"karadeniz’in daha çok bilinen eğlenceli, en çok bilinen müzikleri, şarkıları, türküleri ortaya çıkarıldı ama çok farklı, çok zengin bir çok türkü mevcut. bunu da cesareti olanlar ortaya çıkarıyor. tabii ki televizyonlarda çok fazla görünmüyor ama geleceğe kalacak olanlar da bunlar. bir sürü türküler var, bir sürü kültürel durumlar var, folklorik öğeler var. bütün bunları tüm dünyaya armağan etmek lazım. karadeniz müziğini temsil eden bir şey asla yapmıyorum. ama modern, bütün bu dünyanın bütün sorunlarını sorumlulukla hisseden, herhangi bir felakette acı duymayı başarabilen, vicdan sahibi bir müzisyen olarak kendi türkülerime de sahip çıkıp hayata onları kazandırmaya çalışıyorum. - kazım koyuncu - "
haluk levent
"hepimizin eksik yönünü tamamlayan bir müzisyen,kendimle gireceğim çelişkileri çabuklaştıran ve kolaylaştıran bir müzisyendi"
feridun düzağaç
"şarkıcı ölse,ölmez şarkısı,
susmaz gülüşü,söylenir şarkısı"
yaşar kurt
"çok değerli müzisyen dostumu bir kez daha saygı ile selamlıyorum"
volkan konak
"duymamak mümkün değilse de erken gitmenin kaderini,biz yine de dinlemeliyiz kazım’ın türküsünü"
fuat saka
"karadenizin hırçın dalgalarının, yeşil dağlarının asi çocuğunu bir gün bir gemi aldı ve sonsuzluğa götürdü. ama yapmak istediği müziği ve dost gülümsemelerini bize bıraktı"
bülent ortaçgil
"kazım’ı ilk kez laz rock grubu zuğaşi berpe’de dinledim. müziği algılayışı,duruşu ve estetiğini çok beğenmiştim. güzel bir yolculuk çok çabuk bitti. üzgünüm..."
şevval sam
"dünyayı değiştirmek için nefes almaya bile ihtiyaç duymayan dost; ya bu hasretlik ne olacak?"
leman sam
"saz benizli, dal incesi, koca yürekli çocuk...dünyadaki tüm alkışlar, şarkılar ve devrimler, sana armağan olsun... görüşmek üzere..."
erkan oğur
"kazım koyuncu’nun varlığı, ruhu, cismi, sanatı, dostluğu, sıcaklığıyla ve arkasından sürüklediği sevenleriyle ve bütün insanlık erdemleriyle, ben kendim olarak dünyanın tüm sömürücülerini ve onların uşaklarını lanetliyorum."
armour
nur içinde yat mekanın cennet olsun denizin çocuğu. degil bir yıl yüz yıl geçse bile unutulmayacak, erken gidişine ağlatacak, güzel insan.
http://img482.imageshack.us/my.php?image=kazimft1.jpg
kazım koyuncu
o gun harbiyede serefsiz turk basinin usustugu ama haberlerde sadece 15 saniye gosterilen guzel insan.
harbiyede o gun 50 bin kisi vardi 50 bin kisi taksime kadar yuruduk.
kazim doguda bir konsere gider ve orda konsere baslamadan once denizin cocuklarindan daglarin cocuklarina selam getirdim der.
o gun harbiyede daglarin cocuklarida ordaydi ve denizin cocuguna selam getirmislerdi...
harbiyede o gun 50 bin kisi vardi 50 bin kisi taksime kadar yuruduk.
kazim doguda bir konsere gider ve orda konsere baslamadan once denizin cocuklarindan daglarin cocuklarina selam getirdim der.
o gun harbiyede daglarin cocuklarida ordaydi ve denizin cocuguna selam getirmislerdi...
" devrimciysen farklı olacaksın, manavla bakkalla sohbetin farklı olacak diğer insanlardan farklı yürüyeceksin, bu sana bir şey kazandırmaz ama insanlar farkeder orada biri farklı yürüyordur." diyen, şarkılarla aramızdan geçen şair ceketli çocuk.
bugün ölüm yıldönümü olan harika bir sese ve yoruma sahip,devrimci mükkemmel insan.
"şarkılar politikadan, kurumlardan, sistemden daha güçlüdür. hayatın sonuna kadar kalabilirler, temizdirler ve bir çok güzel şeye sebep olabilirler. iktidarlar, sistemler yıkılabilir, devirler değişebilir, şimdi dünyayı yönetenler kısa bir süre sonra üstelik bütün kötülüklerine rağmen unutulabilirler."
demişti, hiçbirşey hayat sonuna kadar kalmıyormuş işte, doğum günü kutlu olsundur. keşke aramızda olsaydı.
(bkz: hey gidi karadeniz)
demişti, hiçbirşey hayat sonuna kadar kalmıyormuş işte, doğum günü kutlu olsundur. keşke aramızda olsaydı.
(bkz: hey gidi karadeniz)
sonu acıklı biten bir film gibi olması, dahası söylediği lazca ve hemşince şarkıları sözlerini anlamasak bile ne demek istediğini hissettiren bir sanatçı. nitekim karadenizli olmanın verdiği çernobil riskiyle hayata gözlerini yummuştur. ölümünden öncede çok sevilirdi sonrada çok sevildi. yaptığı iş, ortaya koyduğu eserler taktire şayendir. kim bilir yaşasaydı daha nelere şahitlik edecektik.
her ölüm erkendir, ama kazımın ölümü...
her ölüm erkendir, ama kazımın ölümü...
(bkz: koyverdun gittun bizi)
“..kötü şeyler gördük. savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük.yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar,her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. biz de öldük. ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. teşekkürler dünya.. “
unutturmayacağımız insandır.bugün de her sene olduğu gibi kazım koyuncu kültür merkezi olarak “üreterek anıyoruz” etkinlikleriyle kazım koyuncuyu andık. tulumlarla, kemençelerle, türkülerle kadıköy sokaklarını dolaştık. onu kendi diliyle hatırlamak ve unutturmamak için. seveni olan herkesi de bekleriz seneye..
unutturmayacağımız insandır.bugün de her sene olduğu gibi kazım koyuncu kültür merkezi olarak “üreterek anıyoruz” etkinlikleriyle kazım koyuncuyu andık. tulumlarla, kemençelerle, türkülerle kadıköy sokaklarını dolaştık. onu kendi diliyle hatırlamak ve unutturmamak için. seveni olan herkesi de bekleriz seneye..
ya$asaydi bugun 41 ya$inda olacakti. bugun dogumgunudur kendisinin, iyi ki dogmu$.
her dinledigimde bana olumun soguk nefesini ruhumun en derin koselerinde hissettiren, sesiyle bir yandan yakan bir yandan usuten kisidir. her olum erkendir, her veda gibi. ama soyleyecek cok turkusu varken, ve de pek umulmayan, sevilmeyen, urkulen sekliyle aramizdan ayrilmasi burkar beni. gencligimi kasip kavuran asklara isyan ederken dimagima bir soz daha kaziyacakti, belki susmaktan yana olacakti, bilemem. ruhu sad olsun.
edip canseverin ugruna asagidaki siiri yazdigi sanatci.
bu gemi ne zamandir burada
coktan bosaltmis yukunu
gece de olmus, rihtim da bombos
mavi bir suyun dusunu uyutur bir tayfa
arkada, guvertede
ah, neresinden baksam sessizlik gene.
yururum usuldan, girerim bir meyhaneye
icerde uc bes kisi
yalnizlik uc bes kisi
bir kadeh raki soylerim kendime
bir kadeh raki daha soylerim kendime
-soyle be! ne zamandir burda bu gemi
-denizin degil huznun ustunde.
belki yarin gidecek
bir ani gelecek bir baska aninin yerine.
bu gemi ne zamandir burada
coktan bosaltmis yukunu
gece de olmus, rihtim da bombos
mavi bir suyun dusunu uyutur bir tayfa
arkada, guvertede
ah, neresinden baksam sessizlik gene.
yururum usuldan, girerim bir meyhaneye
icerde uc bes kisi
yalnizlik uc bes kisi
bir kadeh raki soylerim kendime
bir kadeh raki daha soylerim kendime
-soyle be! ne zamandir burda bu gemi
-denizin degil huznun ustunde.
belki yarin gidecek
bir ani gelecek bir baska aninin yerine.
ne kadar karadenizin isen, o kadar akdenizinsin...
ve sen elbette dünyanın tüm denizlerinde usul usul kıyıya vuran o sevgi dolu yüreksin...
http://tinyurl.com/2ssfbm
ve sen elbette dünyanın tüm denizlerinde usul usul kıyıya vuran o sevgi dolu yüreksin...
http://tinyurl.com/2ssfbm
denizin hırçın çocuklarından.. biraz toprakla sevişip özüyle birlikte tekrar karşımıza filizlenecek..
son derece nazik kişiliği, espiritüelliği, ve gerçekten sanat icra ettiğine inandığım kendine hayran eden, arkadaşım niyazinin abisi çok değerli hemşerim.nur içinde yat!
koyverdin gittin bizi... ne diyim... içim yanıyor her türkünü söylediğinde sen... ne diyim... içim yanıyor.
olum haberini almadan 2 dkika once mail attigim ve ruhunu oldurmelerine sakin izin verme dedigim insan. beni duymus olmali ki ruhunu aldi ve gitti.
harbiyedeki torenine gittigim,gitarini tabutunun basinda gorunce cok uzuldugum insan.turk devleti basindakilerin zamanin parasiyla 750 bin dolari halki icin harcamayip herkesi olumune terk edip bir de ustune canli yayinlarda "zararsiz" cay icmesinin bir sonucudur bunlar.olmeyi haketmedi.daha 33 yasindaydi.ve insanlik ondan daha cok sey bekliyordu.nur icinde yatsin.
cihan alptekin için söylenmişti zamanında, şimdi kazim için:uyy kazım! pizum kazım! unutmadık seni, devrimciler ölür ama devrimler durmaz sürer demiş marşımız...daima kalbimizde yaşayacaksın.
“bu arada; hic basimizdan eksik olmayan gokyuzune, gunun karanlik saatlerine, ara sira kopsa da firtinalara, bir gun bogulacagimiz denizlere, eski gunlere, neler olacagini bilmesek de gelecege, kotuluklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akisini duze cikarmaya calisan tum guzel yuzlu cocuklara, don kisotlara, ates hirsizlarina, ernesto che guevaraya, yollara, yolculuklara, sevgililere, sevismelere, sadece dusleyebildigimiz olamamazliklara, usurken isinmalara, her seyden sicak annelere, babalara ve tadini butun bunlardan alan sarkilara kendi sicakligimizi gonderiyoruz.
kotu seyler gorduk. savaslar, katliamlar, olen, oldurulen cocuklar gorduk. kendi dilini, kendi kulturunu, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gorduk. yanan koyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gorduk. yoksul insanlar, aglayan anneler, babalar, her gun bile bile sokaklarda olume kosan tinerci cocuklar gorduk.
biz de olduk.
ama her seye ragmen bu yeryuzunde sarkilar soyledik.
tesekkurler dunya.”
kazim koyuncu
bu beden su paragraftaki agirligi icinde ne kadar tasiyabilir ki? iliklerine islemez mi, kanseri tetiklemez mi? farkinda olmak en guzeli oldugu gibi yukunu tasimak en zorudur. bircok seyin farkindaydi, yuku cok agirdi. huznuyle boguldu, yureklerde sel gibi yasiyor. seninleyken beraber sarki soyluyorduk ama simdi herkes kendi sarkisini soyluyor. simdi neye tesekkur edelim?
kotu seyler gorduk. savaslar, katliamlar, olen, oldurulen cocuklar gorduk. kendi dilini, kendi kulturunu, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gorduk. yanan koyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gorduk. yoksul insanlar, aglayan anneler, babalar, her gun bile bile sokaklarda olume kosan tinerci cocuklar gorduk.
biz de olduk.
ama her seye ragmen bu yeryuzunde sarkilar soyledik.
tesekkurler dunya.”
kazim koyuncu
bu beden su paragraftaki agirligi icinde ne kadar tasiyabilir ki? iliklerine islemez mi, kanseri tetiklemez mi? farkinda olmak en guzeli oldugu gibi yukunu tasimak en zorudur. bircok seyin farkindaydi, yuku cok agirdi. huznuyle boguldu, yureklerde sel gibi yasiyor. seninleyken beraber sarki soyluyorduk ama simdi herkes kendi sarkisini soyluyor. simdi neye tesekkur edelim?
http://www.kazimkoyuncu.com
ke$ke 25 haziran 2005 cumartesi gununu hic ya$amasaydik da 26 hazirana direk gecebilseydik.ke$ke ya$amadigimiz bu bir gun kazim koyuncu`nun omrune eklenebilseydi.eminim hepimiz boktan hayatimizdan bir gunumuzu kazim koyuncuya seve seve verirdik.
ke$ke 25 haziran 2005 cumartesi gununu hic ya$amasaydik da 26 hazirana direk gecebilseydik.ke$ke ya$amadigimiz bu bir gun kazim koyuncu`nun omrune eklenebilseydi.eminim hepimiz boktan hayatimizdan bir gunumuzu kazim koyuncuya seve seve verirdik.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?