle bir şey salya salyangoz sumuk. salyangozlara ayip lan... bu ülke, bu coğrafya böylesine analitik düşünme yetisine sahip çocukları yetiştirmiştir işte...

edit: sozluk formatını sikine gore yorumlamasındaki dileğimi ayrı bir entryde (kafasina göre sikinin daha çok çalışması üzerine bir aftermath yazısıydı) gerekceli olarak açıklasam da kendisi bu entryimi ’’göte girebilir’’ gerekçesiyle silme tercihinde bulunmuştur.. demek ki göte girebilitedeki kaygı sadece sözlüğün bekası için değilmiş.. kaldı ki sike sikle cevap vermek, kana kan dişe diş gibi ananelerimize bağlı kalmayı gerektirecek türden fiiliyatlardır..

edit: karşısında 3 yaşında biri varmış gibi yazmasını kesinlikle istemediğim bir kişidir, bu kişi.. bırakın küçük çocuklar; akil, mantik, bilgi, görgü zulmünü daha geç yaşta öğrensinler..

anı yazma kabiliyetim hiç olmamasına rağmen her daim içimde ukte olarak kalmış bu anımı yazıp akabinde fıratla diclenin birleştiği mezopotamya topraklarında teyemmüm etmeye gidicem..

yıl ’90 yahut ’91 ilkokul 2.sınıf.. ders boş; sınıftaki sabi subyanın içi boş değil ama. havada uçan uçaga benzemeyen kagıt parçacıkları mı dersin, yarısı ısırılmış elmalar mı dersin, beslenme saatinden çıkılmasına tezahur o yogun haşlanmış yumurta ve süt kokusu mu dersin, ne demezsin. böyle bir ortamda can sıkıntısı ve o yaşların gerektirdigi haklı denyoluk olarak pencereden 3-4 arkadaş okul bahçesinin oldugu kısma bakıyor. 9-10 yaşındaki birisi olarak haliylen vucudlar oyle kocaman olmadıgı icin nominal bir pencereye bile sıgmışlar. pencereden yaş, sınıf, dil,din ırk ayrımı gözetmeksizin aşagıdaki millete laf atıyoruz.

- hoop piç. ehehehehe
-şşşt göööööt

tahtada da zırtapozun teki, bunları tahtaya yazıyor.. niye? başkan çünkü...
bu makara kukara ortam çalan tenefüs ziliyle sona eriyor ve öğretmen derse iştirak ediyor.. tahtadaki isimlere bakıp, o çocukların hepsini tahtaya diziyor.. bunlar mıydı konuşanlar deyip başkandan onay alıyor.. başkan kafayı öne eğip kaldırıyor..
ve aksiyon; sag ele 5 sol ele 5 olmak uzere silkme ve koparmada toplam 10 cetvel darbesiyle cezalandırmaya başlanılıyor. mna koduğumunun öğretmeni hızını alamayıp tekme darbelerine geçtiğinde, o küçük piçleri hatırlamıyorum ama başkan ağlamaya başlıyor..
-vurmayın örtmenim

iki eliyle zaten bir tanecik olan çükünü doğrultamayan beceriksizlerin, uşengeçlerin, tembellerin, dini bozuklarin, kafasi bozukluk para gibi tingirdayan teneke sahiplerinin motto pastanesininde haykirdiklari, kendilerini ifşa ettikleri tıptırızıtı...

inandırıcılığı yakalayamamış bir -hizmette sınır yoktur- sloganını tutturmuş banka.. çalışanı anlatıyor, diyor ki; üniversite okudum, yurtdışında mba yaptım falan filan..
ama şimdi hacim, sen bunları yaptın da o göt deliği kadar oda da ne işin var? vizyonun bu mudur yani? ben bu adamın sınırsızlığından şüphe ederim şimdi.. yani sen tut yurt dışılarında okumaya git.. hem nasıl gittin lan oralara sen? ananın mutfağından kıstığı paralar - babanın kaldığı fazla mesailer - akrabalardan borç dilenmeler - anananın altın günlerinde açtığı börekler... hae?
ne hayallerle gittin olum sen oralara? dönünce yönetici pozisyonundan başlamayacak mıydın - emrinde adamlar olmayacak mıydı - çayını birileri getirmeyecek miydi ayağına... hae?
hadi bunları ziktir et de o göt deliği oda ne oluyor? gerçi oda diyoruz da oda da değil o. ne lan o hakkatten?
şimdi ben senin hizmetteki sınır yok anlayışından ne bekleyim de geleyim oralara hae...vizyonunu siktiim

ipini koparıp gelenin tırmanmaya çalıştığı zirve.. everest ’le ilgili izlediğim ilk videolara göre tırmanış aşırı zorlayıcı, ölümlerin çoğu dönüşte gerçekleşmiş.. şimdi ise gelişen teknoloji sayesinde bazı yerleri merdivenle bile tırmanılmaktadır..
oksijensiz tırmanışım 8300 m. kamp 3 ’te sonlanmış olup hiçbir teknoloji beni daha da fazla ileriye götürebilecek kadar gelişmemişti.. (bkz: ben bunu gördüm)

üşenmezsem tırmanışla ilgili en kısa zamanda bir aftermath patlatmayı düşünüyorum..

puerto rico’nun başkenti; sıcaklardan her gün birilerinin öldüğü yer..
ilginçtir çok sayıda da türk şirketi bulunuyor, ticari iş yapmak için araştırma yapılıp bağlantıya geçildiğinde ilgilencek ve iş yapabileceğiniz şirketler..

(bkz: bizden değildir)

(bkz: orta parmakalar)

a- bu insanlar ateist ise;

ateizm, bir seçimdir lakin seçilmiş bir din değildir..
inanmamayı, inanmaya tercih etmektir ve insanı insan yapan unsurlar gereği saygı duyulasıdır.
şimdi bizim ateist ise iki yüzlü kaypağın tekidir.. dini simgeleri zorla empoze etmeye çalışan yobazdan bir farkı yoktur nazarımda..
bunlardan bazıları; karalama işini, zeki olduklarını kanıtlamak için yaparlar daha cok, bir şeyleri sorgulamak için değil.

bazı kıtlar, herkesin dini kendine gibi bir anlam çıkarmadan ekleme yapalım;

herkesin dini kendine fikri; fikir özgürlüğü çağında hiç düşünülmeden dillere pelesenk olmuş durumda. ammavelakin herkesin dini de kendine değildir nitekim bunlar çocuklarına, çocukları çevresine yayar bu dinlerini, durum kendine olmaktan çıkar. bu ve benzeri yayılmacı bir yapı dinlerde olmasa idi biz de derdik herkesin dini kendine..

olaydan kopmadan bağlayalım, dinin kendine olma dogmasını bizim ateiste.. işte bu noktada, bu yayılmacı yapıdan kaynaklı din adı altındaki düşünce sistemleri, karalamacı ateisti birden gözümde haklı çıkarıyormuş hissi yarattı ancak bir şeye inanmama özünde yayılmacı değildir, belki yayılmacı olduğu iddiası çeşitli kereler ortaya atılmıştır ancak sesler cılız kalmıştır bu bağlamda; inanmayanın, inananı karalamaya çalışması yobazlığın bir türevidir, deriz rahatlıkla..

b- ateist değil ise;

en bi vahimdir.. edit: notumu aldım, ekleme gelecek..

götümüzden red uydurmayalım deyü kendi kendime söylenmeme vesile olmuş vakıa..

felsefenin, kuran ’ı reddedebileceğini hangi aciz ileri sürebilir, kim ki felsefeye bilim demez.. tiz kellesi urula

girişini, sarı lacivert bir yazıyla biz görevimizi yaptık akabinde de sarı kırmızı bir yazıyla şimdi sıra sizde diyerek chelsea ’li futbolcuların, manchester united ’lı futbolcuları alkışlayan bir görüntüsünü koymuş site..
paşalar, alkışlanmak istemiş - bizi alkışlayın demiş... ilkokul anılarından bir bukle gibi...

futbol ve futbolcuyla ilgilenen, k dergi formatında yeni bir yayım.. hoş da..

edit: her ne kadar aşağıdaki yazı, entryleri ile ilgili olmasa da; entrylerindeki anlatım kalitesini tenzih edelim. umarım moderatörlüğe sırf bu annlatım gücüyle gelmiş olsun..


bir entryimi silmiş ve bunun sonucunda da formatı bilmediği kanaatini getirdiğim moderatör.

zamanında bir boka benzemese de evliyim bir cocuk annesiyim başlığını açmışım ve ilk entry olarak şunu girmişim.

-yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim gibi devam etmesi muhtemel cümle.

peki entry neden silinmiş; bu entryden once ba$ligin tanimi mevcut degilmiş..

şimdi arkadaş, ben bu entrye tanım demeyenin bırakın format bilgisinden türçesinden şüphe ederim. entrynin bir zike benzemediği açık, şimdi olsa hayatta açmam hatta bir kağıtta yazılı olsa o kağıdı, üzerinde peynir - domates yemek için bile kullanmam ammavelakin buna tanım değildir dedirtmem.. diyeni sevmem..

edit: ben ugrasmadım..

şu şekildedir..


................... .. ... /´ /)
.................... ..,../¯ ..//
.................... ..../... ./ /
.................... ..,/¯ ..//
.................... ./... ./ /
............./´¯/’ ...’/´¯`•¸
........../’/.../... ./... ..../¨¯\
........(’(...´(... ....... ,~/’...’)
.........\.......... ..... ..\/..../
..........’’...\.... ..... . _.•´
............\....... ..... ..(
..............\..... ..... ...\

bu adamın dedesinin menemen olayları ilgisi yoktur.. bilmeyenlere duyurulur, araştırmadan, bilip bilmeden götümüzden uydurmayalım