kara gün, kara leke alnımıza bulaşmış çıkmaz, her 6 mayısta onun için griye boyanır kentler, gökyüzü bu utancı taşıyamaz, ağlar durur çünkü bu ülke darağacına 3 fidan verdi.
darağacında üç fidan
bazı gerçekleri öğrenmek için, bu toprak sevgisi, bu vatan sevgisi nedir daha iyi anlamak için, bu topraklar yabancılar peşkeş çekilmesin diye nasıl mücadeleler verildiğini anlayabilmek için, masum insanların sadece düşündükleri şeyi tamamıyla silahsız bir biçimde savundukları için, düşündükleri için, nefes aldıkları için, senin için, benim için, nazımın deyimiyle "yüzünü bile göremeyeceği insanlar için" nasıl kıyıldığını anlatan destansı kitap.
bedirhan,nazlıcan ve ben suphi.
çok güzel olsa da daha da ayrıntılı şeyler öğrenilmek isteniyorsa, belgelerden çok anılarına günlüklerine kendi ağızlarından o dönemi anlatmalarına erişmek, bizzat işkenceleri yaşamış gibi olmak için;
(bkz: gülünün solduğu akşam)
(bkz: gülünün solduğu akşam)
ilk çıktığı yıllarda yasaklandıktan sonra 1998 yılında tekrar piyasaya sürülmüş olan, göz yaşartan kitap...
aslı ’darağacında üç fidan’ olup, nihat behram’ın büyük bir cesaret gösterip yazdığı kitaptır. kitabı her elime alışımda ağladığımı hatırlıyorum.
ayrıca okuduktan sonra bu şiiri yazmama sebep olan kitap:
biz kolay yaşıyoruz;
normal ve sıradan
sıradan bir sebeple öleceğiz
sıradan bir yere gömüleceğiz
hiç bir insan tarafından,
hatırlanmadan.
eğer bir sebepten yanarsam
o ne olur bilir misin?
bir deniz gezmiş,
bir yusuf aslan,
bir hüseyin inan,
olamadan,
göçmekten,
bu dünyadan.
onlar ki,
unutulmayacak yüzlerin
en çok etkileyenleri belki beni.
onlar ki,
kuru toprağa
kan damlatmış
cesur gençlerden
en çok ağlatanları belki beni.
onlar ki,
bir çınarın,
üç dalı sanki.
bilir misin deniz’im,
yusuf’um
hüseyin’im..?
bilir misin,
ne çiçekler açtı,
ne meyveler verdi
çınarının bebekleri?
bir kişinin ölümü,
bin kişinin yüreğinden
ne çok parça koparır...
siz 1 bedende,
tek bir amaç için birleşmiş
3 büyük adamsınız.
o kadar büyüksünüz ki,
iziniz,
ne dün geçti,
ne bugün,
ne de yarın geçecek.
söz veriyorum ki,
sözleriniz,
her devrimcinin kalp atışlarında,
sonun sonsuzluğuna dek
yinelenecek!
ve işte bu sefer,
işte bu son sefer,
düşman,
kahkahalar olmadan,
kan akmadan,
defnedilecek.
hiç bir iz,
hiç bir küçük iz bile bırakmadan...
edit: "inanılan" yıllardan yadigâr, vuh -dönüş izni istiyorum.
ayrıca okuduktan sonra bu şiiri yazmama sebep olan kitap:
biz kolay yaşıyoruz;
normal ve sıradan
sıradan bir sebeple öleceğiz
sıradan bir yere gömüleceğiz
hiç bir insan tarafından,
hatırlanmadan.
eğer bir sebepten yanarsam
o ne olur bilir misin?
bir deniz gezmiş,
bir yusuf aslan,
bir hüseyin inan,
olamadan,
göçmekten,
bu dünyadan.
onlar ki,
unutulmayacak yüzlerin
en çok etkileyenleri belki beni.
onlar ki,
kuru toprağa
kan damlatmış
cesur gençlerden
en çok ağlatanları belki beni.
onlar ki,
bir çınarın,
üç dalı sanki.
bilir misin deniz’im,
yusuf’um
hüseyin’im..?
bilir misin,
ne çiçekler açtı,
ne meyveler verdi
çınarının bebekleri?
bir kişinin ölümü,
bin kişinin yüreğinden
ne çok parça koparır...
siz 1 bedende,
tek bir amaç için birleşmiş
3 büyük adamsınız.
o kadar büyüksünüz ki,
iziniz,
ne dün geçti,
ne bugün,
ne de yarın geçecek.
söz veriyorum ki,
sözleriniz,
her devrimcinin kalp atışlarında,
sonun sonsuzluğuna dek
yinelenecek!
ve işte bu sefer,
işte bu son sefer,
düşman,
kahkahalar olmadan,
kan akmadan,
defnedilecek.
hiç bir iz,
hiç bir küçük iz bile bırakmadan...
edit: "inanılan" yıllardan yadigâr, vuh -dönüş izni istiyorum.
bir nihat behram kitabi.Deniz Gezmis,Yusuf Aslan ve Huseyin Inan’in yakalanmalarindan asilmalarina uzanan sureci anlatan kitap.
(bkz: huseyin inan )
(bkz: yusuf aslan )
(bkz: deniz gezmis)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?