açikçasi birbirimizi pek sevmezdik. birkaç kez houstonlasmisligimiz da olmustu. bütün agizlarda sakiz olan hosgörü, birarada yasama, farkliliklara tahammül gibi cicili bicili laflari uygulamaya çalisirken çok zorlandim itiraf ediyorum.
bi itiraf daha gelsin, giciktim kendisine (açyklama: entrylerine gycyktym. tanymam etmem kendisini). vallahi sözlük. ota boka fetos, tayip diye sevmedigi insanlara hakaret eden; uzayda yasiyormusçasina bu ülkenin gelmisini, geçmisini, kültürünü, degerlerini bilmeden aslinda bildigi halde isine gelmediginden hep ayni tarzda yazan biriydi.
bazi entrylerini begenirdim. muhtesem verirken elim titrerdi. berbat’a basarken de kisisel olmadigindan emin olmaya çalisarak basardim butona. istemeyen inanmasin.
gitmesine üzüldüm, kalsin isterdim. biz ona cevabi houstonda verirdik.
yolu açik, bahti sen olsun.
edit: gitmeden, hakkinda on numara entry girenlere bakiyorum, biryerlerle olan muhabbetine ragmen gitmesine/gönderilmesine bakiyorum, genel olarak sözlüge girilen entrylere bakiyorum...
ve evet bu entry’m mide bulandirici... tiskiniyorum kendimden!
oysa ne iyi arkadastik buradayken, ne güzel muhabbetlerimiz olmustu(?)
hayir anlamadim yani küfür mü ettim, hakaret mi? oysa o entrylerinde pervasizca küfür de hakaret de ederdi sevmediklerine. yalansa yalan deyin...
ne bu, kör ölür badem gözlü olur sendromu falan mi?
ayrica: (bkz: houston houston houston)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?