bilgi sozluk icinde ba$ligini acmaktan onur duydugum e$i zor bulunur aktor.
sayisiz filmde gosterdigi ustun performanslari ile dunyanin en iyi 5 aktoru arasinda gosterilen ki$idir ayni zamanda.
robert de niro
film alırken üzerinde resmini görünce başka filmlerden beni vazgeçtiren aktör.
filmlerde bu adamı en güzel ali gül seslendirir.
ufak ufak doğum günü yaklaşan, her zaman al pacino ile karsilastirilan ama mimik olarak da oyunculuk olarak da ustune oyuncu gormedigim, babam olsa o kadar hurmette saygı da kusur etmeyecegim, en son izledigim hide and seek filminde ise artik dede boyutlarina ulasmis olan yasliliginin da iyice yuzune vurdugunu gozlemledigim, tum zamanlarin gelmis gecmis en buyuk oyuncusu... tabii ki kanımca olan bu düşüncelerin kaynağı olarak da bir sürü filmi ve karakteri örnek göstermek boyun borcudur efendim. kimilerine göre, bilindik filmleri içindeki travis bickle, jake la motta, vito corleone, max cady oyunculukları çoğunluğunu kendisine hayran bıraksa da, benim hayranlığım 1995 senesinde çevirmiş olduğu heat filmindeki neil mccauley karakteridir.
türkçe seslendirmesini her zaman aynı kişinin yaptığı ve o kişinin yavaş yavaş bir hayal kahramanı olma yolunda ilerlediği aktör...
taxi drive filmindeki performansına hayran bıraktıran kişi.
(bkz: ronin)
"küçük rol yoktur, küçük oyuncu vardır!" sözünün sahibi, büyük oyuncu.
son olarak machete isimli filmde bir siyasetciyi canlandiriyormu$ kendisi.
"are you talking to me?" repliğiyle zirvede olduğunu gösteren aktör.
(bkz: fatih terim)
the family isimli luc besson filminde ba$rol oynuyor.
buyuk bir gozlemcidir.filmlerde oynayacagi karakterleri oynamadan once gidip gozlemleyen,o donemde onlar gibi yasamaya baslayan profosyenel bir oyuncudur.
yasayan efsane... bir insan her filminde de kusursuz olmaz ki!
vestel reklaminda ata demirerin taklidini super yaparaktan beni gulme krizlerine soktugu super bir oyuncu olan er kisisi.
kurtlar vadisi adli dizide oynayip oynamayacagi belli olmayan hollywood yildizi...
17 ağustos 1943 new york doğumlu italyan asıllı robert de niro hayatı boyunca hep doğru seçimi yapmak istemiş. ona göre yetenek, seçimlerdedir.
küçükken çok içene kapanıkmış ve lakabı bobby milkmiş. kamera karşısına ilk kez 1968de greetings çıktı fakat ilk filmi 1963de çekilen the weekend party dir ve bu film 1969da vizyona girmiştir.
küçükken çok içene kapanıkmış ve lakabı bobby milkmiş. kamera karşısına ilk kez 1968de greetings çıktı fakat ilk filmi 1963de çekilen the weekend party dir ve bu film 1969da vizyona girmiştir.
(bkz: hide and seek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?