birkaç gün önce oxford üniversitesi rektörünün, bıkkınlık getiren batılı kafasına muhteşem bir ayar vermiş iş kadınımızdır.
rektörün: bu kadar başarılı bir türk iş kadınıyla tanışmanın kendisini şaşırttığı ve türkiye hakkında pek az şey bildiğini gösterdiği yolundaki
sözleri üzerine
sabancı: "ben de şaşırmanıza şaşırdım. ben 80’lerin ortasında londra’ya geldiğimde ünlü bankers club’a kadınlar alınmıyordu.
işim nedeniyle gittiğim pek çok avrupa ülkesinde benzeri örnekler yaşadım. ben de batılıların ülkeme bakarken şaşırmalarına çok şaşırıyorum.
bu belki cehalet değil, ama en azından önyargı. müslüman bir ülke olmasına ilişkin bir önyargı. oysa başarılı olmak için sadece iyi bir yargı gücüne, akla, bilgiye ve yönetme gücüne ihtiyaç var, bunun da cinsiyetle ilgisi yok.
ailem bana ilk günden bu yana her türlü desteği verdi. ben kariyerime hiçbir önyargıya muhatap kalmadan başladım. cinsiyet ayrımına gelince, bu konuda her ülkenin çok yol almaya ihtiyacı var. türkiye’de bu ihtiyaç olsa olsa biraz daha fazla olabilir. türkiye gelişmeye çok açık, doğru yoldayız" dedi.
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?atype=sondakika&articleid=502041&date=05.03.2008&ver=413
alkışlıyoruz kendisini.
çocukluğumuzun trtsinde aklımızda kalan enstantanelerde biri de, cihan ünalın oynadığı türk tanıtma vakfı ve onun faaliyetleriyle ilgili olan filmdi. avrupada abdde... sokaktan çevirdikleri batılıya türkiyeyi soruyorlar, genelde "ııh bilmiyom" tepkisi alıyorlardı. sokaktan dediysek eli yüzü düzgün, nispeten okumuş görünen kimselerdi bunlar. film bir kadının peki neden siz ülkenizi tanıtmıyorsunuz? vurucu cümlesiyle donarak bitiyor, ardından cihan abi birşeyler anlatıyordu.
binlerce yıllık geçmişi, çok değil yüz küsür yıl öncesinin (hasta da olsa)süper gücü, yarım yüz yıllık bm ve nato üyeliği olan bir ülkeyi tanımamazlık cahilliğin de ötesinde bir şey olmalıdır.
eyvallah ülkemiz tanıtılsın, tanıtalım, her yıl milyonlarca da dolar harcayalım bunun için.
de...
pek bir aşağılık kompleksiyle hazırlanmış bir film gibi gelirdi bu, çocuk aklımıza dahi.
bir nedeni varmış demek ki. koskoca oxford rektörü bile şaşırıyorsa yuh artık! 20-30 yıl önce hadi neyse diyebileceğimiz bu cehalet; internet ve sair iletişim imkanlarına rağmen hala yaşıyorsa korkunç olan budur.
urfa da oxford vardı da biz mi okumadık diyen ibrahim tatlıses üzülmesin artık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?