hayatını kaybeden michael clarke duncan’ın anısına bu akşam 19.50’de trt 1’de imiş. benim gibi sadece bir kez izlemiş olanlar varsa yine izlemeyebilir. tadında bırakmak lazım.
the green mile
parmaklıkların aslında insanı dış dünyadan koparmadığını anlatan bir filmdir.
fare yi eğiten ve onunla dostluk kuran adamın mutluluğu boğazın ortasında güneşlenen züppelerde bile yoktur.
fare yi eğiten ve onunla dostluk kuran adamın mutluluğu boğazın ortasında güneşlenen züppelerde bile yoktur.
filmin dev adamı john coffey vefat etmiştir ve bir çok kişiyi üzmüştür..
hayatımda izlediğim en güzel filmlerden bir tanesi. derinden etkilenerek boşaldım. ağladım.
"acımasız katillerin bulunduğu could mountain hapishanesinin e bloğuna hoş geldiniz. buradaki mahkumlar ’yaşlı sparky’ diye bilinen elektrikli sandalye için sıralarını beklerlerdi.
hapishane gardiyanlarından paul edgecombe için bütün katiller aynıydı. ta ki john coffey adındaki mahkumla tanışıncaya dek. dev cüsseli, çocuk kalpli bu adam edgecombe’un hayatını değiştirecekti."
hapishane gardiyanlarından paul edgecombe için bütün katiller aynıydı. ta ki john coffey adındaki mahkumla tanışıncaya dek. dev cüsseli, çocuk kalpli bu adam edgecombe’un hayatını değiştirecekti."
thomas newman’ın soundtrackını yaptıgı tom hanks’in rolunu ustalıkla yuruttugu filmdir
bu filmi kelimelerle anlatmak mümkün değildir bence.. tom hanks’in eşsiz performansıda müthiştir.. mucizelere her zaman inanmak gerek..
an itibariyle show tv’de gösterilen filmdir.
zenci mahkumun, elektrikli sandalyede, gözleri bir kumaş parçasıyla baglanıcakken "ben karanlıktan korkarım." sözü filmin unutulmazlarındandır.
tom hanks`in ba$rolunu ustlendigi, stephen king romaninin beyaz perdeye uyarlanmi$ hali.bir hapishane gardiyaninin ba$indan gecen olaylari anlatiyor.ho$ bir film.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?